“Dünyanın Durduğu Gün”, “Maymunlar Gezegeni”, “Yarından Sonra”, “Dünya; Yeni Bir Başlangıç” ve daha niceleri.
Bugüne kadar Hollywood filmlerinde kıyamet gününe dair kurgusal birçok film izledik. Kimisinde dünya sular altında kaldı. Kimisinde dünya haritasını değiştiren depremler oldu. Bazen dünyayı ele geçirmeye çalışan kötü kalpli uzaylılarla savaştık. Bazen de cehennemin dünyada kuruluşuna şahit olduk. Ancak, hepsi birer hayal ürünüydü.
Şimdi sıra gerçeklerde. Salgın hastalıklardan robot ayaklanmalarına kadar bilim adamlarının sinema senaryolarından daha korkunç kıyamet günü tahminlerini okumaya hazır mısınız?
1. Küresel Isınma
Bilim adamlarına göre dünyanın yüzleşeceği en korkunç tehdit iklim değişikliği. İklim değişikliği, buzulların erimesine, deniz suyu seviyesinin yükselmesine, kasırgalara, sellere, kuraklığa neden olabilir. Dünya genelinde hayvan ve bitki dağılımını değiştirir ve çoğu hayvan ve bitkinin yok olmasına neden olur. Kıtlık, kuraklık ve ekosistemin çöküşü sizce de ürkütücü değil mi?
2. Göktaşı!
Bu felaket birçok bilim kurgu filmlerinin ortak noktası diyebiliriz ya da dünyaya çarpmak üzere olan bir kayayı durdurmaya çalışan bir ekibin üstün çabalarına da denk gelmişizdir. Şimdi sıkı durun. Çünkü bilim adamları da bir gök cisminin dünyayı yok edebileceğini düşünüyor. Örneğin dinazorlar bir meteor etkisine mahkumlardı. Neden insanlığın sonu da onlar gibi olmasın?
3. Salgın hastalıklar
“Küresel bir salgın tehdidi gerçektir” Joseph Miller (Prentice Hall, 2010).
Her yıl yeni bir salgın dünyayı kasıp kavuruyor: SARS (ağır akut solunum yolu yetersizliği sendromu) , kuş gribi ve en son Suudi Arabistan’da ortaya çıkan MERS-Cov virüsü. Unutmayalım ki, birbirine sıkı sıkıya bağlı dünya, ekonomimiz nedeniyle ölümcül bir hastalığın orman yangını gibi yayılması mümkün.
4. Laboratuvarlardan sızan hastalıklar
Tek korku sadece doğal hastalıklar değil. 2011 yılında bilim adamları kuş gribinin gelişmişi olan H5N1 virüsünün hava yoluyla bulaşabileceğini keşfetti. Bu durum, ölümcül virüslerin laboratuvarlardan kurtulup dünyaya yayılabileceği korkusunu tetikledi.
5. Mantarlar
California Üniversitesi Zooloji Müzesi sorumlusu David Wake, “Mantar hastalıkları bakteri hastalıklarından daha korkutucu. Ve biz yıkıcı etkileri olan amfibi mantar hastalıkları yaşıyoruz” şeklinde konuştu.
“İnsanların ölümcül mantar hastalıklarına yakalanması felaketlere yol açabilir. Her ne kadar mantar ile karşılaştırıldığında bakteriler çok olsa da tedavi için gerekli olan antibiyotikler mevcut. Ancak mantarların tedavisi o kadar gelişmiş değil” diyerek sözlerine devam etti.
Mantarlar da diğer olasılıklarla aynı derecede insanlar için ölümcül bir felaket olacaktır. Bakteriler de öldürücü olsa da onlar için antibiyotikler bol. Fakat bilim mantar enfeksiyonlarının tedavisi hakkında çok fazla bilgi sahibi değil.
6. Nükleer Savaş
Birçok bilim adamı hala dünyanın sonunun küresel nükleer savaş yüzünden olacağı konusunda endişeli. Kuzey Kore lideri Jong Un’un savaş tehdidi ve İran’ın elinde bulunan gizli nükleer silahlar yanlış ellere geçerse dünya geri dönüşü olmayan bir çıkmaza girebilir. Geçen yıl, Kıyamet Günü Saati harekete geçirildi. Bu saat, insanlığın nükleer veya biyolojik silahlar ya da küresel iklim değişikliği yüzünden yok olmasına ne kadar kaldığını gösteriyor.
7. Robot istilası
“Terminatör” bilim kurgu olabilir; ama ölüm makineleri gerçeklikten o kadar da uzak değil. Katil robotların üretildiği konusunda endişeli olan Birleşmiş Milletler bu konuda bir yasak getirdi.
Birçok bilim adamı, her ne kadar bu robotların yardımsever mi, yoksa kötü mü olduğu konusundaki tartışmalar devam etse de, yapay zekânın artık insan zekâsı seviyesine çok yakın olduğunu düşünüyor.
Google’ın da geçtiğimiz günlerde başta Boston Dynamics olmak üzere bir kaç robot üretici firması satın almasıyla, Skynet senaryolarının bir gün gerçeğe dönüşebileceği düşüncesi yeniden canlanmış oldu.
8. Nüfus Patlaması
Thomas Malthus, ‘nüfusun çok olması açlığa neden olacak’ dediğinden beri dünyada nüfus patlamasının yol açacağı sorunlara dair korkular gitgide artıyor. Çoğu kişi aşırı nüfusun dünyanın sonunu getireceğini düşünse de bazıları kalabalığın neden olacağı olumsuz sonuçların olumlu etkilere çevrilebileceğini düşünüyor. Korumacılar nüfus artışının gezegene yaptığı önemli tehditlerden biri olduğunu düşünüyorlar. Tabii ki herkes aynı fikirde değil..
9. Kartopu Etkisi
Miller’a göre, bu senaryoların her birinin gerçek olabilme ihtimali tabi ki var. Ama birinin diğerine yol açması ve kartopu etkisi yaratması da muhtemel. Örneğin; küresel ısınma, iklimsel değişikliklere yol açarken salgın hastalıkların artmasına da neden olabilir. Aynı zamanda, ekosistemin dengesi şaştığında kuraklık yaşanabilir. Yani büyük bir felaket yerine küçük felaketler artarak dünyanın sonunu getirebilir ki, bu da en gerçekçi senaryolardan birisi olarak karşımıza çıkıyor. Miller sözlerini şöyle bitirdi, ”Kartopu etkisi bir kılıç dişli kaplan tarafından saldırıya uğramak gibi..
[box_light]Kaynaklar[/box_light]
livescience.com
www.bilim.org