Kore Savaşı, Güney Kore ve Kuzey Kore arasındaki soğuk savaştan, ülke içinde yaşanan şiddetli çatışmalar sonucunda sıcak savaşa dönüşmüş bir çarpışmadır. Ülkenin güney ve kuzey kuvvetleri arasındaki ateşkeslerin bir türlü amacına ulaşmaması üzerine, Birleşmiş Milletler bölgeye müdahale etmekte uzlaşmış; bu uğurda 16 BM üyesi ülkenin silahlı güçleri bir araya getirilerek BM ordusu kurulmuştur. Güney Kore’yi destekleyen BM ordusu ve Kuzey Kore’yi destekleyen Çin’in de müdahil olmasıyla, 38. enlemdeki çatışmalar uluslararası bir savaş niteliğine büründü. Zamanla Çin’in Kore’yi kurtarmaktaki gayesinin, ülkeyi kendi himayesi altına almak olduğu anlaşılınca; iki taraf da bir kazanç sağlayamayacağını anladı. 1951 yılında barış görüşmelerine başlandı ve bu görüşmeler ancak 1953’te Panmunjom Ateşkes Antlaşması ile son buldu. Tabii bu süreçte, 3 milyon insan gerçekleşmemiş ve hiç gerçekleşmeyecek bir hedef uğruna can verdi.
Türkiye’nin savaşa katılması ise, üzerindeki Sovyet baskısını def etme ve yıllardır girmek için çabaladığı NATO’ya girme hedefleriyle gerçekleşti. Elbette ki, bu uğurda hedefe ulaşmak için en kestirme yol, Amerika’yla yakın olmaktı. Güney Kore’ye asker gönderme fikri bu düşüncenin sonucunda ortaya çıktı. Meclis oylaması ve onayı olmaksızın, Bakanlar Kurulu kararıyla 25 Temmuz 1950 akşamı Kore’ye 4500 askerin gönderileceği kararı alındı. Dönemin muhalefet partileri CHP ve MP, meclis kararı olmadan böyle bir kararın alınmasına itiraz etti. Ancak dönemin Diyanet İşleri Başkanı Akseki’nin cihat ve şehadet fetvaları ile Demokrat Parti’nin milli birlik propagandaları, kısa sürede halkın sempatisini kazandı. Hatta fetvanın ardından, daha ilk günden 3000 kişi Kore’ye gönderilmek üzere başvurdu.
Tuğgeneral Yazıcı komutasındaki 5090 kişilik Türk Tugayı, 17 Eylül 1950’de, bugün askerlik tarihimizdeki destanlardan biri olan Kunu-ri Muharebesi’ni gerçekleştirmek üzere yola çıktı. Türk askerleri toplamda 13 muharebeye katıldı. 724 askerin şehit olduğu savaş, zaferle sonuçlandı.
Kore Savaşı’na dair hafızanızı tazelediysem, şimdi de sizlere savaş anında yaşanmış bir kahramanlık hikayesinden bahsetmek istiyorum. Bu hikayenin 27 Ekim’de vizyona girecek filmi de çekildi. Filmden önce, sizlere Ayla ve Süleyman Astsubay’ın hikayesini, yine Süleyman Astsubay’ın anlatımlarından sunacağım:
Güney Kore’ye desteğe giden 5090 askerden biri, Astsubay Süleyman Dilbirliği’ydi. Manevi kızı Ayla’yla yazacağı kahramanlık öyküsü de Kore’ye yeni gittiği sıralarda, ormanda bir kız çocuğu bulmasıyla başladı.
O zaman henüz 25 yaşında olan Süleyman Astsubay, ormanda iki askerle birlikte keşfe çıktığı sırada, kış aylarının en soğuk gecelerinden birinde, bir kız çocuğunu yere oturmuş, ağlar halde bulmuş. Süleyman Astsubay önce çevresine bakmış; ancak kimseyi bulamamış. Kızın üstü başı berbat haldeymiş ve donmak üzereymiş. Çocuğu hemen kucaklayıp birliğine götürmüş. Kızı yıkamış, saçlarını kesip bitleri tek tek temizlemiş. Ona yatak hazırlamış. Şehre inip kışlık kıyafetler ve ayakkabılar almış.
