Cinco de mayo ya da Türkçe adıyla 5 Mayıs Bayramı bugün Latin Amerika’da ve Amerika Birleşik Devletlerinin bazı eyaletlerinde geniş çapta kutlanmaktadır. Her ne kadar Amerikalılar bu bayramı bol bol tekila içmek için bir bahane olarak görseler de Cinco de Mayo aslında Latin Amerika’nın emperyalist müdahalelere karşı uzun direnişinin önemli anlarından biridir. Cinco de Mayo’nun önemi ise 1861-67 yıllarında Fransa’nın Meksika’ya yaptığı müdahaleden gelir.
III. Napolyon, 1852’de imparatorluk tahtına oturduğundan beri Fransa’yı I. Napolyon döneminde olduğu gibi dünyanın önde gelen gücü haline getirmeye çalışıyordu. Bunun için önce Kırım Savaşı’na katılmış ve ardından İtalya’nın birleşmesi için Avusturya ile savaşmıştır. İki savaştan da zaferle çıkan Fransa’nın üstünlüğü, Kıta Avrupa’sında kabul edilmiştir. Avrupa’daki egemenliğini sağlama aldıktan sonra gözlerini Dünya’nın geri kalanına Diken III. Napolyon, Fransa’ya büyük bir sömürge imparatorluğu kazandırmak için Afrika, Güney Doğu Asya ve Çin’e askeri müdahalelerde bulundu. Emperyalist hırslarla gözü dönmüş Napolyon’un hedeflerinden bir tanesi ise ayaklanmalar ve politik kargaşaya boğulmuş 1860’ların Meksika’sı idi.
1848’de Amerika Birleşik Devletlerine kaybettiği savaştan beri tam olarak toparlanamamış Meksika Cumhuriyeti, şimdi de Liberaller ve Muhafazakârlar arasındaki korkunç çekişmenin yarattığı kargaşa ortamından muzdaripti. Bu dönem aynı zamanda Amerika Birleşik Devletleri için de çok sancılı bir dönemdi. Amerikalıları herhangi bir Avrupa girişimine karşı korumayı kendine görev edinmiş Birleşik Devletler, bu dönemde çok kanlı ve sancılı bir iç savaşın tam ortasındaydı. Kuzey Amerika’yı kaplayan bu kargaşa ortamını fırsat bilen Napolyon planını yaptı. Meksika’ya çıkacak orada muhafazakârların desteğini alacak kukla bir imparatorluk kuracak, zengin gümüş yataklarına sahip olacak ve parçalanan Amerika Birleşik Devletleri yerine bölgede söz sahibi olacak güçlü bir kukla devlete sahip olacaktı. Planını gerçekleştirmesi için gerekli olan bahaneyi de Başkan Benito Juarez tarafından yönetilen Meksika hükümeti, III. Napolyon’a istemeden vermiş oldu. Ağır borç içinde bulunan Meksika ekonomisi batılı devletlere olan borçlarını ödeyemez hale gelmişti. Bundan ötürü Başkan Juarez 1861 yılında iki yıllığına batılı devletlere olan borçlarının taksitlerini ödemeyeceğini ilan etmek zorunda kaldı. Bu Napolyon’un aradığı bahaneydi. Diğer alacaklar İspanya ve Birleşik Krallık ile beraber bir Koalisyon kurdu ve Ocak 1862’de Meksika’nın ana ticaret limanı Veracruz’u işgal etti. Veracruz’un düşmesinin ardından Başkan Juarez hızla koalisyon güçleri ile bir anlaşmaya vardı.
İşte bu noktada Napolyon’un gerçek niyeti belli oldu, Napolyon bölgede bulunan Fransız güçlerine Meksika’nın içlerine doğru ilerleme emri verdi. Bu hareketi hiçbir şekilde desteklemeyeceklerini belirten İspanya ve Birleşik Krallık hemen koalisyondan çekildi. Buna rağmen durmayan Napolyon askerlerine Meksika’nın iyice içerlerine ilerleyip başkenti ele geçirme emri verdi. Bu amaçla Veracruz’dan yola çıkan Fransız’lar yolları üzerindeki yerleri bir bir ele geçirmeye başladılar. Yolları üzerinde bulunan Puebla şehri de ele geçirmeleri gereken yerlerden birisiydi.
