Suçlu Çocuğunuzu Korumak İçin Ne Kadar İleri Gidebilirsiniz?

phpThumb_generated_thumbnail

Yazar Herman Koch, eserlerinde orta sınıfı eleştiri yağmuruna tutarken sorgulatıyor, düşündürüyor ve şahane kurgusuyla damaklarda eşsiz bir tat bırakıyor. Nasıl mı?  Basit gibi görünen bir olaydan hareketle, bir yandan Hollanda toplumuna diğer yandan ise dünyaya sorular sorarak. Sıradan olayların yarattığı kompleks kargaşalara orta sınıflı Avrupalıların verdiği cevapları arayarak. Eleştirmekten kaçınılan üst düzey kişilerin hayatlarına ayna tutarak. Mesela başbakanlığa aday bir isim oğlunun suçlu olduğunu bilse, seçimlere kısa bir zaman kala nasıl bir tutum sergiler? Normal sandığı oğlunun bir evsizi yakarken ki görüntülerini izleyen sıradan öğretmen bir baba ne yapar peki? İşte tüm bu olaylar bir akşam yemeği masasında, ahlaki bir sorgu süzgecinden geçiyor “Akşam Yemeği” adlı kitabında. Yazar Herman Koch, oyuncu ve senarist olmasının verdiği tecrübelerden ötürü olsa gerek, kitapta yeri geçen gerilimi okuyuculara çok başarılı bir şekilde yansıtmış. Kitapta yer yer şiddetin dozu aşılmış, yer yer ise akşam yemeğindeki ince detaylardan toplumun geneline gerekli bütün göndermeler yapılmış. Yemek kendi içinde bölümlere ayrılmış ve her bölümde ailelerin benimseyecekleri tutumlar hakkında okuyucuya ipuçları verilmiş. Ailelerin geçmişleri, toplumun ve özellikle gençlerin bulunduğu psikolojik durumlar derinlemesine incelenmiş.

Bankamatikte uyumak zorunda kalan, ve daha sonra gençler tarafından dövülerek, Hollanda’da, şehrin göbeğinde yakılan bir kadın.. Ve yazardan kendi toplumuna ayna olacak yaklaşımlar. “Bir şey daha vardı. Burası Hollanda’ydı. Bronx değildi, Johannesburg ya da Rio de Janeiro’nun kenar mahallelerinde değildik. Hollanda sosyal bir devletti. Kimse bankamatikte uyumak zorunda değildi.”

Bu kitaptaki sofraya oturmak için illa ki anne-baba olmaya gerek yok. Ağzınızın tadı kaçsa da yüzleşmemiz gereken çok şey var. O yüzden buyrun bütün bunları “Akşam Yemeği”nde konuşalım.

Okuyucuya dip not: Kitapta geçen yaklaşımların yazarın yaşam öyküsüyle, doğup büyüdüğü yerlerle olan ilişkisi çok büyük. Bu nedenle geçmişine göz gezdirmekte yarar var. Şöyle ki :

Herman Koch, romancı, öykücü, televizyon yapımcısı, aktör ve köşe yazarı. 5 Eylül 1953 günü Arnhem’de dünyaya gelmiş ve uzun bir süre Amsterdam’da yaşamış, dikiş tutturamayan Koch okuduğu Montessori Lisesi’nden atılmış ve bu nedenle eğitimine devam edememiş. (Eserlerinde lisenin etkisi görülebilir!)  Yazar olarak çıkışını De voorbijganger (1985; Yoldan Geçenler, öykü) ile yapmış Amsterdam ve Montessori eğitim sistemi konusundaki deneyimlerini işlediği Salinger tarzı bir itiraf-tirat karışımı olan ilk romanı Red ons, Maria Montanelli (1989; Kurtar Bizi, Maria Montanelli) ile üne kavuşmuş. Akşam Yemeği (Het Diner, 2009) ise uluslararası ününe ün katmış.

AFİYET OLSUN.

Leave a Reply