Büyük Britanya’nın başkentinde, Majesteleri Kraliçe II. Elizabeth’in XXX. Olimpiyat Oyunları’nın açılışını ilan ettiği göz kamaştırıcı törende, genç sporcular Londra Olimpiyat Ateşi’ni yakma şerefine nail oldular.
Oyunların açılış töreni, “Mucizeler Adası” ve “Slumdog Millionare” filmlerinin Oscar ödüllü yönetmeni Danny Boyle tarafından tasarlandı ve düzenlendi.
Düzenleyicilerine 27 milyon sterline mal olan gösteri, Shakespeare’in beş perdeden oluşan “Fırtına” adlı oyunundan esinlenilmişti ve Britanya tarihindeki dönüm noktalarını gözler önüne sermekteydi.
Olimpik Stadyum, üzerinde otlayan gerçek hayvanlar; kuzular, atlar ve koyunlarla birlikte bir kırsal alana dönüştürülmüştü, ancak gösteri devam ederken, kırsal alan bir sanayi bölgesi görünümüne büründü, beş halkadan oluşan Olimpiyat sembolünün dövüldüğü bir fabrikaya.
Gösterinin bir diğer satırbaşı da, yine Boyle tarafından çekilen kısa bir James Bond filminin gösterimiydi. Hollywood yıldızı Daniel Craig, Ajan 007’yi oynadı ve yardımcı oyuncu –tabii ki kendisini canlandıran- Kraliçe II. Elizabeth’ten başkası değildi.
Gösterinin ikinci kısmı, Britanya’nın sayısız kültürel başarılarına adanmıştı.
Dünyaca ünlü çocuk kitaplarındaki karakterin devasa figürleri, “Harry Potter” serisinin yazarı J. K. Rowling “Peter Pan”dan bir bölüm okurken, Olimpiyat Stadyumu’ndaki 55.000 kişilik kalabalığın önünde belirdi.
Rock ve pop müziğin unutulmaz parçaları, “The Beatles” ve “Rolling Stones”tan “The Prodigy” ve “Tinie Tempah”a, ikonik İngiliz filmlerinden bölümlere ve yüzlerce dansçıdan oluşan bir dans performansına arka plan müziği olarak kullanıldı.
Ancak, gösteri sadece eğlenceyle ilgili değildi, aynı zamanda insanlığın yaşadığı tüm savaşların kurbanları için bir dakikalık bir saygı duruşunu da içermekteydi.
Geleneksel Geçit Töreni, Olimpiyatların MÖ 776 yılında ilk kez yapıldığı Yunanistan’la başladı. Diğer ülkeler, alfabetik sırayla geçtiler, Türkiye adına bayrağı Milli Voleybolcu Neslihan Darnel taşırken, dünyaca ünlü tenis oyuncusu Maria Sharapova, Rusya’nın bayrak taşıyıcısıydı.
Ev sahibi ülke, Bütük Britanya’da, 205 katılımcı ülkenin geçidini sonlandırarak, Olimpik Stadyum’a çıkan son takım oldu.
Ulusal bayraklar, Glastonbury Tepesi’nin bir modeli üzerine dikildi, bu modelin zirvesinde de, daha sonra olimpiyat bayrağı yerini aldı. Uluslar arası Olimpiyat Komitesi Başkanı Jacques Rogge, bu törenden sonra yaptığı konuşmasında, Londra Olimpiyatları’nın, her ülke takımında en az bir kadın sporcunun yer aldığı ilk olimpiyat olduğuna dikkat çekti.
Olimpiyatlar, resmi olarak, Kraliçe II. Elizabeth tarafından açıldı.
Olimpiyat meşalesi, Thames Nehri üzerinden, bir hız teknesi aracılığıyla futbol yıldızı David Beckham tarafından getirildi, arenaya ise beş kez Olimpiyat kürek şampiyonu olan Steven Redgrave tarafından getirildi.
Olimpiyat meşalesi, dünyadaki en büyük çanının çalınmasıyla birlikte, bu onura Britanya’nın geçmiş spor yıldızları tarafından aday gösterilen yedi genç sporcu tarafından yakıldı.
Gösteri, Paul McCartney’in söylediği, “Hey Jude” ile sona erdi. Bütün stadyum, eski Beatles yıldızına eşlik etti.
Önümüzdeki iki hafta boyunca, dünyanın her tarafından on binden fazla sporcu Londra’nın ve Birleşik Krallık’ın diğer şehirlerindeki stadyumlarda, Olimpiyat Madalyaları için yarışacaklar, kapanış töreni ise 12 Ağustos’ta gerçekleşecek.
Törenin bitiminde, sporcular Olimpiyat Ateşi’nin etrafında bir araya geldiler.
Tower Bridge, havaifişeklerle aydınlandı.
Törenin bitiminde Paul McCartney, “Hey Jude”u seslendirdi.