Geçen gün yıllardır film listemde olan ama bir türlü izleyemediğim “Gone Girl” filmini izledim. Bu yazı Gone Girl filminin bir incelemesi ya da eleştirisi değil. Siz de benim gibi bir film izledikten sonra onunla alakalı tüm videoları izleyen ve tüm oyuncuların yaşam hikayelerini okuyan biriyseniz, beni anlayabilirsiniz çünkü filmi izledikten hemen sonra bu filmle alakalı çekilmiş videoları izlemeye başladım. Bir video ilgimi çok çekti ve bu konu hakkında benim de diyebileceğim bir şeylerin olduğunu düşündüm.
* Bu yazı Gone Girl filmiyle alakalı spoilerlar içerebilir.
Gone Girl filminde Amy, evinden gittikten sonra eşi Nick’le ilişkisini anlatan bir şeyler söylüyor:
“Nick’in sevdiği kız aslında ben değildim. ‘Havalı Kız’ dı. Erkekler kızlara iltifat etmek için hep bu lafı kullanır. ‘Havalı bir kız.’ Havalı Kız seksidir. Havalı Kız her yola gelir. Havalı Kız eğlencelidir. Havalı Kız erkeğine hiç kızmaz.”
Peki nedir bu “Havalı Kız”? Hepimiz bu kızlara filmlerde ve dizilerde rast gelmişizdir. Diğer kızlardan sıkılan ve kendine benzeyen bir kız arkadaş arayan erkek karakter, bir gün sporla ilgilenen, diğer kızlara kıyasla daha çok yemek yiyen ama bir şekilde hep 34 beden kalan, erkek karakterin sevdiği yönetmenlerin filmlerini izleyen bir kızla tanışır. Bu kız çabasız bir şekilde güzeldir, geleneksel olarak erkeklere atanan şeyleri sever ve bir şekilde erkek karakterimizle ilgilenir. Erkek karakterin tanımıyla “diğer kızlar gibi” değildir. Bu kadın karakterlerle bir yerde mutlaka karşılaşmışsınızdır.
Bir kadın karakter sporla ilgilenemez mi? Tabii ki ilgilenebilir. Burada bahsettiğim karakter tipi cidden tutkuyla spora ya da arabalara bağlı olan karakterler değil. Bahsettiğim karakterler erkek karakterin sahip olduğu maskülinite özelliklerine sahip olan, hatta bir yerde erkek karakterin arkadaşlarına oldukça benzeyen ve bu kadar çok maskülen özelliklere sahip olsa da yine fazla güzel olup seksüelliğiyle erkek karakterin ilgisini olukça çeken gerçek olması güç karakterlerdir. Bir örnek vermek gerekirse, How I Met Your Mother dizisindeki Robin karakteri olabilir. Robin puro içer, sporla ve silahlara ilgilenir, bağlanmaktan korkar, asla partnerine sinirlenmez ve gereksiz yere kıskanmaz. Her ne kadar feminenliği gösteren elbiseler giymese de yine de çabasız bir şekilde hep çok güzeldir. Böyle karakterleri saymakla bitmez.
Bu karakterler sadece mit olmakla kalmıyor ayrıca kadınlar ve beğenilme içgüdüsünü yeni keşfeden genç kızlara da ulaşılmaz bir seviye gösteriyor. Kadınlar sinirlenmeleri gereken bir konu olduğunda bile “havalı bir kız” olmak için bu duygusunu içine atıyor, pembe ve elbiseler gibi “kızsal” şeylerden uzak duruyor ve biri onlara diğer kızlar gibi olmadığını söyleyince bundan mutlu oluyorlar. Tabii ki bu süreç sonsuza kadar sürmüyor. Aynı Gone Girl filmindeki gibi bir yerde bu durum sona eriyor ama sürekli ulaşılması imkânsız bir seviyeye ulaşmaya çalışan kadınlar bundan çok yoruluyorlar. Diğer kızlar gibi olduğuna üzülmekten çok buna mutlu olduklarında ise “havalı kız” kavramının tamamen bir mit olduğunu anlıyorlar.