Geçtiğimiz günlerde kutladığımız 8 Mart Kadınlar Günü sebebiyle iktisat, iş dünyası ve kadın temalı bir yazı ele almak istedim. Bu yazımda, adını sıkça duyduğumuz, dünya para politikasının ana belirleyicisi, ABD Merkez Bankası (Fed) başkanı Janet Yellen’dan bahsedeceğim.
Jannet Yellen dünyanın en güçlü kadınları arasında sayılmakta. Bugün, ABD Merkez Bankası Başkanı olarak, 17 trilyon doların yönetiminde söz sahibi ve bütün dünyada piyasa oyuncuları ve siyasetçileri onun vereceği kararları takip ediyor.“Güvercin” olarak anılan, dış görünüşüyle sevimli bir izlenim bırakan Yellen’in, dünya ekonomisinde bu denli önemli bir vazifeye gelmiş olmasını hem kendi hayatına bakarak değerlendireceğiz hem de Yellen’in ve başarılarının kadınlar için ifade ettikleri üzerinde duracağız.
Jannet Yellen’in akademik olarak başlayan ve Amerikan yönetiminin çeşitli kurumlarında devam eden oldukça ilgi çekici ve uzun kariyerinden bahsetmek gerekirse; 1967 yılında Pembroke College (Brown Üniversitesi)’nde ekonomi alanında eğitim görmüştür ve 1971 yılında Yale Üniversitesi’nde bu alanda doktora yapmıştır. Beş yıl boyunca Harvard Üniversitesi’nde eğitim verdikten sonra London School of Economics’in kadrosuna katılmıştır. 1980 yılında Berkeley Üniversitesi’ne geçen Janet Yellen, 1994’e kadar akademik kariyerine burada devam etmiştir. 1994-97 arasında Fed’in yönetim kurulunda görev alan Yellen, 1999 yılına kadar da Bill Clinton’ın Ekonomi Danışmanları Konseyi’ne başkanlık yapmıştır. Janet Yellen, 2004 yılında San Franscisco Fed’in başkanlığına getirilmiştir. 2010’da Fed Başkan Yardımcılığı görevini üstlenerek Fed tarihinin tartışılmaz en fazla tecrübeye sahip başkanı sıfatını kazanmıştır.
ABD Başkanı Barack Obama’nın, Bernanke’nin yerine atanacak kişi olarak seçtiği Janet Yellen, 2014 Ocak ayında Fed başkanı olmuştur. Yellen böylece Fed’in ilk kadın başkanı sıfatını almıştır.
Yellen’in kişiliğinden gelen ve ekonomi politikalarına yansıyan, onu farklı kılan yönlerinin en başında tahminlerinde yanılma payının az olması gelir. Yükselen konut fiyatlarının büyük ekonomik zararlara yol açabileceği görüşünü ileri sürerek 2005 yılında olası bir krizin ikazında bulunmuştur. ABD’nin ekonomik kriz içerisinde olduğuna dair ilk resmi açıklama da yine Yellen tarafından yapılmıştır. Kriz sonrasında, 2009-2013 yılları arasında ise 14 Fed politika belirleyicisi arasında tahminlerinde en isabetli olan kişinin Yellen olduğu bilinmektedir. Yellen’in doğru tahminler yürütmesinin para politikasının istenen sonuçlara ulaşmasına büyük katkısı bulunuyor.
Yellen’i politikacı olarak ele aldığımızda göze çarpan bir diğer özelliği ise kendisinden önceki Fed başkanlarından farklı bir ekole ait olmasıdır. Yellen kapitalist sistemde krizlerin etkisini en aza indirgemek için devletin müdahalesini gerekli gören Keynes öğretisinden gelmektedir. Bu da onu ekonomide devlet müdahalesinin en aza indirilmesi gerektiğini ve serbest piyasa ekonomisini savunan Fed eski başkanları Greenspan ve Bernanke’den ayırmaktadır.
Para politikalarında merkez bankası yetkililerinin doğru bir şekilde iletişim kurmasının öneminin çok büyük olduğunu her fırsatta dile getiren Yellen, “Para politikasının etkili olması halkın o politikayla ilgili mesajı doğru anlamasına bağlıdır. Umarım ‘açıklama yok, özür yok’ günleri sona erecek.” ifadesiyle etkin iletişime ne denli önem verdiğini ortaya koymaktadır.
