Sheikh Mansour’un kulübü satın aldığı 2008 yılını takiben Manchester City, İngiltere futbolunun zirve ekiplerinden biri haline geldi. Son 8 sezonda Premier Lig’de 4 kez şampiyonluk ipini göğüsleyen City, bu süreçte hiç ilk 4 dışında kalmadı. Ligde su götürmez bir başarı yakalayan Sheikh Mansour’un City’si; Şampiyonlar Ligi’nde ise kupaya uzanabilmek bir yana dursun, daha finalist olmayı bile başarabilmiş değil. Kendisine yüz vermeyen bir kızın peşinden koşan aşık misali Maviler de yıllardır Avrupa’nın en büyük kupası için mücadele ediyor. Bu sezon ligdeki Liverpool dominasyonunun ardından gözünü Avrupa’ya çeviren ve bir türlü ulaşamadıkları maşuklarından kırmızı gül beklemeye koyulan City taraftarı; tam da 14 Şubat Sevgililer Günü’nde gelen, Avrupa kupalarına önümüzdeki 2 sezon boyunca katılamayacakları haberiyle yıkıldı.
UEFA’nın 14 Şubat 2020 tarihinde yaptığı açıklamada Manchester City’nin 2012-2016 yılları arasında sponsorluk gelirlerinde usulsüzlük yaptığı ifadesi yer almış, Manchester ekibi “finansal fair play” kurallarının ihlalinden dolayı 2 sezon Avrupa kupalarından men ve 30 milyon euro para cezasına çarptırılmıştı. Bu kararın kendilerini hayal kırıklığına uğrattığını ancak şaşırtmadığını belirten City cephesi ise konuyu CAS’a taşıyacağını söyledi. Yapacağı savunmada Manchester City’nin, Juventus ile Jeep arasındaki sponsorluk anlaşmasını örnek göstermesi bekleniyor. Öyle ki Agnelli ailesi, Jeep’i bünyesinde bulunduran Fiat’ın sahibi ve aynı zamanda Andrea Agnelli Juventus’un başkanı konumunda. Buna ek olarak Bayern Münih’in hisselerinin %8,33’üne sahip olan Audi ile Bavyera ekibi arasındaki sponsorluk anlaşması da City’nin sorgulayacağı anlaşmalardan bir tanesi olacak.
Yönetim ve hukuk kademesinde City’yi zor günler beklerken saha içinin bu olaylardan etkilenmemesini beklemek gerçekçi olmaz. Adada City’nin süper yıldızlarını elinde tutup tutamayacağı tartışılmaya başlandı bile. Daha men cezası açıklanmadan önce Sky Sports’a verdiği röportajında Real Madrid’e elendiği takdirde görevinden alınmayacağının garantisinin olmadığını söyleyen Pep Guardiola’nın da takımda kalıp kalmak istemeyeceği önemli bir soru işareti. Aynı röportajda takımının oynadığı oyundan memnun olduğunu söyleyen, bu sezon ligdeki başarısızlığı ise rakip kale önündeki beceriksizlik ve şanssızlığa bağlayan Katalan teknik direktör, City’de mutlu olduğunu ve kalıp çalışmaya devam etmek istediğini belirtmişti. Cezanın açıklanmasından sonra da tutumunun pek değişmediği, hatta oyuncularla özel olarak konuşup onların içlerini de rahatlatmaya çalıştığı çeşitli yayın organlarında çıkan haberlerde yer almıştı. Bu şartlar altında bu sezon belki de Manchester’ın mavili ekibi için Şampiyonlar Ligi’ndeki en önemli sezon olacak. Juventus, Bayern Münih gibi turnuvanın köklü ekiplerinin kural ihlallerine göz yumulduğunu ancak kendilerinin benzer bir ihlalde hemen gözden çıkarılıp diğer kulüplere City üzerinden mesaj verildiğini düşünen City yönetimi, UEFA’nın yaptığı “üvey evlat” muamelesinden oldukça rahatsız ve bu sezon gelecek olası bir şampiyonluğun UEFA’ya önemli bir mesaj olacağını düşünüyor.