Mikroevrim
Yazının başlığının “Makroekonomik Rekabetin Mikro ve “Mikro-mikro” Evrim ile İlişkisi” olması gerekiyordu; ancak tekrarlamanın, tekrarlar içerisinde boğulmuş modern insan için ne kadar korku verici ve banal olduğunu düşünerek bundan vazgeçtim. Evet, modern insan, “modern” insan… Günümüz insanını tanımlamak için bir sıfata ihtiyaç duyuluyor olması, onun geldiği gelişmişlikten ötürü olmalı. Bunu bir nevi –şimdilik– varılacak son nokta olarak da görebiliriz; ne de olsa temel bilimler ve mühendislik derslerimden gördüğüm kadarıyla son yüzyıllarda varılmış her nokta son nokta olarak görülmüş. Sözüm o ki; insanlığın günümüzde modern olarak anılıyor olması onun gelişiyor olduğu anlamına geliyor. Bu gelişime evrim perspektifinden bakacak olursak ona kabaca gelişim diyebilmemiz ve değişimden ayırabilmemiz için insanlığın yaşam mücadelesini desteklemesi ve türünün devamlılığını sağlaması gerekir. Evet, bu noktada yaptığım tam olarak mikro evrim[1] felsefesini bir miktar tanımının dışına çıkarmak. Ancak modern biyolojiye göre, insanoğlu olarak her davranışımız genetik ve onun çevreyle etkileşiminden, ve davranışlarımızda meydana gelen değişiklikler de genetik ve çevresel değişikliklerden kaynaklı. Yani savım, insanlığın gelişimini değerlendirmek için en makul yolun evrime başvurmak olduğu yönünde… Gelelim evrimin sonucu olduğu bilim camiasınca kabul edilen insanlığın bu gelişiminin insanlığı nasıl hayatta tuttuğuna ve türünün devamlılığını sağladığına, bu noktada birkaç örnek yeterli olacak diye düşünüyorum. Günümüz sağlık teknolojisi bunu en bariz örneklerinden biri; bu sayede insanlar enfeksiyonlar karşısında direnebilir, ve hatta daha yakalanmadan dirençli hale gelebilir, fonksiyonunu yitiren organları değiştirilebilir veya yenileyebilir ve kalbi durduğunda hayata döndürülebilirken kaçınılmaz olarak ortalama insan ömrü gün geçtikçe daha da uzuyor. Bunun yanında birey odaklı her gelişme insanlık için de güvence sunuyor. Örneğin, geçmişte Avrupa’da yaşayan insanların üçte birinin ölümüne yol açan Kara Veba gibi hastalıklar için aşılar geliştirilebiliyor ve mevcut sağlık teknolojisiyle geçmişe nazaran çok daha etkili müdahaleler yapılabiliyor. Lafı çok fazla uzatmadan, Dünya’da yaşanacak olası bir kıyamet senaryosu için başka gök cisimlerinde yaşamı devam ettirmek için dahi projeler üretilmeye çalışıldığını hatırlatıyor ve bu bahsi kapatıyorum. Sözün özü, –evrim perspektifinden bakıldığında da doğru bir ifade olmak üzere– mikro evrim içerisinde insanoğlunun artan becerileri onu modern diye anılmasını sağlayacak gelişmeleri gerçekleştirmesini sağlıyor.
Mikro Evrim ve “Mikro-mikro Evrim”
Gelelim benim çılgın “mikro-mikro evrim” fikrime. Burada Freud edasıyla çocukluğunuzu anımsamanızı isteyeceğim; sizi leyleklerin dünyaya getirdiğine, yemediğiniz ekmeğin arkanızdan ağladığına ve –kısmen doğru olsa da– uyumazsanız hep küçük olarak kalacağınıza inandığınız veya inandırıldığınız döneme… Tek basamaklı sayıları –diğerlerinin hakkını yemeyeyim; çoğunuzun– parmaklarıyla topladığı ve kaybetmesinler diye günümüzde USB belleklerin küçüklerin iple boynuna asıldığı vakitler bu dönem aynı zamanda… Ancak, yıllar içerisinde öyle bir “evrim” geçiriliyor ki adalet üzerine denemeler yazılıyor, Amerika’nın İran hamleleri derinlemesine tartışılıyor ve bir fotoğrafla yoklama alan yazılımlar geliştiriliyor aynı bireyler tarafından. Evet, kabul ediyorum bu bireyler o döneme göre fazlaca büyümüş durumdalar. Ama burada mesele bu zihinsel değişimin insanoğlunun tarih içerisindeki zihinsel değişimine ne kadar benziyor oluşu. İşte ben de tam bu yüzden buna “mikro-mikro evrim” demeye karar verdim. Nitekim atalarımız felaketlerin tanrıların kızgınlıklarından kaynaklandığına, şamanların büyüleriyle insanları koruduklarına ve çok da uzak olmayan bir zamanda Dünya’nın boğanın boynuzunda durduğuna ve boğa tepindiğinde depremlerin meydana geldiğine inanıyordu.
