Sağlıklı yaşam felsefesinin günümüzde birçok insan tarafından benimsenmesi beslenme türlerinin de sürekli çeşitlenmesini sağladı. Çiğ beslenmede ise besinler çiğ ya da en fazla 46 dereye kadar pişirilmiş olarak veya güneşte kurutularak tüketilir. Besinlerin kimyasal işlem görmeden, organik bir şekilde tüketilmesiyle besinlerden pişirilmiş olanlara oranla daha çok verim alınması amaçlanır çünkü besinlerin pişirilmediği zaman enzimlerini, minerallerini ve vitaminlerini kaybetmediği düşünülür. Meyve, sebze, tohum, yemiş ve baklagiller pişirme işleminden geçmezler. Baklagillerden oldukça önem taşıyan filizlendirme işlemi ile yüksek değerli besinler elde edilebilir.
Sağlığa olan olumlu ve olumsuz etkileri konusunda yorum yapmamakla beraber yapılmış araştırmalardan ve uzmanlardan bilgi alınması gerektiğini düşünerek çiğ beslenmenin daha çok felsefi yönüne değinmek istiyorum. Bu diyetin seçilmesinde sağlıklı ve uzun bir hayat yaşama isteğinden başka aynı zamanda arınma arayışı ve çiğ veganlığın dayandığı hayvan tarımına katkı sağlamayı istememek gibi etik nedenler de bulunmaktadır. Besinlerin hiçbir işlemden geçmeden tamamen organik olarak tüketilmesiyle doğaya yakınlaşma, basit yaşama isteğiyle ve vücut için bir arınma sağladığı düşüncesiyle bu beslenme türünü tercih edenler de var. Bunların yanında bir de ekolojik olarak getirisi de bulunmakta. Yemek endüstrisi işlenmiş gıdaları üretmekte ve paketlemede doğal enerji kaynaklarını çok büyük miktarlarda kullanırlar. Çiğ besinlerde ise daha az paketleme bulunur ve ayrıca pişirme işlemi bulunmaz. Aynı zamanda çiğ beslenmede oluşan çöp miktarı tipik bir beslenme türünde oluşan çöp miktarından daha azdır. Ayrıca besinlerde kullanılan ve ekosisteme zarar veren kimyasallar da göz önünde bulundurulduğunda çiğ beslenme diyetinde organik tarımsal ürünlerin kullanılması önem taşır.
Beslenme stilimizin bizi bedenen etkilemesinin yanında mental olarak da etkilediğini düşünüyorum. Yediklerimizi yemeden önce düşünmekte yarar var, bu yüzden bu tip farklı beslenme şekilleri her zaman ilgimi çekiyor çünkü yediklerimizin dalından kopmasından masamıza gelene kadar bir hikayesi var. Bu hikâyeyi düşünerek tercihler yapmak belki de hayatımızı değiştirebilecek nitelikte.
Kaynakça:
Sevinç, Figen., Çakmak, Tolga. (2017). Tüketim Kültüründe Çiğ Beslenme ve Yaşayan Besinler. Iwact 2017 International West Asia Congress Of Tourism Research.
Davis, B. (2010). Becoming Raw: The Essential Guide to Raw Vegan Diets.