Bir Başka Anime: Darker Than Black

Animelerin izleyiciyi çeken bir yönü de şüphesiz insanların doğa üstü olaylara duydukları ilgi ve merak. Bu hafta tanıtacağım animede de yine aynı konulara değinilmiş. Animenin adı ise Darker Than Black. İsmi ile bile bize karanlık ve içinden çıkılamayacak şeylerden bahsedileceğini anlatıyor gibi aslında. Belli başlı animeleri -bu haftaya kadar tanıttıklarım mesela- izledikten sonra anime izleyicilerinin çoğu “Ya arkadaş, bütün animeler birbirine benziyor. Konular birbirine çok yakın.” diyorlar. Darker Than Black bu konuda sizi ters köşeye yatırabilir diyebilirim.

Bundan 10 yıl önce Tokyo’da “Hell’s Gate” adında bir geçit ortaya çıkar ve gökyüzündeki bütün yıldızlar kaybolur. Hell’s Gate’in gelişiyle etrafta değişik değişik güçleri olan insanlar dolaşmaya başlar. Bu güçlerden bahsedecek olursak: Her insanda farklı bir güç var; biri elektrik bükerken bir diğeri de görünmez olabilmektedir. Fakat böyle güçleri olan insanların bizim bildiğimiz süper kahramanlardan bir farkı vardır. Onlar güçlerini her kullandıklarında bir bedel ödemek zorundadırlar. Güçler ne kadar farklı ise ödedikleri bedel de o kadar farklıdır. Biri her güç kullandığında parmaklarını kırmak gibi acılı bir bedel öderken, bir diğeri de bira içmek gibi eğlenceli ve rahat bir bedel öder. Bu şekilde güçleri olanlara da -Türkçe’de güzel bir karşılığını bulamadığım için ingilizcesini kullanacağım- Contractor deniyor ve bir süre sonra gökyüzünde gerçek olmayan yıldızlar oluşunca her bir yıldızın bir Contractor’u temsil ettiğini; yıldız parlayınca Contractor’un gücünü kullandığını ya da yıldızın kaydığı görüldüğünde de onu temsil eden Contractor’ın öldüğünü anlıyoruz.

Contractor’ların diğer insanlardan bir diğer farkı da duygularıyla hareket edememeleri. Her şeye mantıklı yaklaşıp hep mantıklarıyla hareket ederler. Ölmek üzere olan birini kendi başına iş gelir diye hastahaneye götürmemekten tutun, babalarını bile tanımıyor contractor’lar. Bir contractor büyük bir soğuk kanlılıkla birini öldürebilir; işine geldiği sürece tabii. Ana karakterimiz Hei de bir Contractor’dır -ilerleyen bölümlerde sıradan bir Contractor olmadığını anlıyoruz- ve özel güçlerinden dolayı hakkında pek bir şey bilmediği bir firma adına, bir bakıma bir kiralık katil olarak çalışmaktadır. Eğer Hei’nin ödediği bedeli merak ediyorsanız onu da söyleyelim; Hei her gücünü kullandığında yemek yer. Yalnız normal bir yemek yeme değil bu bahsettiğim. Tabaklar, tencereler, tavalar dolusu yemek yiyor! Kendi bedenini kaybetmiş olan ve bu yüzden bir kedinin bedeninde yaşayan Mao ve bir de Yin vardır Hei’nin ekibinde. Yin de bir Contractor’dır fakat onda medyumluğa benzer bir güç bulunmaktadır. Yin görmez ama gücü sayesinde hedef belirlemekte ustadır. Bir de Huang var; normal bir insan ve Hei’ye görevlerini veren eski bir polis. Contractor’lardan çok hoşlanmamaktadır; çünkü en yakın arkadaşını bir Contractor öldürmüştür.

Darker Than Black 25’i birinci sezonda ve 12’si ikinci sezonda olmak üzere toplam 2 sezondan oluşur. Animenin yönetmenliği de senaryosu da Tensai Okamura’ya ait. 2007’nin Nisan ve Eylül ayları arasında yayınlanan Darker Than Black, ismini çok duyuramamış olsa da izleyenlerin konusu açıldığında “Aaa evet yaa, abi çok iyi animeydi vallahi, keşke bitmeseydi be!” dedikleri cinsten bir anime olma özelliğine sahip. Kendine özgü konusuyla, kaliteli çizimleriyle ve derin karakter analizleriyle Darker Than Black, size tavsiye edeceğim animeler arasında. Darker Than Black’i bitirdikten sonra “Yaa Constractor olmak varmış.” diyeceğinizden eminim. Kapanışı da artık bir gelenek haline gelen açılış şarkısının linki ile yapıyor ve hepinize iyi seyirler diliyorum.
http://www.youtube.com/watch?v=rulBhrngxI8