Savaşın içinde kalan kadınlar ve çocuklar uzun yıllar boyunca medyanın ana malzemelerinden biri olmuş, dramatikleştirilmiş ve savaşın kötü yüzünü göstermek için bir imge olarak kullanılmıştır. Kadına biçilen genel özelliklerin şefkat ve yumuşaklıkla olan ilişkisi savaşın aklımıza getirdiği kavramlara tamamen ters görülmüş ve bu yüzden bu zıtlık yıllarca savaşlar için bir reklam malzemesi olarak kullanılmıştır. Fakat şimdi bahsedeceğim kadınların bulundukları yer, alışılanın aksine kamera objektiflerinin önünde değil arkasında gizli.

Kadın savaş muhabirleri dendiğinde akla ilk gelen soru böyle bir mesleği bir kadın olarak nasıl yapabildikleri olacaktır. Fakat ben bu yazımda olağanüstü gibi görülen kadın savaş muhabirlerini feministlik yönünden ele almaktan ziyade yaptıkları işleri, başarılarını ve bazılarının oldukça trajik ölümlerinden söz edeceğim. Çünkü bahsedeceğim kişilerin hepsi inandıkları şeyler uğruna en zor görevleri üstlenmiş sırf orada olmayan üçüncü kişilere biraz olsun fikir verebilmek için hiç düşünmeden hayatlarını ortaya koymuşlardır. Bunu yaparken bir kadın yada bir erkek olmanın getirdiği farkları bir kenara bırakarak bir insan olarak insanlığa seslenmişlerdir. İşte yazının devamında görecekleriniz ise bu seslenişin bir yankısıdır.

İkinci Dünya Savaşını Duyuran İlk Gazetecilerden: Clare Hollingworth

İkinci Dünya Savaşı’nın başlangıcında Almanya’dan Polonya sınırına geçmeye çalışan gazetecilerden biri olan Hollingworth yolculuk sırasında pek çok Alman askerinin, tanklarının ve savaş mühimmatlarının yerleştirilmekte olduğunu görür ve gördüklerini en kısa zamanda o zaman çalıştığı gazete olan Telegraph’a aktarır. Haberin aktarımının hemen ardından Hollingworth’ün yaptığı haber Telegraph gazetesine kapak olur. Bu olaydan sonra Hollingworth’ün ünü gittikçe artar tabii yaptığı haberler de yine savaşın en sıcak yaşandığı bölgelerden gelir.

Ünü Hemingway’e mal olmuş bir gazeteci: Martha Gellhorn

https://www.youtube.com/watch?v=INlkjzTVkno

Martha Gellhorn yine İkinci Dünya Savaşı sırasında yaptığı haberlerle adını duyurmuş olan bir başka gazeteci. Bir farkıysa kısa süreli bir evlilik yaşadığı ünlü Amerikan yazar Ernest Hemingway ile adının genç nesiller tarafından biliniyor olması. Hayatına onlarca savaş sığdıran ve Pasifik Savaşı sırasında muhabirlik yapan tek kadın gazeteci olan Gellhorn’un hayatı üzerine pek çok belgesel ve röportaj çekildi. En son yapılan filmlerden biriyse “Hemingway and Gellhorn” adıyla çıkan yapımdı. Gellhorn medyada hiçbir zaman Hemingway’in adıyla beraber anılmak istemediğini belirtse de medya tarafından bu birliktelik Gellhorn’nun kariyeriyle eşleştirilmiş gibi gösterildi. Öldükten sonra adı verilen “Martha Gellhorn Prize for Journalism” ödülü ile adı yaşatılan usta gazeteci 15 Şubat 1998 yılında Londra’daki evinde intihar ederek hayatını kaybetti. Ünlü gazeteci ve yazar hayatının son yıllarında ileri derecede akciğer kanserinden dolayı yarı kör olmuştu.

Tiananmen Meydanında Çin Askerleri: Katie Adie

https://www.youtube.com/watch?v=kMKvxJ-Js3A&has_verified=1

Çin’de yaşanan kültür devriminin trajik bir parçası olarak tarihe geçmiş olan Tiananmen katliamı sırasında yaptığı canlı yayınla ismini duyuran gazeteci Katie Adie pek çok farklı savaşta en ön saflardan haber verdi. Kariyeri boyunca pek çok zorlu savaşa girip çıkmış olan Adie hakkında söylenebilecek tek şey bu duayen gazetecinin gösterdiği cesaretin günlük haber kuşaklarıyla karşılaştırılamayacak olması. Adie’nin 1989 yılında Tiananmen Meydanı’ndan yaptığı canlı yayını yukarıdaki videodan izleyebilirsiniz.

Ortadoğu’dan haber var: Marie Colvin

https://www.youtube.com/watch?v=iDEL-bt7gqk&t=26s

Ünlü El Dorado Kanyonu operasyonundan sonra Kaddafi’yle ilk birebir görüşmeyi gerçekleştiren Marie Calvin yaptığı bu haberle adından söz ettirdi. Sonraki yıllarda Çeçenya, Kosava, Sri Lanka gibi pek çok ülkede savaş muhabirliğine devam etmiş olan Colvin, Sri Lanka savaşı sırasında bir askerin kasıtlı bombalı saldırısı sonucunda ciddi yaralar aldı. Bu saldırıda tek gözünü kaybeden savaş muhabiri sonrasında yaptığı açıklamalarda askerin kendisine bomba atarken “Gazeteci, gazeteci” diye bağırdığını ve pek çok durumda gazetecilerin birebir hedef haline geldiğini belirtti. Kendisiyle konu hakkında yapılan görüşmeyi yukarıdaki linkten izleyebilirsiniz.

KAYNAKÇA

http://www.5harfliler.com/kadin-savas-muhabirlerinden-hayat-dersleri/
https://www.literaryladiesguide.com/trailblazing-journalists/6-female-journalists-world-war-ii-era/

Leave a Reply