Bir toplumun üyelerinin ikinci sınıf vatandaş olarak görülmesi ve bunun sonucunda ayaklanmaları sadece günümüze veya yakın tarihimize özgü bir olay değil elbette. Tarih boyunca birçok kişi veya topluluk farklı bir geçmişe veya kültüre ait olduğu için ezilmiş ve en nihayetinde isyan etmiştir. Şimdi bahsedeceğimiz olayda ezilen kesimi barbar topluluklar oluşturmakta ve isyan ettikleri devlet ise Roma İmparatorluğu.

Her ne kadar Romalılar, Gotları çok daha önceden de ikinAlaric I, King of the Visigoths, accepts the surrender of Rome, 410ci sınıf toplum olarak görmüşler ve Romalıların bu tutumu birçok soruna yol açmışsa da Gotların isyanını tetikleyen olay Frigdus savaşında yaşanmıştır. Frigdus savaşında Gotlar Roma ordusunun en ön safına yerleştirilmişlerdi ve Roma İmparatorluğunun büyük kayıplar vererek kazandığı savaşta en çok kaybı da Gotlar vermişti. Gotların neredeyse tamamının ordunun ön saflarına yerleştirilmesi ise Roma’nın Gotlara neredeyse hiç değer vermediğinin ve onları kullandıklarınınaçık bir işaretiydi. Frigdus savaşında yer alan ve Gotların maruz kaldığı aşağılanmaya bizzat şahit olan Alaric ise çıkacak isyanda Goların lideri olacaktı.

Alaric’in isyan etmeden önce halkı için olan istekleri oldukça makuldür. Bu isteklerden ilki Roma’dan yiyecek desteğiydi, savaş zamanında Roma için savaşan Gotlardan yiyecek yardımını esirgemek aynı zamanda Roma için de askeri gücün azalması anlamına geliyordu. Alaric’in ikinci isteği ise Gotların orduda Romalılar ile eşit konumda yer almasıydı, ve ayrıca bu isteğini garanti altına almak için Roma ordusunda üst düzey bir konum talep ediyordu. Mamafih, Alaric’in bu istekleri İmparator Honorius tarafından kabul edilmedi ve Roma Gotlara savaş açtı.  Roma, Alaric ile iki defa çarpıştı ancak bu çarpışmalardan her iki taraf da kesin bir sonuç elde edemedi.

Roma ordusunun lideri ve aynı zamanda Roma’nın da de facto lideri olan Stilicho, bu olaylar içerisinde önemli bir yer tutmakta ve bu sebepten ötürü de ayrıca anlatılmayı hak etmektedir. Babası Vandal olan Stilicho, Roma ordusunda magister militum, yani başkumandanlık görevini yürütüyordu. Bu önemli görevin haricinde İmparator  Honorius’un da vasisiydi; ve böylece Stilicho hem askeriyede hem de politikada en üst mevkiyi tutuyordu ve Roma’nıflaviusstilichon en güçlü adamı konumundaydı.

Stilico, Alaric ile karşılaştığı ilk savaşın sonunda Got ordusunu tamamıyla yok etme şansı yakalamasına rağmen çekilmeyi tercih etmiştir. Stilicho’nun bu tercihi politikacılar arasında kafa karışıklığı yaratmış ve Stilicho’nun idam edilmesinde bir etken olmuştur. Bu tercih hakkında bazı politikacılar, o esnada Roma İmparatorluğuna karşı çıkan başka isyanların varlığı Stilico’yu asker sayısını korumaya itti ve Stilico bundan ötürü bu kararı verdi yorumunu yaparken; bazıları da Stilico’nun soyu nedeniyle barbarlara sempati duyduğunu ve bu sebepten ötürü geri çekildiği yorumunda bulunmuştur.

