Hepimizin de bildiği gibi, geriye dönüp baktığımızda 2020 hiç de iyi bir sene olarak yaşanmadı. Kış geliyor, önlemlere rağmen Covid-19 ile enfekte olan ve vefat eden vatandaşlarımızın sayısı artmakta. Virüs kapmasak bile, aslında her birimiz bu durumdan önemli derecede etkileniyoruz. Sadece günlük hayatımız değil, eğlence aktivitelerimiz de bu krizden nasibini alarak akamete uğradı. Hem finansal hem de sportif bakımdan büyük darbelerden birini yiyen Türk futbolu da yıl sonuna doğru pandemiyi daha şiddetli hissetmeye başladı. Gelin bu hafta oynanan birkaç maçta, yaşadığımız salgının etkilerine göz atalım.
Haftanın son maçı olan Galatasaray-Kayserispor mücadelesinde koronavirüs hastalığını hafif olarak atlatmış teknik adam Fatih Terim, aynı hastalıktan mütevellit, Okan Kocuk gibi formda bir kaleci yerine eldivenleri Fatih Öztürk’e teslim etmek zorunda kaldı. Ayrıca aynı sebeple Belhanda ve Arda Turan gibi kadroda olan isimlerin yerine de, daha bu sezon başında kadroya katılmış olan oyuncular forma giydi. Kayserispor’un maç boyunca sürklase olmasına, Galatasaray’ın 25’ten fazla şut çekip 10 kişi kalan rakibine karşı penaltı golüyle öne geçmesine rağmen; Gustavo Campanharo’nun çektiği ve takımının da tek isabetli şutu olan gol ile maç 1-1 tamamlandı. Kısacası koronavirüs sayesinde bir İstanbul takımı daha Anadolu ekipleri gibi zayıfladı ve eksik noktaları su yüzüne çıktı.
Sayısı ne kadar az olursa, etkisi de o kadar az oluyor koronavirüs eksiklerinin doğal olarak. Fenerbahçe’de Gençlerbirliği maçından önce yeni transferlerden Enner Valencia ve Sinan Gümüş’ün güncel koronavirüs testleri pozitif çıktı. Bu oyuncuların yerini doldurabilecek bir kadro yapısına sahip olduğu için, sarı-lacivertli ekip Ankara temsilcisi karşısında 1-1’e gelen maçı 5-1 gibi skorla kazanıp deplasmandan üç puanı aldı. Alışkın olan oyuncular yerine yeni transferlerin girmesi her ne kadar başlangıçta uyum bakımından sorunlu olsa da, salgın döneminde bu uyumu yakalayamayan takımlar geride kalacaklar. Özetle kadro genişliği önceden finansal yük olarak görülürken, artık bir gereklilik – hatta zorunluluk oldu bu dönemde.
Beşiktaş ise bu hafta virüs sebebiyle çok eksiği olup, öyle ya da böyle, üç puanı alabilen takımlardan oldu. Takımın kamp kadrosunda defans bloğu sadece 4 kişiden oluşurken, Necip’in stopere ve Dorukhan’ın orijinal mevkisi olan bek pozisyonuna çekildikten sonra takımın savunması toparlandı. Siyah-Beyazlılar Atiba Hutchinson önderliğinde Başakşehir gibi kalburüstü bir takıma karşı 3-0 öne geçti, Aboubakar ve Larin gibi virüse kurban verilmemiş oyuncuların sahada olmasının rahatlığını hissetti. Ersin Destanoğlu’nun cezası sonrasında kaleye geçen Utku Yuvakuran ise yediği 2 golle güven vermezken derbi öncesi üç puan almak -bu kadar çok eksiğe rağmen- kendisi de koronavirüs geçirmiş Sergen Yalçın’a moral oldu diyebiliriz.
Yazıyı kısa bir özetle tamamlamak gerekirse, koronavirüs yeni sezonun ‘X-faktörü’ oldu. Hatırlayanlar hatırlar, FIFA 99-2000 oyunlarında malum şifre girilince uzay gemisi sahadan bir futbolcuyu alır götürürdü, şimdi de Covid-19 oyuncuları kapıp bir süreliğine ‘uzaya çıkarıyor’. Görünüşe göre 100 civarında pozitif futbolcu ile teknik adamların sınırlarını zorlayacağı, oyuncuların başka mevkilere alışacakları, kulüp başkanlarının gelen test sonuçlarını eli yüreğinde öğreneceği ve taraftarların kaotik bir sezonu izleyecekleri açık. İnşallah pozitif çıkan vatandaşlar da, futbolcular da hızlı bir şekilde toparlar ve salgın bir şekilde azalma trendine girer. Tedbirlere dikkat ederek bağışıklığımızı güçlü tutacağımız gelecek günlerde, yeni yazılarla görüşmek üzere…
*Kapak resmi Anadolu Ajansı’nın (aa.com.tr) sitesinden, diğer resimler sırasıyla milliyet.com.tr (i2.milimaj.com/…), twitter.com (pbs.twimg.com/…) ve ajansspor.com (ajssarimg.mediatriple.net/…) adreslerinden alınmıştır.