Konserin açılışında Lady Gaga'nın kıyafeti buydu.

Lady Gaga bu kıyafetle hayranlarının karşısına çıktı.

Popüler müziğin yeni kraliçesi Lady Gaga geçtiğimiz salı günü  üçüncü albümü ARTPOP için yapılan dünya turnesi “Lady Gaga’s ArtRave: The ARTPOP Ball”un 50. şovunda İstanbul’da, İTÜ Stadyumu’ndaydı. ArtRave İstanbul turnenin Avrupa, aynı zamanda son, ayağının da açılışının yapıldığı yer oldu. Şimdi mümkün olduğu kadar kronolojik bir şekilde o tarihi günün nasıl gerçekleştiğini elimden geldiği kadar anlatmaya çalışacağım. Başlamadan önce ufak bir uyarı; eğer Gaga ve/veya hayranları hakkındaki görüşleri Niran Ünsal gibi olan az ünlülerdenseniz lütfen okumayı burada bırakın, teşekkürler.

Öğleden sonra saat iki buçuk civarı stadyumdaydım. Erken gitmiş olacağımı düşünüp çok beklemeyeceğimi ve çok sıra olmayacağını varsaymıştım, yanılmışım. O saatte bile yüzlerce insan sırada bekliyorlardı ve bu insanların çoğu Lady Gaga’nın kliplerinde ya da performanslarındaki görünümlerinin benzerini yaratmaya çalışmış tiplerdi. Şahsen çoğunu çok başarısız bulsam da arada çok iddialı ve başarılı olanlar da vardı. Kot şort ve basic tişört ikilisiyle konsere gittiğimden o ara kendimi çok dışlanmış hissetmiştim, neyse ki alana girince yalnız olmadığımı görüp mutlu oldum. 17.00’da açılacağı söylenen kapılar yaklaşık 40 dakika kadar geç açıldı ve açıkçası biraz daha geç açmaya kalksalar oradaki insanların kapıları kırarak içeriye girmeye çalışacağına emindim. Stadyuma girdiğimde çok da kalabalık olmadığını fark ettim, ön sıraların neredeyse boş olduğunu da görünce mümkün olduğu kadar önde yer almaya çalıştım, sanırım sahneyle aramda 4-5 metre kadar bir mesafe vardı sadece. Alana girdikten sonra da uzun bir bekleme süresi vardı, saat 19.30’a kadar neredeyse hiçbir şey yapmadan sadece orada bekledik. Saatler 19.30’u biraz geçtikten sonra sahneyi DJ Lady Starlight aldı. Kendisinin performansı genel olarak sıkıcı olsa da bir ara “biz burada canlı müzik yapıyoruz çünkü Rave’in amacı o, bilgisayarla herhangi bir şey yapmıyoruz” demesi çok iddialıydı. Resmen hayranlar aracılığıyla Katy Perry gibi canlı olarak şarkı söyleyemeyen isimlere bir göndermeydi bence. Yaklaşık bir saatlik performansının ardından Lady Starlight sahneden ayrıldı. Görevliler sahneyi temizlemeye başladıklarında ise seyirciler arasında büyük bir heyecan baş göstermişti, herkes Lady Gaga’nın çıkacağı o anı sabırsızlıkla, ve ellerinde telefonlarla, bekliyordu. Saatler 21.00’ı gösterdiğinde ise büyük an gelmişti, Lady Gaga sahneyi almıştı.

Gaga'nın konser boyunca giydiği bütün kıyafetler.

Gaga’nın konser boyunca giydiği bütün kıyafetler.

