Fareler, biz insanlar ve diğer memeliler gibi, doğada bir anne ve bir babanın çiftleşmesiyle dünyaya gelen canlılardır. Ancak Japonya’daki Osaka Üniversitesi’nde bulunan bir ekip genetik olarak annesi bulunmayıp iki babaya sahip sağlıklı ve doğurgan yavrular üretmeyi başardılar. 8 Mart’ta Londra’daki Üçüncü Uluslararası İnsan Genomu Düzenleme Zirvesi’nde yapılan açıklamanın detayları henüz yayınlanmadı ancak bu çalışmanın bazı kısırlık sebeplerini tedavi edebilme olasılığı üstünde duruluyor.

Araştırmacılar uzun süredir bu proje için çalışıyorlardı. 2018 yılında bir ekip, iki babalı ya da iki anneli yavrular oluşturmak için sperm veya yumurtalardan yapılan embriyonik kök hücreleri kullandığını açıkladılar. İki anneli yavrular yetişkinliğe kadar hayatta kaldı ve doğurgandı; iki babası olanlar sadece birkaç gün yaşadılar. 2020 yılına geldiğimizde, ekip hücrelerin bir laboratuvar kabında yumurtaya dönüşmesi için gerekli genetik değişiklikleri açıkladı ve 2021’de aynı araştırmacılar, sağlıklı yavrular üreten yumurtalar yetiştirmek için fare yumurtalıklarının ortamını yeniden yapılandırabileceklerini gösterdiler.

Ekip, yetişkin bir erkek fareden alınan hücreleri kullanarak yumurta oluşturmak için bu projeye giriştiler. Kök hücre benzeri indüklenmiş pluripotent kök hücreler oluşturmak için bunları yeniden programladılar. Ekip, bazıları kendiliğinden Y kromozomlarını kaybedene kadar bu hücreleri kültürde büyüttü. Daha sonra hücrelere, hücre bölünmesi sırasında kromozomların nasıl dağıldığına dair hatalara yol açabilen reversin adı verilen bir bileşik uyguladılar ve hücreleri aradılar. Ardından ekip, indüklenmiş pluripotent kök hücrelere olgunlaşmamış yumurtalar oluşturmak için gereken genetik sinyalleri sağladı. Daha sonra fare spermi kullanarak yumurtaları döllediler ve elde edilen embriyoları dişi bir farenin rahmine aktardılar.

Transfer edilen 630 embriyodan sadece 7’si yavruya dönüştü. Bu düşük orana rağmen hayatta kalabilen yavruların normal bir şekilde büyüdüğü ve yetişkin olduklarında doğurgan oldukları gözlemlendi. Özellikle de bu durum göze alındığında, projenin insanlar üstünde uygulanabilmesi için epey zaman ve çalışma gerekiyor. Uzmanlar, böyle bir denemenin ciddi bir risk taşıdığını belirtiyorlar. Ancak engeller aşıldığı takdirde, bir gün, kadınların X kromozomlarından birinin veya tamamının eksik olduğu Turner sendromu gibi cinsiyet kromozomal durumların neden olduğu bazı kısırlık türleri için bir tedavi sağlanabilir. Ayrıca insanlara uygulandığında, bu tür araştırmalar taşıyıcı annelerin yardımıyla erkek çiftlerin birlikte biyolojik çocuk sahibi olmalarına yardımcı olabilir.

Uzmanlar, teknik detayların yanında, çalışmanın etik yönü konusunda da endişeliler. Böyle bir uygulamanın toplumda bir yer bulup bulamayacağı ve insanların nasıl bir tepki vereceği tartışma konusu.

Kaynakça:

Li, Z.-K. et al. Cell Stem Cell 23, 665-676 (2018).

Hamazaki, N. et al. Nature 589, 264–269 (2021).

Yoshino, T. et al. Science 373, abe0237 (2021).

Leave a Reply