Dünya, bildiğimiz kadarıyla evrendeki tek yaşam burada. Sıcak, rahat ve alışık olduğumuz bir yer. Oturduğunuz yerden kalkıp pencerenizden dışarı bakın, düşünceleriniz çok geçmeden değişiyor değil mi? Bizler sadece önemsiz birer nokta mıyız? Pencerenizin önünde durup sonsuza kadar merak edebilirsiniz.

Nasa'nın en son yayınladığı uzayın en büyük fotoğrafı.

Nasa’nın en son yayınladığı uzayın en büyük ve 1.5 milyar piksellik fotoğrafı.

Evren sırlarla, insan ise varoluşundan bu yana doğadaki olayları keşfetme tutkusuyla doludur; uygarlığın doğuşundan bugüne insanoğlu doğadaki olayları sürekli olarak anlamaya çalışmış, içinde yaşadığı evreni olabildiğince eksiksiz tanımlamak istemiştir. Nitekim kendi yaşamı için gerekli olan birçok sırrı keşfetmiştir. Günümüzde dünyanın birtakım sırlarına her ne kadar ulaşılmış olsa da dünya dışında milyonlarca bilinmezlik gün ışığına çıkmayı beklemektedir. Özellikle dünya dışı yaşamın var olduğu düşüncesi her çağda olduğu gibi günümüzde de devam etmektedir.

Dünya dışı yaşam arayışı her çağda insanoğlunun evreni sorgulamalarından biri olmuştur. Örneğin Eski Mısırlılar, yazıtlarında dünya dışı varlıklardan bolca söz etmişlerdir. Kendi semalarında beliren uzay gemilerini ”Gökyüzünde seyreden güneşin kayıkları” olarak betimlemişlerdir. Ayrıca eski yazıtlarda açıkça yazılanlara göre; ”Güneş Kayıkları”ndan bir tanesi büyük piramidin yapımı sırasında yapının içinde bir yere gömülmüştür. İlginç olan ise bu yazılara ”Uzay Gemisi” figürlerinin eşlik etmesidir. Abydios Tapınağında bulunan bir duvar panosunda helikoptere ve uçağa benzeyen şekiller yer almaktadır. Şunu net bir şekilde belirtmek gerekirse, ya geçmişte dünya üzerinde teknolojik açıdan çok gelişmiş uygarlıklar yaşayıp yok olmuşlardır; ya da dünyamız dünya dışı varlıklar tarafından eski çağlarda da ziyaret edilmiştir.

abydos

Abydios Tapınağı’nda bulunan bir duvar panosundaki helikoptere ve uçağa benzeyen şekiller.

 

1938’de Orson Welles’ in Marslıların dünyaya saldırdığını ‘Dünyalar Savaşı’ adlı radyo 3922programında anlatması halkı ciddi derecede korkutmuş ve ilk kez uzaylı istilası fikrini akıllara getirmiştir. O günden beri uzaylılar ve dünyayı ziyaretleri pek çok filme konu olmuştur. Dünyanın ve insanın bilinci geliştikçe, bu filmleri kurgulayan senarist ve yazarların da bu bilinçlilikten etkilendiğini söylemek mümkün. Ayrıca çok eski zamanlardan beri bilinmeyen dünya dışı yaşam kanıtlarıyla ilgili haberler her zaman gündemde oldu. Roswell olayı en unutulmazlardan biridir:

 

RoswellNewspaper 23Roswell Olayı: 4 Temmuz 1947 yılında saat 23.30 sıralarında New Mexico’nun Roswell bölgesinde Mc.Brazel adlı bir çiftçinin arazisine bir UFOnun çakılması ile olay cereyan eder. Brazel etrafa dağılan parçaları görür ve 5 Temmuz 1947 günü askeri yetkililere haber verir. İddialara göre yetkililer uzay cismine ve içinde bulunduğu iddia edilen cesetlere el koyar. O zamanlar orduda kameraman olan Jack Barnett kan donduran açıklamalarda bulunur, cesetlere otopsi yapıldığını ve kendisinin de bu olayı kare kare 90 dakika boyunca kamerayla tespit ettiğini açıklar. Bu kayıtlar belki de evrenin en büyük sırlarından birini gizliyordu. Tabi ki bu film, hükümet politikası gereği yıllar boyu açığa ufo3 roswell 23çıkarılmadı. Hatta bazı iddialara göre dönemin başkanı Truman da otopside hazır bulunmuştur. Fakat Barnett filmin bir kopyasını daha çıkaracak kadar zekiydi; her ne kadar İngiliz gazeteci ve televizyon yapımcısı Ray Santilli’ye yüklüce bir miktar  karşılığında filmi satacak olsa bile. Bu olaylardan sonra dünya basınında uzaylı varlık otopsisi hızla yayılmaya başladı ve insanoğlu yavaş yavaş dış dünyaya açılmaya başladı.

hale_01_23.htm_txt_BaloonDebris-275 23

68 yıl önce yaşanan bu olayla ilgili olarak geçenlerde ölmek üzere olan Amerikalı eski bir albayın sözleri düşündürücüdür. O dönemde üssün halkla ilişkiler subayı olan Teğmen Walter Haut, ölümünden sonra açılmak üzere yazdığı mektupta, 68 yıl önce düşen cismin içinde uzaylı cesetleri de bulunan bir UFO olduğunu ve bunların Amerikan ordusu tarafından gizlendiğini itiraf etti. Ayrıca ABD ordusunun birçok teknolojiyi bu “kazada” ele geçen dünya dışı uzay mekiğinden örnek aldığını iddia etti.

 

 

Bilim insanları yıllardır dünya dışında herhangi bir yaşamın olup olmadığını araştırıyor. Onlar büyük patlama ile durağan hiçbir şeyin olmadığını ve her şeyin hareket etmekte ve genişlemekte olduğunu biliyorlar. Geçtiğimiz Ağustos ayında Eisntein’ın görecelik kuramında önemli bir yer tutan nötron yıldızlarından gelen sesleri 1 milyon kat daha net dinlemeyi sağlayan yöntemi geliştirerek astronomide büyük bir başarıya imza atan Türk astrofizikçi Dr.Bülent Kızıltan, dünya dışı yaşam keşfetmenin astronomi dünyasını şaşırtmayacağını belirtmişti. Kızıltan, çeşitli yaşam formlarındaki dünya dışı canlıları yakın gelecekte mutlaka bulacaklarını da belirterek insanlığın geleceği için kritik olan kolonileşme sürecinin de 2050’den önce başlayabileceğini söylemişti.

Uzaylılar insan ırkının gelişimi için çeşitli dönemlerde gelmişler ve her uygarlıkta izler bırakmışlardır. İnsanoğlu evrende yalnız olamayacağı düşüncesini geçmişten bugüne sorgulamış ve sorgulamaya devam etmektedir. Tüm veriler ışığında baktığımızda hala esrarını korusa da dünya dışında yaşamın olmadığını söylemek oldukça güç. Evren bizim anlayabileceğimizin çok ötesinde yaşamlarla dolu olabilir.

131207_dev_gezegen.hlarge

Leave a Reply