Bundan 75 yıl önce bugün…
Evet zordu onu kaybetmek; Türk milleti için çok büyük hatta belki bir daha bulamayacağımız bir şanstı Mustafa Kemal Atatürk.
10 Kasımlar bizim için hep buruk olur, boynumuz hep bükük kalır ama aslında bence Cumhuriyetin bekçileri olarak, en başta da Atatürk gibi bir liderin evlatları olduğumuz için; başımız hep dik olmalı ve gururla durmalıyız. Biz böyle olmalıyız ki bizden sonra yetişen kardeşlerimiz de bunu örnek alarak yetişsinler; çünkü 10 Kasım biter ve ardından 11 kasımlar gelir. Yani demek istediğim şudur ki; biz gün ayırt etmeden Atamızın açtığı yolda emin adımlarla ilerleyip onun izinden gitmeliyiz. 11 kasımlarda da Anıtkabir dolup taşmalı, 12 kasımlarda da…
Bakın 10 Kasım gelip geçti. Peki ya sonrası, bir sonraki kasım ayının 10. gününde bu ülke için, çevremiz için, sorunlarımız için neler üretip neler düşünmüş olacağız? Atamızın ölümsüzlüğünün 76. yılında huzuruna nasıl çıkacağız? Sorun Atamızı nasıl ziyaret edeceğimizde de değil aslında, esas sorun neden daha iyi bir gelecek için çabalamadığımızda ya da çabalayamadığımızda.
İşte! ” Çaba” , çabalamak kelimesi bence Atamızın en sevdiği kelimelerden birtanesiydi; çünkü bence, başta “azim” ve “kararlılık” sonrasında da “çaba” Atamızı anlatan kelimelerdir.
Ben bugün bu yazıyı yazma ihtiyacı duyduysam, bu kimseyi eleştirmek veya yermek için değildir. Sadece yarın da bu hüznümüzü unutmamamız için ve Atatürk’ ü anladığımızı düşünerek yıllar da geçse izinden üreterek, çaba sarf ederek gideceğimizi bildiğim için; yarın da bugünkü içtenliğimizle kalalım diye küçük bir farkındalık yaratma çabasıdır ve ne mutlu bana ki bundan hiç bir şüphem yoktur.
Evet, önderimiz Mustafa Kemal Atatürk belki yanımızda değil, bedenini kaybettik; fakat o kalbimizde, düşüncelerimizde, yaptığımız işlerin hedefinde, amaçlarımızda…
O ki; 75 yıldır konuşamayan ama ölümünden önce her şeyi güzelce anlatabilmiş kişi…
O ki; bir ülkeyi ve aslında bir milleti yeniden yaratan, karanlık günlerin ardından güneşli günlere ulaştıran kişi…
Ve o ki; attığı her adımda kendinden önce insanlığı, milletini, ülkesini, doğasını hiç bir şey veya hiç bir kişi ayırt etmeksizin düşünen kişi…
Şimdi onu yanımızda göremiyor muyuz? Varsın göremeyelim. Artık olmadığını bildiğimiz halde her şeyin o varmışcasına yürüdüğüne kendimizi inandırmaktan vazgeçelim ve hadi şimdi kalkıp okuyalım, onu biraz daha iyi anlamak için; çabalayarak çalışalım.
İmkanı olmayanlara imkan sağlayalım, bilmeyenlere öğretelim, duyamayanlara gösterelim, göremeyenlere hissettirebilelim. Yeter ki gelecek 10 Kasım’ da ve daha nicelerinde Atamız biraz daha rahat uyusun ve biraz daha başımız dik karşısına çıkabilelim. Şimdi tam zamanı! Unutmayalım ki seneye bu zaman ölümsüzlüğün 76. yılını anıyor olacağız.
Tekrardan Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ e Allahtan rahmet ve izinde yürüyen bütün evlatlarına da güç diliyorum.