Geçmişten Günümüze Kupaların Kupası

Futbol dünyası dört senelik aradan sonra en büyük şölenini yaşıyor. Bu yaz futbolu en çok sevenlerin ülkesi Brezilya’da 20.si gerçekleşen Dünya Kupası finallerinin coşkusu, dünyadaki tüm futbolseverleri sardı. Sadece final maçını yaklaşık 1,5 milyar insanın naklen izlediği 47 Ayın Sultanı Dünya Kupası, tarihi boyunca futbolseverlerin gözbebeği olmuş bir turnuva.

İlki 1930 yılında Uruguay’da, ikincisi ise 1934’te İtalya’da gerçekleştirilen bu organizasyonda, kazanan takımlar ev sahibi ülkelerin takımları olmuştu. Kıtalar arası yolculukların 2-3 hafta sürdüğü o zamanlarda turnuvaya katılmak, hayli masraflı ve zahmetliydi. 1930 Uruguay’a katılan takım sayısı yalnızca 13’tü. 1938’de Fransa’nın ev sahipliği yaptığı turnuvada İtalya şampiyonluk unvanını korurken, Dünya Kupası finalleri, savaş sebebiyle 12 yıllık bir araya giriyordu.

peleSavaşın ardından 1950’de Brezilya’nın ev sahipliği yaptığı organizasyonda kazanan, son kez finale çıkacak olan Uruguay oluyordu. Takip eden turnuvalarda 4 şampiyonanın 3’ünü alan Pele‘li Brezilya’nın hegemonyası göze çarparken, araya 1966 yılında Eusebio’nun Brezilya’yı ve Pele’yi durdurmasıyla ev sahibi İngiltere’nin ilk ve tek şampiyonluğu giriyordu. 1974 yılına geldiğimizde ise turnuvaya damgasını vuran Panzerler ve Gerd Müller olacaktı. Bu turnuvada attığı 4 golle toplam gol sayısını 14’e yükselten Müller, hâlâ Dünya Kupaları tarihinin Ronaldo ve Klose’den sonra en çok gol atan oyuncusu.

1978 Dünya Kupası’nda ev sahibi Arjantin, kupaya uzanarak İngiltere, Federal Almanya, İtalya ve Uruguay’ın ardından evinde şampiyonluk sevinci yaşayan 5. takım oluyordu. Takvim yaprakları 1982 senesini gösterirken Dünya Kupası, İspanya’da ilk kez 24 takımın katılımıyla düzenlendi. İtalya 3. kez mutlu sona ulaşırken, turnuvaya damgasını vuran olay ise Macaristan’ın kupa tarihinin en farklı galibiyetini El Salvador’u 10-1 yenerek elde etmesi oldu.

handofgod1986 Dünya Kupası, akıllarda en çok yer eden futbol organizasyonuydu. Favoriler arasında gösterilmeyen Arjantin, Maradona‘nın liderliğinde ipi göğüslerken, akıllarda kalan İngiltere’ye karşı elde edilen çeyrek final galibiyetiydi. Yükseldiği kafa topuna, mücadeleyi takip eden yüz milyonlarca insanın gözü önünde eliyle müdahale eden Maradona, futbol tarihinin en sansasyonel golüne imza atıyor, maç sonrası gol için “la mano de dios“, yani Tanrı’nın eli nitelemesini yapıyordu. Bu golden yalnızca 4 dakika sonra, ilk golü unutturmak istercesine İngiliz savunmasını tespih gibi dizip attığı gol, 2002 yılında FIFA tarafından yüzyılın golü seçilecekti.

1990 Dünya Kupası’nda bir ilk yaşanıyor, son finalistler tekrar finalde karşı karşıya geliyordu. Bu sefer gülen taraf Arjantin’i tek golle geçen Batı Almanya oluyordu. 1994 Dünya Kupası ise İtalya’yı tek başına finale getiren Baggio’nun penaltılarda dışarı attığı penaltının yanı sıra, Dünya Kupası tarihinin en acıklı hikâyesini içeriyordu. Turnuvanın favorilerinden olan Kolombiya, A grubunda ABD’ye karşı oynanan maçı Andrés Escobar‘ın kendi kalesine attığı golle kaybedip evinin yolunu tutarken Escobar, yaşanan hayal kırıklığının en büyük sebebi olarak görülüyordu. Nitekim, Kolombiya’ya döndükten sonra holiganların silahlı saldırısına uğrayarak yaşamını yitirdi.

hakan ilhan1998 Fransa’da finalde gözler, iki dünya yıldızının, Ronaldo ile Zidane‘ın üzerindeydi. Stade de France‘ta gülen taraf, 3-0’lık galibiyetle kupayı ilk kez müzesine götüren Fransa olurken; Paris sokakları, Zidane President (Zidan Prezidan- Cumhurbaşkanı Zidane) tezahüratıyla inliyordu. 2002 Dünya Kupası ise Türk futbolseverler için ayrı bir önem taşıyor. İlk kez Uzak Doğu’da düzenlenen turnuvada şampiyon Brezilya, milli takımımızsa Dünya 3.sü olurken, Hakan Şükür 11. saniyede attığı golle, Ümit Davala da turnuvanın en kötüsü seçilen saç stiliyle kupa tarihine geçiyordu.

zidane headbutt2006 Dünya Kupası, bir futbol efsanesi Zinedine Zidane’ın futbolu bırakmadan önceki son durağıydı. Final maçında İtalyan Materazzi’ye kafa atarak oyun dışı kalan Zidane, sıra dışı bir kariyere sıra dışı bir son verirken son maçında Dünya Kupası şampiyonu olma hayallerini İtalyanlara terk ediyordu.

2010 Dünya Kupası, Afrika kıtasında düzenlenen ilk Dünya Kupası ve Avrupa futbolunda fırtınalar estiren İspanya’nın ilk kez kupaya uzandığı turnuva olurken, akıllarda kalan bu ilkler kadar Afrika’nın yerel çalgısı vuvuzela oldu.

Bakalım bu yaz 20.si düzenlenen kupa Neymar, Messi, Robben, Hazard, Müller, Benzema gibi yıldızların hangisinin ellerinde yükselecek?

 

Leave a Reply