Solucan delikleri sürekli duyduğumuz, filmlerde sürekli gördüğümüz ve insanoğlunun uzay seyahatlerinde bir sonraki aşama olarak gördüğü bir yapıdır.Bu kadar bahsedilmesine rağmen bu tanımlamanın kökenin nereden geldiğini hiç düşündünüz mü? Acaba neden böyle denilmiş olabilir?
Bu kelimenin yolculuğu yaklaşık olarak 41 yıllık bir süreçtir. Einstein’in genel görelilik yasalarının formüle edilişinden hemen 1 yıl sonra, 1916 yılında Ludwig Flamm Viyana’da Einstein’in denklemlerinin (o bu ismi vermese de) solucan deliklerini betimleyen bir çözümünü keşfetti.
On dokuz yıl boyunca fizikçiler Flamm’ın Einstein’ın denklemlerine getirdiği bu olmayacak çözüme, solucan deliğine karşı kayıtsız kaldılar. Sonra 1935 yılında bizzat Einstein ve fizikçi arkadaşı Nathan Rosen, Flamm’ın çalışmalarından habersiz olarak Flamm’ın çözümünü tekrar keşfettiler, özelliklerini buldular ve gerçek dünyadaki önemi hakkında tahminde bulundular. Flamm‘ın çalışmalarından habersiz olan diğer fizikçiler de onun solucan deliğine “Einstein-Rosen Köprüsü” demeye başladılar.
Daha sonra teorik fizikçi John Wheeler solucan deliği hakkındaki çalışmalarını yürütürken bu tanımlamayı yaparak solucan deliğine adını vermişti. John Wheeler, elmalarda ki solucanlardan yola çıkmıştı. Elmanın üzerinde yürüyen bir karınca için elmanın yüzeyi bütün evrendir. Eğer elmanın içinden bir solucan geçmişse, karıncanın yukarıdan aşağıya ulaşması için iki yol vardır: Dışarıdan dolaşmak (karınca evreni içinden gitmek) ya da solucan deliğinden aşağıya doğru gitmek. Solucan deliği yolu daha kısadır; karıncanın evreninde bir uçtan diğer uca gitmenin kısa yolu budur.
Solucan deliğinin içinden geçtiği elmanın tatlı iç yapısı karınca evreninin bir parçası değildir Üç boyutlu bir yığın ya da hiperuzaydır. Solucan deliğinin duvarı, karınca evreninin bir parçası olarak düşünülebilir. Evrenle aynı boyutluluğa sahiptir (iki boyutludur) ve solucan deliğinin girişinde evrenle (elmanın yüzeyiyle) birleşir. Başka bir bakış açısıyla yaklaşırsak solucan deliğinin duvarı karınca evrenin bir parçası değildir; karıncanın kendi evreninde bir noktadan diğer noktaya ulaşma amacıyla yığının içerisinden geçmesini sağlayan kısa bir yoldur,diyerek tanımlamıştır.
John Wheeler yaptığı çalışmalarla literatüre geçmiştir ve bilim camiasına da bu adı hediye etmiştir.İnsanoğlunun bilimsel yolculuğunda solucan deliğinin adının hikayesi böyledir.
Kaynakça:
The Science of Interstellar,W. W. Norton & Company,November 7 2014