5 yaşlarındaki yetim ve öksüz bu kızın adı Kim Eunja’ymış, fakat birlikte kimse bu ismi doğru düzgün telaffuz edemediği gerekçesiyle yeni bir isim arayışına girişmişler. Süleyman Astsubay, Kim Eunja’nın yüzü beyaz ve yuvarlak olduğu için ona ‘Ayla’ adını uygun görmüş. Kız da kısa sürede ismini kabullenmiş. Askerlerle oyunlar oynamaya, talimlerinde onları izlemeye başlamış. Süleyman Astsubay, bir röportajında Ayla’nın birliğin maskotu olduğunu ve onları eğlendirmeye çalıştığını söylüyor.
Ayla, zamanla Türkçe öğrenmiş ve Korelilerle Türkler arasında çeviri yapabilecek hale gelmiş. Süleyman Astsubay’ı babası bilmiş. Bir yılı aşan sürenin sonunda, takviye birliklerinin yola çıkmasıyla Süleyman Astsubay’ın dönüş vakti gelmiş. Fakat Kore yasaları dolayısıyla Ayla’yı tüm çabalarına rağmen yanında Türkiye’ye getirememiş. Süleyman Astsubay, Ayla ile ayrılıklarının çok zor olduğunu ve günlerce ağladığını söylüyor. Hatta uzun yıllar boyunca Ayla’yı rüyalarında gördüğünü, ondan ayrılırken Ayla’nın nasıl boynuna sarılıp ağladığını unutamadığını belirtiyor.
Ayla, Türk askerlerinin Suwan kentinde savaş mağduru çocuklar için açılan Ankara Okulu’na yerleştirilmiş. Küçük kız adının ‘Kim Eunja’ olarak kaydedilmesine karşı çıkmış ve nüfustaki adının aksine, okula ‘Ayla’ adıyla kaydedilmiş. Ayla kendini Türk kızı olarak tanıtmaya ve Süleyman Astsubay’ı babası olarak bilmeye devam etmiş. Ancak Türk birliklerinin bölgeden çekilmesiyle, Süleyman Astsubay ve Ayla’nın iletişimi kesilmiş. Fakat ikisi de birbirlerinden kalan fotoğrafları saklamaya devam etmişler.
Süleyman Astsubay, Kore Savaşı’nın 60. yılında, Güney Kore Başkonsolosluğu’nca tertip edilen resepsiyona davet ediliyor. Kore gazileri savaş anılarını anlatırken, Süleyman Astsubay uzun uzun
Ayla’dan bahsediyor. Koreli yetkililer Ayla’nın fotoğrafını görmek isteyince, Süleyman Astsubay çıkarıp veriyor fotoğrafı. Bu fotoğrafla Ankara Okulu mezunları aranıyor; Ayla’nın adını listede ‘Ayla’ olarak buluyorlar. Nitekim ona ulaşmak kolay olmuyor. Mezunlara sora sora Ayla’yı bir anaokulunda temizlik işçiliği yaparken buluyorlar ve Süleyman Astsubay’ın fotoğrafını gösteriyorlar. Ayla fotoğraflara baktıkça ağlıyor ve babasının onu yanında götürmek istediğini, ancak ayrılmak zorunda kaldıklarını anlatıyor. 60 yıl sonra Süleyman Astsubay ve kızı buluşuyor. Süleyman Astsubay, savaşın çok korkunç olduğunu söylüyor; fakat Ayla için yine olsa yine gidebileceğini belirtiyor.
Süleyman Dilbirliği’nin anlattığı bu hikâye, Ekim 2017’de beyaz perdeye taşınacak. Can Ulkay’ın yönetmenliğini üstlendiği filmde, başrollerde İsmail Hacıoğlu, Çetin Tekindor, Kim Seol, Murat Yıldırım, Taner Birsel ve Ali Atay yer aldı. Yüksek bütçeli ve Türk yapımı bu filme 3,5 yıllık emek harcandı.
Ayla filmi, 90. Oscar Ödülleri için “Yabancı Dilde En İyi Film” dalında aday oldu. Arkasında bu denli yoğun ve gerçek bir hikâye olan bu filmi desteklemek ise bizlere düşüyor.
“Ayla” 27 Ekim’de sinemalarda…
Kaynakça:
http://www.gazetevatan.com/astsubay-suleyman-ile-koreli-ayla-nin-hikayesi-film-oldu-1074970-yasam/
https://turkcetarih.com/kore-savasi-ve-turkiye/
http://www.gzt.com/hayat/koreli-ayla-ve-turk-askeri-suleymanin-bilinmeyen-hikayesi-2641295
http://www.korea.net/NewsFocus/Culture/view?articleId=145773
Anonimus Anonimoğulları
Filmi uzun zamandır bekliyorum, sizin anlatımınızla daha da bir merak ettim. 27ekimi iple çekiyoruzz