Gotlarla yapılan ikinci savaşın sonunda Stilico bir bimagesarış teklifinde bulunmuştur ve bu barış teklifi hem Gotlar açısından hem de Roma açısından oldukça karlı bir tekliftir. Bu antlaşmaya göre, Gotlara yaşadıkları araziler veriliyor ve bu arazilerin koruması Gotlara bırakılıyor böylece Roma kuzey sınırının güvenliğini garanti altına alıyor. Gotların yaşadıkları yerler Doğu Roma İmparatorluğu’nun kontrolü altında ve bu toprakların alınmasını sağlıyor bu antlaşma, bu Roma’nın ikinci kazancı ve son olarak Alaric bütün ordusunu Roma’nın emrine isyanları bastırmak için kullanılıyor bu ise Roma’ya yaklaşık 30.000 asker sağlıyor. Bu antlaşma Alaric ve Stilico tarafından imzalanıyor, ancak antlaşma çıkan isyanlar yüzünden tamamlanamıyor. Üzerine zararının tazmini için yüklü miktarda altın talep ediyor, ve Stilico Alaric’in bu talebini büyük tartışmalardan sonra senatoya ve İmparator Honorius’a kabul ettirmesine rağmen yine Honorius tarafından barbarlarla işbirliği içerisinde olmak gerekçesi ile öldürülür.

Barbarların da çok üst makamlara gelebileceğinin ve Romalılarla eşit olduğunun sembolü olan Stilico’nun öldürülmesi ve yetmezmiş gibi barbarlara karşı girişilen katliamların sonucunda Alaric’in ordusuna 10.000 kişi daha katılıyor. Antlaşmanın tamamen ortadan kalmasıyla, ve Roma’da yükselen barbar düşmanlığıyla birlikte Alaric’e Roma’ya karşı savaş açmaktan başka çare kalmıyor.

Yapılan savaşların sonucunda Alaric kısa sürede Roma kentinin kapısına dayandı ve şehri kuşatma altıJohn_William_Waterhouse_-_The_Favorites_of_the_Emperor_Honorius_-_1883_(study)na aldı. Bu esnada Honorius’a ilk isyan ettiği zamanki şartlarını tekrar sundu, lakin Honorius kardeşinin de kentte bulunmasına rağmen bu teklifi geri çevirdi. Alaric’in Honorius’a yaptığı ve içeriği daima Gotlarla Romalıların barış ve işbirliği içerisinde yaşaması olan bütün teklifler Honorius tarafından reddediliyordu, dahası Alaric Roma’yı yağmalayabilece163555f174737053c6fdb2a235751ceeeea0b554ğini ve ele geçirebileceğini biliyordu ancak bir başka bildiği şey ise Romalılara karşı barış olmadan eninde sonunda yenik düşeceğiydi. Roma kentini yağmalama tehdidi ise kalıcı bir barış saglamak için Alaric’in tek kozuydu. Bu sebeple Alaric yaptığı barış tekliflerinde yumuşamaya giderek orduda daha düşük bir mertebe ve daha küçük araziler talep etti; ancak imparatordan aldığı yanıt bir barbarın orduda yüksek bir mevkiye gelmesi kabul edilemez oldu. En sonunda Alaric, orduda yüksek bir mevki talebinden vazgeçti aynı zamanda halkı için toprak talebini her zaman saldırıya uğrayan ve çok fakir Norriculum eyaletine kadar düşürdü; ancak bu teklifi bile anlaşılamaz biçimde İmparator Honorius tarafından reddedildi ve Alaric’e Roma’yı yağmalamaktan ve aynı zamanda yenilgiyi kabul etmekten başka çare bırakmadı. Alaric kazandığı içi boş zafer ile Roma’dan ayrıldı.Visigoths

Roma İmparatorluğu ile anlaşma yapma ve barış içerisinde yaşama umutları suya düşen Alaric, halkını Afrika’ya götürmeyi planladı; ancak bu planını uygulayamadan 410 yılında henüz kırk yaşına gelmeden ani bir hastalık sonucu hayatını kaybetti, ve krallara layık bir cenaze töreni ile bir nehrin yatağına yerleştirildi. Alaric’in halkı için düşlediği yaşam ise çok uzak olmayan bir tarihte 428 yılında gerçek oldu. Gotlar Flavius Constantinus ile anlaşarak bugünkü Bordeaux topraklarına yerleştiler.

Kaynakça:

J.F. Drinkwater, The Usurpers Constantine III (407-411) and Jovinus (411-413)

Simon Baker, Eski Roma, Bir İmparatorluğun Yükselişi Ve Çöküşü

Emma Burrel, A Re-Examination of Why Stilicho Abondoned His Pursuit of Alaric in 397

Herwig Wolfram, The Roman Empire and Its Germanic People

Leave a Reply