Origami denildiğinde aklınıza ne geliyor desek pek çoğumuzun aklına okul sıralarında oynanmak üzere yapılan küçük tuzluklar, belki çocukluk hayallerine eşlik etmek üzere küçük leğenlerde yüzdürülecek kağıttan gemiler veyahut minik haytalıkların baş tacı, ders sırasında oradan oraya uçuşan kağıttan uçaklardan ötesi gelmez muhtemelen. Ne yazık ki pek çoğumuz Japonların dünyaya bahşettiği bu mucizevi katlama sanatının mucizelerinden çok da haberdar değiliz aslında. Ama sandığımızın aksine origami küçük tuzluklardan, kağıttan gemilerden ve zıplayan kurbağalardan çok daha fazlası. Bu sanatın biraz detaylarına biraz daha inmek gerekirse origami, Japonca ori(katlamak) ve gami(kağıt) kelimelerinin birleşiminden oluşuyor. Günümüzde origaminin birçok değişik türü bulunmakta. Mimari origami, pop-up origami ve Japonca kiru(kesmek) ve gami(kağıt) kelimelerinin birleşiminden oluşmuş, kesme işleminin de kullanıldığı kağıt katlama sanatı olarak geçen kirigami ise bunlardan sadece biri Modern origami olarak da adlandırılan bu tür origami türlerinde yapıştırma ve kesme serbest bırakılmış, origami sanatı daha da özgür kılınmış. Aslında origaminin birkaç cümleye indirgenemeyecek şaşırtıcı derecede kapsamlı bir tarihi var. Eğer bu derin tarihe biraz daha yakından bakmak ve origami sanatının inceliklerine vâkıf olmak isterseniz sizi böyle alabiliriz. Ama bu yazının sizi, bahsedilen derin tarihle değil; hobi olmanın sınırlarını çoktan aşmış origaminin giyim sektörüne yaptığı naif dokunuşlarla buluşturacağını belirtmekte yarar var. Öyleyse şimdi bu mucizevi sanatın moda dünyasına nasıl yön verdiğini görme vakti.
Biz farkında olsak da olmasak da pek çok ünlü tasarımcı origaminin ilham verdiği koleksiyonlarını piyasaya sunalı epey vakit oldu aslında.
Issey Miyake , Bao Bao koleksiyonuyla origaminin ruhunu tasarımlarına aşılayan isimlerden bir tanesi.
Hindistan’ın John Galliano’su olarak bilinen Hint tasarımcı Manish Arora da origamiden ilham alan tasarımcılardan biri.
Hint tasarımcı ünlü isimler için yaptığı tasarımlarında da origaminin ruhunu yansıtan iddialı tasarımlarından vazgeçmiyor.
Ünlü tasarımcıların koleksiyonları dışında “origami meets fashion” etiketiyle bizlere sunulan, farklı tasarımcıların elinden çıkma pek çok avangart koleksiyon da mevcut.
Tez projeleri için origamiden ilham almış bir koleksiyon hazırlayan Uruguaylı tasarımcı Mercedes Arocena ve Lucia Benitez de bu isimlerden. Onların tasarımlarında da haute couture havasını sonuna kadar hissetsek de bu tasarımlar pekala davetlerde iddialı tasarımlarla boy göstermeyi sevenlerin tercihi olabilecek nitelikte.
Yine diğerleri gibi avangart tasarımlara imza atan bir başka isimse Londra tabanlı Alman tasarımcı Marloes ten Bhömer. Kendisi Londra Moda Okulu’nda eğitim almış ve kendini sıra dışı ayakkabılar tasarlamaya adamış bir isim. Origamiden ilham almasının yanında onun ayakkabılarını bu kadar sıra dışı yapan önemli bir detay ise tasarımlarında kullandığı malzemeler. Bhömer’in bu sıra dışı tasarımlarından bazılarını Virtual Shoe Museum adını verdikleri sanal müzede görebilirsiniz.
Yukarıda bahsettiğimiz tasarımların çoğu sokaklarda fink atılacak tasarımlar olmaktan çok haute couture defilelerinde ağız sulandıracak tasarımlar olsa da bu tasarımların günlük hayata yansımalarını da ufaktan hissediyoruz aslında. Aksesuarlar, giysiler, çantalar hepsi origamiyle gelen fütüristik tasarımlardan nasibini almış gibi görünüyor. Günlük hayatımızda karşımıza çıkan origamiden ilham alarak tasarlanmış pek çok nesne var aslında.
Argento koleksiyonuna ait olan bu kolyeler origami motifleri kullanılarak hazırlanmış aksesuarlardan bazıları.
Aşağıdaysa Alman tasarımcı Ilvy Jacobs’un origaminin katlama prensibine uygun olarak hazırladığı katlanabilir çanta tasarımlarını görebilirsiniz.
Origami meets fashion koleksiyonundan bir başka tasarım.
Bu gelişmelere bakılırsa Origami yakın zamanda tasarım dünyasını kasıp kavuracağa benziyor. Öyleyse sizce de origami dünyasının derinlerine daha yakından bakmanın zamanı gelmedi mi?