Puebla’yı ele geçirmek kolay bir iş olmalıydı, Fransız General Lorencez’in emri altındaki 6.000 kişilik kuvvet hem çok daha disiplinli hem de çok daha iyi silahlanmış durumdaydı. Ayrıca Lorencez şehir halkının Fransız ordusunu destekleyeceğine dair istihbarat almıştı. Hâlbuki şehrin önüne gelip ilk kuşatma hazırlıklarına başlayınca, Lorencez’in gördüğü manzara çok farklıydı. Evet, şehir halkı politik hizipçilikten ötürü parçalara bölünmüştü ama bu hizipçilik yabancı bir gücün işgali tehlikesinin ardından yerini hızla dayanışmaya ve yardımlaşmaya bırakmıştı. Bunu gören Lorencez umudunu kaybetmedi. Sonuçta hem silah hem de disiplin açısından Meksikalılardan çok daha üstündü. Birkaç bin Meksikalının hangi tarafı tuttuğunun onun için çok bir önemi yoktu. Lorencez kuşatma hazırlıkları başlattı ve askerlerine saldırıya 5 Mayıs günü geçileceğini söyledi. O gün Fransız topçusu eski model ve geri kalmış Meksika topçusunun ulaşamayacağı bir mesafeden şehri bombalamaya başladı. Bu hareket şehir halkını iyice karşısına almasına neden oldu. Şehir halkı ellerindeki her şeyle barikatları doldurmaya başlarken, Fransızlar da ilk hatalarını yapmaya başladırlar. Bütün gün şehre ateş eden topçular mermilerini biraz bonkörce ve dikkatsiz harcadıklarını farkına vardılar; bu da şehri ele geçirmek için yapılan piyade saldırılarını korunmasız halde bıraktı. Bunu gören Meksika süvarisi yanlardan Fransızlara saldırarak şehri savunan Meksikalıların son saldırıyı da püskürtmelerini sağladı. Artan kayıplardan korkan Lorencez de askerlerine saldırıları durdurup geri çekilme emri verdi ve böylece 5 Mayıs günü Meksikalılar emperyalist işgalcilere karşı ilk zaferlerini kazanmış oldular. 5 Mayıs zaferiyle savaş bitmek şöyle dursun daha yeni başlıyordu. Yenilgiden bir yıl sonra yeniden Puebla önlerine gelen Fransızlar, bu sefer şehri almayı başarırlar ve başkent Meksika Şehri’ne kadar kolaylıkla ilerlerler. Başkenti de aldıktan sonra Avusturya İmparatoru Franz Joseph’in kardeşi Arşidük Maximilian önderliğinde kukla bir Meksika İmparatorluğu kurarlar. 1864’ten 1867’ye kadar Meksika’nın biüyük bir kısmını yöneten bu kukla devlet, 1866 yılında Fransa’nın desteğini çekmesi sonucu zor duruma düşer ve en sonunda 1867 yılında Cumhuriyetçiler tarafından alaşağı edilir. Meksika İmparatoru I.Maximilian’da uluslararası toplumun bütün tepkisine rağmen vatan hainliği suçlamasıyla kurşuna dizilir. Savaşın getirdiği kardeşlik havası Meksika’da çabuk son bulur ve ülke Fransız müdahalesi öncesindeki iç savaş ve darbe ortamına geri döner. Yine de Fransız müdahalesinin bir mirası olarak Cinco de Mayo yaşamaya devam eder ve Latin Amerika halklarının emperyalizm karşısındaki onurlu direnişlerinin önemli anlarından biri olarak tarihteki yerini alır.
KAYNAKÇA
http://www.mexonline.com/cinco-de-mayo.htm
http://query.nytimes.com/mem/archive-free/pdf?res=9F00E0DD173BE63BBC4A52DFB166838C679FDE
Dünya Savaş Tarihi; İmparatorluk Çağı 1776-1914, Timaş Yayınları
Fransa’nın Kısa Tarihi, Roger Price, Boğaziçi Üniversitesi Yayınevi