Modern dünyada kitaplar, her birimizin hayatında oldukça kritik bir role sahip. Hele ki öğrenciyseniz, kitapların her türlüsüyle haşır neşir olmanız çok olası: Klasik ciltli romanlar, günümüze uyarlanmış çeviriler, kalın ve yaldızlı ders kitapları, sayfaları sararmış romanlar veya ekranın arkasından bize göz kırpan e-kitaplar… Peki geçmişten günümüze hem fiziksel hem de anlamsal yönden evrimleşen kitaplar göründüklerinden çok daha fazlasını taşıyor olabilirler mi? Evet, DNA’dan bahsediyorum, aDNA adıyla da anılan Antik DNA’dan.
Gerçekten tarihi kitaplardan DNA elde edilebilir mi? İşte York Üniversitesi’nden Matthew Collins ve ekibi, daha önce bilim dünyasının çok da üzerine düşmediği bu konuyu araştırmak üzere yönlerini Orta Çağ’daki kitaplara çevirdi. Parchment adı verilen, vidala ve koyun derisinden yapılmış kağıt benzeri maddelerden oluşan bu kitaplar üzerinde eZooMS adı verilen bir teknik kullanarak kitabın üzerindeki DNA ve proteinleri çıkaran grup, çıkardıkları DNA’ların yaşını C14 yöntemi ile hesapladı. (Günümüzde, Orta Çağ’daki teknikleri birebir kullanarak parchment yapmak mümkün. Yapım aşamalarına buradan bakabilirsiniz.)
DNA analizi sonuçlarına göre, bu tarihi kitaplardan elde edilen DNA’ların %54’ü parchment’in yapıldığı hayvanın derisine aitti. Fakat DNA’ları daha detaylı analiz ettiklerinde bu DNA ve DNA kalıntılarının çoğunun aslında kitabı kullanan insanlara ve zaman içinde kitaba yerleşen bakterilere ait olduğu tespit edildi. DNA’ların sadece %5.6’sı parchment için kullanılan hayvana aitti. Peki bu ne anlama geliyor?
Aslında her birimiz, bir kitaba dokunduğumuz an ona kendimizden bir parçayı– kendi sırlarımızı kodlayan yegâne molekülü bırakıyoruz. Belki de bizden yüzlerce yıl önce yaşamış bir bilim insanından veya nesiller boyu kitaplarla ilgilenen kütüphanecilerden kalan genetik bilgiler tam önünüzde. Tozlu sayfalar arasında yıllarca saklanmış bakteri DNA’larından, bir zamanlar gerçek bir canlıya ait olan bu kağıdın kendisine kadar her molekül, aDNA’nın yüzlerce yıldır sürdürdüğü yolculuğa katılıp, gerçek bir tarih olarak parmaklarınızın ucuna geliyorlar. Bu tarihi nasıl yorumlayacağınız ise size kalmış.
Kaynakça