Bir çoğumuz gibi bende bu spora küçüklükten beri aşığım. Tribünde tuttuğum takımı desteklemeyi seviyorum. Gol izlemek mesela büyük bir haz. Sahada bazıları hırslı bazıları akıllı bazıları güçlü oyuncuların yeteneklerini sergilemelerini izlemeyi, mücadeleye katılmayı, o anı yaşamayı seviyorum. Yanımda hiç tanımadığım biriyle omuz omuza zıplamayı seviyorum. Meşalelerin yanmasını seviyorum, davulların çalmaya başlamasını seviyorum. Atkılarımı, formamı, polarımı seviyorum. Futbolu çok seviyorum, seviyoruz.
Hani derler ya bir cümlede ‘ama’yı kullanırsan ondan önceki ifade önemsizdir. Yazının devamında kullanacağım ‘ama’lar birer istisnadırlar.
Futbolu çok seviyoruz ama insan hayatından daha önemli değildir.
Evet futbol bizim tutkumuz ama vicdanımızı ve mantığımızı terketmemize sebep olmamalıdır.
Hayatta futboldan daha heyecan verici bir spor yok belki ama insanları nasıl olurda kamplaştırabilir, nasıl olurda tek farklılığımız tuttuğumuz takımlarken bu kadar düşman olabiliriz.
Tribünlerden çok kardeşlerimizi yitirdik. Bazıları televizyon programlarına bile konu olabildi!
Acının rengi olmaz derken nasıl birdenbire birbirimizi öldürmek istemeye başladık.
Bugün tekrar aynı gerginlikler yaşanmakta. Bugün yine vicdan ve mantık emareleri en derin sandıklara gömüldü ve o sandıklardan savaş baltaları çıktı.
Ben kendi adıma hiçbir zaman “bir top için değer mi?” seviyesine inmeyeceğim fakat bu soruyu sormaktan da geri duramayacağım: Bizler yani taraftarlar, armanın peşinde koşanlar, adalet dağıtıcıları, iktidar sahipleri hepimiz ne zaman bu kadar gaddar, vicdansız ve bu kadar aptal olduk?
Lütfen linkteki videoyu açın ve biraz düşünün: nedir bizim problemimiz?
http://www.youtube.com/watch?v=KinmQNdOULc&feature=results_main&playnext=1&list=PL0627B23A13FCAB3F