Makroekonomik Rekabet
Geçen yazımda, rekabetin küresel boyutta nelere mal olduğunu silahlanma yarışı üzerinden anlatmıştım ve rekabetin başka bir formu olan ekonomik savaşları bir sonraki yazımda ele alacağımı belirtmiştim. Hali hazırda bir gündem maddesi olan ABD ile Çin arasındaki ekonomik savaş, makroekonomik rekabet için işlemeye oldukça ideal bir konu. Çünkü her ne kadar Trump Çin’i, ucuza mal edilen ürünlerin fikir ve tasarımı konusunda Amerikan mallarını taklit ettiği için “Amerikan Entelektüel Mülkiyeti’nin Hırsızı” olarak tanımlasa ve bunu ekonomik yaptırımların gerekçesi olarak gösterse de gerçek çok daha farklı yorumlanıyor… Trump’ın bu hamleyi dünyanın ikinci ekonomik ekonomisi Çin’in inovasyon alanında Amerika’yı geride bırakması endişesiyle attığı düşünülüyor. Çin Komunist Partisi yayın organlarından Global Times’ta bu konuyla ilgili olarak “…Trump hükümeti Çin’in yüksek teknolojili gelişimini frenlemek ve yüksek teknoloji endüstrisini marjinalize etmek istiyorsa…” ifadesi kullanılmış. Peki Trump neden gerekçe olarak “Amerikan Entelektüel Mülkiyeti’nin Hırsızlığı” ifadesini kullanıyor?..
Makroekonomik Rekabetin Dayanak Noktası
Şovenizm sözlükte “Kendi ulusunu öne çıkararak değişik ırk ve uluslar arasında düşmanlık yaratmayı amaçlayan ve bu yolda kışkırtmada bulunan aşırı akım” olarak tanımlanıyor. Ancak bu tanım bana göre eksik; bu ideolojiyi kullanarak kamuoyu desteği alma aşaması sözlükte belirtilmemiş. Nitekim bu durum Avrupa’da dahi sağ ideolojilerin kendine destek bulmasıyla kendini gösteriyor. İktidarlar da uluslararası arenada elini güçlendirmek için milli ve kimi zaman dini söylemlerle halkın desteğini almaya çalışıyor ve bir taraftan da bu söylemlerin karşılık bulacağı halklar oluşturmaya çalışıyor. Trump’ın yaptığı da tam olarak Amerikalıların zayıf karınlarına seslenerek destek bulmak ve Çin’e karşı baskı oluşturmak.
Makroekonomik Rekabet ve “Mikro-mikro Evrim”
Cevap bulması gereken son soru makroekonomik rekabetin insanlığın mikro evrimiyle oldukça paralel olan “mikro-mikro evrim” le ilişkisi… Günümüzde evrim denilince akla gelen tartışmalardan biri, bir insan türü olan Neandertalların nasıl yok olduğu. Parazitler, enfeksiyonlar ve iklim değişikliği gibi olasılıklar bilim insanlarınca arkeolojik buluntular da göz önünde bulundurularak tartışılıyor. Ancak bir olasılık var ki oldukça ilginç; modern insanın atalarıyla girdikleri hayatta kalmaya odaklı rekabet ve hatta savaşlar sonucu soylarının tükendiği düşünülüyor [2]. Bu ve benzer rekabet ve kıyımların tarihte yaşanmış olabileceği ve yakın Dünya tarihinde yaşanmış birtakım olaylar için de benzer tartışmalar olduğu göz önünde bulundurulduğunda, şovenizmle “keskinleşen” duyguların (evrim sonucunda kazanılmış ve) içgüdüsel olduğu düşünülebilir. Yanlış anlaşılmasın; her insanın ailesini, arkadaşlarını, kısacası onu o yapan her şeyi sevdiği gibi yurdunu da sevmesi gerektiğini ve bunun bireysel, ulusal ve global faydalar için motivasyon kaynağı oluşturduğu görüşündeyim. Ancak, benim şovenizm bahsinde anlatmak istediğim, bunun rekabet odaklı ideolojilerle beslenerek çıkarlar için kullanılabilir hale getirilmesidir, bir diğer değişle halkın manipüle edilmesidir. Özetle, zihnin gelişiminde olduğu gibi, şovenizm konusunda da mikro evrim, “mikro-mikro evrim” ile yakın benzerlik taşıyor ve şovenizm iktidarların makroekonomik rekabeti sürdürebilmesini sağlayacak kamuoyu desteğini alması için altyapı oluşturuyor veya araç olarak kullanılıyor. Peki, şovenizmin beslendiği içgüdülerin geçmişte kıyımlara yol açtığı göz önünde bulundurulduğunda, ticaret savaşlarına dönüşmekte olan makroekonomik rekabetin olası sonuçlarının gerçekten yeterince göz önünde bulundurulduğu söylenebilir mi? Bunun ötesinde, etik, legal ve hemen hemen her toplumsal norm ve dine göre eşit olduğu vurgulanan halkların insanlarını yine “sözde” etik birtakım gerekçelerle birbirine karşı kışkırtmanın, en başta dünya barışı olmak üzere, insanoğlunun onu gerçek anlamda modern yapan birçok değerinin altına döşenmiş bir dinamit olduğunun farkına varılamıyor mu?..
Ayrıca Bakınız
[1] https://evrimagaci.org/mikroevrim-ve-makroevrim-yumusak-ama-istikrarli-bir-degisim-3230
[2] https://evrimagaci.org/neandertallere-ne-oldu-7364; https://en.wikipedia.org/wiki/Neanderthal_extinction
https://tr.euronews.com/2018/07/06/abd-ve-cin-ticaret-savasini-anlama-rehberi-merak-edilenler
http://www.hurriyet.com.tr/ekonomi/trump-cine-karsi-ticaret-savasinin-fitilini-atesledi-40781422
https://tr.sputniknews.com/trend/abd-cin-ticaret-savasi-gumruk-vergisi-ithalat-ihracat/