Yellen’in ekonomi literatüründe işsizliği ön planda tutması ise onun iyi kalpli güvercin olarak adlandırılmasındaki sebeplerden birisidir. Büyüme ve işsizlik verilerinin enflasyon verilerinden daha önemli olduğunu düşünen Yellen, işsizliğin yalnızca ekonomik veri olarak değerlendirilmesine karşı çıkmaktadır. Obama ise geçen yıl Yellen’i aday gösterdikten sonra Kongre’ye, saat başı asgari ücretin 7,25 dolardan 10,10 dolara çıkarılmasını içeren bütçeyi teklif ederek Yellen’in bu yöndeki düşüncelerini desteklediğini belli etmiştir.
Yellen’in özel hayatına baktığımızda, Fed’in aynı şekilde önemli bir yeri olduğunu görmekteyiz. Janet Yellen, eşi Nobel Ekonomi ödüllü George Akerlof ile 1977 yılında Fed’de tanışmıştır. Bir yıl sonra evlenen çift modern ekonominin en güçlü çifti olarak görülmektedir. İkilinin yakın arkadaşları, Akerlof’un günlük politik fırtınalar ve tartışmalar sırasında eşi Yellen’a psikolojik anlamda verdiği destekten ve Yellen için kendisinin ne kadar değerli olduğundan bahsetmişlerdir. Çiftin ekonomi alanında akademisyen olarak kariyerini sürdüren bir de oğulları var. İkili arasında birbirini destekleyen verimli ilişkinin Yellen’in kariyerinde zirveye ulaştığı son yıllarda da devam ettiğini söylemek mümkün. İkilinin büyük bir servete sahip olduğu da biliniyor. Geçen hafta açıklanan Amerikan hükumetinin resmi kayıtlarına göre Yellen-Akerlof çiftinin servetinin 4,9 milyon ile 13,4 milyon dolar arasında olduğu belirtiliyor. Kayıtlara göre Fed Başkanı Yellen’in 15 bin ile 50 bin dolar arasında öngörülen bir pul koleksiyonu da bulunuyor. Aynı zamanda Yellen’in geçtiğimiz ay İstanbul’a geldiğini, Ali Babacan ve Merkez Bankası başkanı Erdem Başçı’yla bir araya geldiğini de belirtelim.
Yazımın başında da belirttiğim gibi Yellen’in hayatını ve politikacı yönünü ele almamın sebebi geçtiğimiz günlerde Dünya Kadınlar Gününü kutlamış olmamız. Yellen’in Fed başkanlığına atanması, kadınların üst düzey mevkilerde başarıyla yer alabileceklerine ve liderlik pozisyonlarına yükselebileceklerine en belirgin ve çarpıcı örneklerden bir tanesi. Yellen, Forbes endeksine göre dünyada Angelina Merkel’den sonra en güçlü ikinci kadın. Daha önce de belirttiğimiz gibi 100 yıllık Fed tarihinin ilk kadın başkanı. Yine belirtmek gerekir ki Yellen, tarihteki ilk kadın merkez bankası başkanı değil, günümüzde 177 merkez bankasından 18’i kadınlar tarafından yönetiliyor. Yellen’den önce 2013 yılında Elvira Nabiullina Rusya’nın, Karnit Flug ise İsrail’in Merkez Bankası başkanlığına getirildi. Yellen ise kendi çalıştığı alandan yola çıkarak “merkez bankalarında yüksek kademelerde görev alan kadın iktisatçıların zaman içerisinde artacağını ve bunun için artık uygun zamanın geldiği” ifadesinde bulunarak, kendisinin bu görevde bulunuyor olmasının da diğer kadın iktisatçılara gelecekte yol gösterici olması açısından önemli olduğunu vurguluyor.
Yellen hakkında dikkat çekici diğer bir diğer nokta ise göreve 67 yaşında gelmesidir. Emeklilik yaşını iki yıl geçmiş olmasına rağmen Yellen, kariyerinin zirvesine 67 yaşında ulaşmış ve kariyerini sonlandırmak yerine 67 yaşında kariyer basamaklarını tırmanmaya devam etmiştir. Bu durum bizlere kadınların, erkeklerin sahip olduğu kariyer yolundan farklı bir yola sahip olabileceğini; kadınlar için profesyonel hayatın 60, 65 hatta 70 yaşlarında da devam edebileceğini göstermektedir.
Yellen, dünyanın lider konumundaki sayılı kadınları arasından verilebilecek örneklerden sadece biri. Yaşadığı hayat ve sahip olduğu kariyerle, yalnızca ekonomi ve iş dünyasında görev alacak kadınlar için değil, her alanda iş sahibi birçok kadını cesaretlendirebilecek ve onlara yol gösterebilecek bir profil.