Serinin ilk yazısı için tıklayınız.
Avrupa da bu yıllarda büyük göçlere şahit oluyordu. Barbar kavimleri Roma üzerine baskı yapıyorlardı. Bu baskıların iki nedeni vardı: Birincisi, Barbarların Roma’nın zenginlerini elde etmek istemesi, ikincisi ise doğudan gelen Hun kavimlerinin tehdidiydi. MS 200’lü yıllarda Cermen kavimleri Roma üzerine küçük çaplı seferler düzenlemeye başladılar. Bunun üzerine Roma İmparatorluğu “Limes” adı verdiği bir sınır planladı. Buna göre, barbarların Roma’ya geçmesini engellemek için çoğu doğal sınırlardan oluşan, doğal engellerin olmadığı yerlerde ise örme duvarlardan oluşan bir set çekti. Bu set aslında bize doğuda Çinlilerin Hiung-nulardan korunmak için yaptıkları büyük Çin setini hatırlatır. Amerika’nın başkanı Trump’tan yıllar önce bu duvar örme işini, Romalılar yapmış ama başaramamıştı. Her şeye rağmen barbar kavimleri duvarı geçmeyi başardılar.
251 yılında Gotlar Tunayı geçtiler. 6 yıl sonra ise Franklar Ren nehrini geçtiler. Alamanlar ise Milanoya kadar inmişlerdi. Roma İmparatorluğu çok zor durumdaydı. 376 yılına gelindiğinde ise Vizigotlar ile Batı Roma arasında Adrianapolis savaşı olmuş ve Roma İmparatoru öldürülmüştü. 402 yılında Roma senatosu Ravennaya kaçtı. Roma resmen Barbarlara teslim edilmişti. Roma’nın zenginlikleri günlerce Vizigotlar ve Vandallar tarafından yağmalandı. 5. yüzyıldan itibaren Batı ve Orta Avrupa’da büyük bir siyasi boşluk oluştu. Bu tarihten itibaren günümüz Avrupa’sını oluşturacak ülkeler bu barbar kavimlerden yükselmeye başlamıştı.
En kuzeyde Cermen istilacısı ve göçmenleri olan Saksonlar, Angıllar ve Jütler 4. yüzyıldan itibaren Britanyaya göç etmeye başladılar. Bu adada Britonlar yaşıyordu. 407 yılında Roma hakimiyeti Britanya’da kesin olarak son buldu. 7. yüzyılda 7 Cermen(Anglo-Sakson) imparatorluğu İngiltere’de ortaya çıktı.
Franklar 4. yüzyılda Roma ile müttefik olmuşlardı. Bunların bir kısmı sonra Galya’ya(bugünkü Fransa) geçti. Bunlara Marovenj deniyordu. Bu sülalenin üçüncü karalı Clovis’ti. Katolik bir prensesle evlenen Clovis’e, Bizans İmparatoru Konsül ünvanı verdi. Vizigotların bir kısmını yenen Clovis, onları “Pronvence”(Hollanda) denen küçük yere hapsetti. Marovenjlerin sınırı batıda Galya, kuzeyde Loire Nehrine kadar genişletti. Clovis öldüğünde ise Paris’teki sarayının bahçesine bir barbar olarak değil, bir soylu olarak defnedildi.
Got halkları Theodorik önderliğinde 497 yılında İtalyayı işgal etti. Theodorik aynı zamanda Clovis’in kız kardeşiyle evliydi. Got halkları Bizans tarafından İtalya’dan çıkarıldı. Bunun üzerine Ostrogotlar Alplerin kuzeyindeki topraklara(İsviçre ve Almanya) göç ettiler. Vizigotlar ise Galyaya doğru ilerlediler. Ancak Clovis tarafından yenilgiye uğratılarak bir kısmı İspanya’da Kastilya topraklarına mahkum edildiler.
İnsanlık MÖ 300 ile MS 600 yılları arasında bu büyük göçlerle yıpranmıştı. Dünya kan ve gözyaşı dolmuştu adeta. Bu tarihten sonra insanlık bu oranda büyük göçler yaşamadı.Doğuda Moğolistan bozkırlarında başlayan göç batıda İspanya yarım adasında son bulmuştu. Bu tarihten sonra eski çağlar kapanmış, orta çağlar başlamıştı. Dünya büyük gelişmelere gebeydi…
Kaynakça:
1.Czeglédy, Károly(1999), Turan Kavimlerinin Göç’ü,İstanbul,Turan Kültür Vakfı, Çev: Prof. Dr. Günay Karaağaç
2.Roberts, J. M. (2016). Avrupa Tarihi. İstanbul: İnkılap Yayınları
3.Gregory, Timothy. A History Of Byzantium. Blackwell Publishing. 2005.