Son albümüyle aynı adı taşıyan “ARTPOP” şarkısında dansçıların kucağında sahneye taşınan Gaga, seyircilerin çığlıkları arasında karşılanmıştı. Şarkının ardından “Sizi Seviyorum, İstanbul” (ya da “İstanbul, sizi seviyorum) demesi kelimenin tam anlamıyla seyircileri gaza getirmişti. Ardından söylediği şarkılar ise gecenin ne kadar enerjik geçeceğini gösteriyordu. Sırasıyla albümün son single’ı G.U.Y. ve Donatella’yı söyleyip ardından ikinci kısma geçiş yaptı. Deniz kabuklu bikinisini giyip gelen Lady Gaga, “Venus“ü söylemeye başladı. Ardındansa “Türkiye’ye gelirken yanında her şeyini getirdiğini ama bir şeyi unuttuğunu söyleyerek” MANiCURE‘e başladı. Bu şarkıların ardından geçmişe döndük ve “Just Dance” ve “Poker Face“i hatırladık. Şarkıları söylerken arada Lady Gaga “bu şarkıyı (Poker Face) burada söylemek için 6 sene bekledim” dediğinde seyirciler arasında yine büyük bir çığlık koptu. Bu kısmın son şarkısı olarak ise “Telephone“u söyledi. “MANiCURE”den önce söylediği cümleden dolayı hep bir yerlerden acaba Beyoncé çıkacak mı diye düşünmeden edemedim. Bu şarkının ardından bu kısım da son buldu ve biz turne ilk başladığında duyup şaşırdığımız “Partynauseous” şarkısını dinlerken Gaga yeniden kıyafetini değiştirdi. Yeniden sahneye geldiğinde ise bir zamanlar herkesin dilinde olan “Paparazzi” şarkısını söylemeye başladı. Sonrasında ise benim son albümde en sevdiğim şarkılardan biri de olan “Do What U Want“ı seslendirmesiyle hafif bir yavaşlama aşamasına girdik. Piyano başına geçen Gaga önce setlist’te olmamasıyla üzen, sürpriz olduğu öğrenilince sevindiren “Yoü & I”ı söyledi, bu sırada az kalsın piyanodan düşecekken dansçılarından birisi yardımına yetişti. Ardından sahneye seyirciler arasında yer alan İran’lı bir hayranını çıkartan Gaga, kendisiyle birlikte “Born This Way” şarkısını söyledi. Sahneye çıkamayan seyirciler olarak kendisini çok kıskansak da yapacak bir şeyimiz yoktu. Şarkının sonlarına doğru gay hayranlarına destek vermek ve onları cesaretlendirmek amacıyla yaptığı konuşmada ise seyircilerin büyük çoğunluğu gözyaşlarına boğulmuştu. Konuşmayı tam olarak hatırlayamadığımdan yazamıyorum ama konsere gelip konuşmayı hatırlayanları yorumlar kısmında bana da hatırlatmaya davet ediyorum. Bu şarkının bitiminde Gaga kıyafetini değiştirmeye giderken sahneye çıkarttığı hayranı da sahne arkasına gitti. Gaga kıyafetini değiştirirken bizler “Jewels ‘N Drugs“tan bölümler dinliyorduk. Yeni bölüme geçtiğimizde söylediği şarkılar ise herkese sürpriz olmuştu, Doritos’un açıkladığı setlist’te yer almayan şarkılardan önce “The Edge of Glory“yi ardından da “Judas“ı söyledi Gaga. Şahsen özellikle “Judas”ı söylemesine aşırı derecede sevinmiştim ben. Bu şarkılardan sonra “Aura“yı söyleyen Gaga hemen sonrasında bir hayranının sahneye attığı mektubu okudu. Daha sonra seyirciler arasından bu hayranını buldurtan Gaga kendisini ve arkadaşlarını sahne arkasına davet etti. Tabii ben bu sırada bu sefer bu arkadaşı kıskanmakla meşguldüm. Üzerimizdeki duygusallığı atalım artık diyerek “Sexxx Dreams“i söylemeye başlayan Lady Gaga, seyircileri kendisinden geçirdi. Bu bölümün son şarkısı ise yine bir dönem ülkemizde çok sevilen “Alejandro” şarkısı oldu. “Alejandro”nun da söylenmesiyle hızla sona doğru yaklaşıyorduk artık. Gaga sondan bir önceki kısım için yine kıyafetini değiştirmeye başladı, fakat bu sefer sahne arkasına gitmek yerine sahnede değiştirdi kıyafetini. Açıkçası bu kısmın diğer ülkelerde gerçekleştiğini gördüğümde bizde gerçekleşmemesinden korkmuştum, neyse ki öyle olmadı ve gerçekleşti. Gecenin en renkli kostümünü giyip en renkli peruğunu takan Gaga “hit single”ı “Bad Romance“i söyleyeceğini duyuran bir ses kaydının ardından seyirciyle birlikte “ra ra ra-ma-ma” diyerek Bad Romance’e başladı. Şarkıyı bitirmesinin ardından geldiği günden bu yana gördüğü ilgi için teşekkür edip “Applauseperformansını Türk hayranlarına ithaf etti.

Encore kısmında bu kıyafeti giyen Gaga, adeta bir melek gibiydi.

Encore kısmında bu kıyafeti giyen Gaga, adeta bir melek gibiydi.

“Encore” bölümü öncesindeki son şarkı olarak ise “Swine”ı söylemeyi seçmişti Gaga. Albümde sevmediğim şarkılar arasında yer alıyor olmasına rağmen performansı muhteşemdi bu şarkının da. “Swine”ın ardından Lady Gaga sahneden ayrıldı, sahne karardı ve tabii ki “Gaga” çığlıkları atılmaya başlandı. Bir süre sonra sahneye geri dönen Lady Gaga “Gypsy” şarkısıyla geceyi sonlandırdı. Bu şarkıyı söylerken sözlerde yaptığı ufak değişiklikle oluşan “it’s simple the way you love and marry Taylor” cümlesi ise acaba Lady Gaga erkek arkadaşı Taylor Kinney ile evlenecek mi diye düşündürdü? 

Konserle ilgili ufak tefek şikayetlerim de yok değildi tabii ki, 15 yaş altındaki çocukların ebeveynleriyle sahaya girebilmesi ve ebeveynlerin genel olarak çok ilgisiz kalması ister istemez ölü bir seyirci topluluğu oluşturdu. Keşke Pozitif Live daha düzgün bir tanıtım yapabilse ve o küçük çocuklara gerek kalmamış olsa konser daha güzel geçerdi diye düşünüyorum. En azından tepki veren bir izleyici kitlesi olurdu. Ayrıca ana akım medyanın konserle ilgili olarak verdiği -neredeyse- tek haberin “Lady Gaga sahnede soyundu” olması ise gereksiz bir rezalet gibi geliyor.

 

Not: Fotoğraflar tamamen google images’ten alıntıdır.

Leave a Reply