Şayet “Leyla ile Mecnun” u izleme şerefine nail olduysanız ya da “Sen Aydınlatırsın Geceyi” filmini izleyip kendinize; “Türkiye’de böyle filmler yapılıyor muymuş yahu?” diye sorduysanız, Onur Ünlü ismi size yabancı gelmeyecek. Kendisi bir kara mizah ustası, kameranın arkasından gülümseyen bir yönetmen ve aynı zamanda “aman tanrım” dedirten bir senarist. Tam olarak da bu son nedenden
Devamı

Geçenlerde sevgili arkadaşım Refika Arıtürk, yazımın sonunda linkini bulabileceğiniz o güzel yazısında kaleme aldığı romana dair düşüncesini “Bir kitabı, bir hikâyeyi sevmek ve güzel bulmak için; onun ille de yüzyılın eseri olması gerekmiyor,” ifadesi ile aktarmıştı. Düşündüm, bugüne kadar yazılarımda hep kalbime taht kurmuş, beni çok etkileyen eserlerden bahsettiğimi fark ettim, belki de güvendiğim sınırlar
Devamı

1988 yılında Aziz Nesin’in yardımlarıyla başlayan festival, 26 yılı geride bırakarak bu sene de Türk sinemasına değerli ve yetenekli sanatçıları kazandırmaya devam ediyor. 23 Nisan – 05 Mayıs tarihleri arasında gerçekleşecek festivalin zengin programı, seçkin içeriği ile sinemaseverler için oldukça dikkate alınması gereken bir etkinlik. Ayrıca ücretsiz düzenlenecek FestiLab atölyelerinde; Selçuk Candansayar, Meltem Cumbul, Onur
Devamı

Onur Ünlü harikalar yaratmaya devam ediyor desem bence hiç de mübalağa etmiş olmam. Artık Onur Ünlü deyince akla ilk gelen kelime “farklılık” oluyor çünkü her çalışmasıyla bizlere hayata farklı bir pencereden bakabilme fırsatı veriyor, hatta bununla da kalmayıp her çalışmasıyla Türkiye’ye yeni bir nefes getiriyor.     18 Nisan‘da vizyona giren, 33’üncü İstanbul Film Festivali
Devamı