Geçmişten günümüze gelen en önemli konulardan birisi özgürlük. Ataerkil toplum yapısı içinde yaşayan, çeşitli nedenlerle baskı ya da şiddete maruz kalan kadınların sayısı ve özgürlük haklarının kısıtlanması günümüzde azımsanamayacak bir ölçüde. Özellikle erkek egemenliğinin ağırlıklı olduğu toplumlarda kadının hak ve özgürlükleri bir tartışma konusu haline gelebiliyor. Yaşadığımız yüzyılda ve modern toplum yapısı sınırları dahilinde eşitliğin sözlerle desteklenmesinden çok uygulanmasının bir zorunluluk olduğunu savunmaktayım. Kadın, sadece farklı bir cinsiyete sahip olduğu, gerek çevresi gerekse ailesi tarafından zayıf görüldüğü ve birey olarak hakları ihlal edildiği için hayatından ödün vermemeli.

Ne yazık ki ülkemizin bazı kesimlerinde, büyük şehir hayatından uzak ve sadece kendi değerleri ile doğrularına sımsıkı bağlanarak dış dünyayı yok sayan insanlar arasında kadının konumu belli kurallarla sınırlandırılmış durumda. Kadınların çok erken yaşlardan itibaren tek görevlerinin evlenip eşlerine ve çocuklarına bakmak olduğu görüşü oldukça yaygın. Gençliklerine ilk adımlarını atan birçok kız çocuğu okul hayatları ve gelecekteki kariyer planları yerine ev işleri, çocuk bakımı, çeyiz hazırlıkları gibi konulara öncelik vermek zorunda bırakılıyorlar. Bir noktanın altını çizmek istiyorum ki burada vurgulamak istediğim önceliklerin değiştirilmesi, yapılmaması gerekenler değil; aynı zamanda hür seçimlerinden çok farklı hayatlar yaşamak istemelerine rağmen onlara uygun hayatı yaşatmayı dayatan zihniyetlerin altında ezilmiş kızlar. 10’lu yaşlarının ortalarındaki çocuklar cinsiyet farkı gözetilmeksizin eğitimlerine ağırlık vermeli ve seçmek istedikleri meslekler hakkında fikir sahibi olmalıdırlar ki tozlu zihinler arındırılsın, tek düze hayat görüşleri ortadan kalksın ve evrenselleşelim. Evlilik ve yaşam tarzları ile ilgili tercihler de yetişkinlik de verilecek kararlar olarak her bireyin hür iradesine bırakılsın.indir

Mustang filmi, Karadeniz’de yaşayan, ailesini kaybetmiş, babaanneleri ve amcalarıyla hayatlarına devam eden beş kız kardeşin hikayesini esas almakta. Oldukça masum ve samimi bir oyunun yetişkinler dünyasında nasıl kirletilebileceğini, cinsiyet ayrımlarının ne kadar küçük yaşlarda ortaya çıkarılabileceğini vurgulayarak başlıyor kardeşlerin mücadeleleri. Genç olmak, hayaller kurmak, geleceğe umutlar beslemek birer hataymışçasına yasaklanıyor büyük ahşap evde ve kızlar birer birer kendi hayatlarına itiliyorlar hiç beklemedikleri bir anda; fakat çocuk masumiyetinin cesaretle harmanlandığı kimi sahnelerde trajik hayatlarına renk katan beş kız kardeş, tüm karanlığa rağmen gençliklerini masum anılarla süsleyebiliyorlar. Kardeşler; kişiliklerini, çatışmalarını, isyanlarını, mutluluklarını, heyecanlarını ve daha nice duygularını birebir aktarıyorlar seyirciye. Onlarla gülümseyip onlarla hüzünleniyorsunuz.

Türk-Fransız ortak yapımı olan Mustang filmi, günümüzde devam eden ve birçok genç kızın hayatını kabusa çeviren çevre baskısını temel almış. Bu yıl 73’üncüsü düzenlenecek olan Altın Küre Ödülleri’ne “Yabancı Dilde En İyi Film” dalında aday olan Mustang, işlediği konunun en salt gerçeklerini izleyiciye başarıyla aktarabilmekte. Samimiyet ve doğallıktan ödün vermeyen yetenekli oyuncular da filmin lezzetini artırmakta ve Mustang izlenilmesi gereken yapıtlar arasına adını yazdırmayı başarmış bir çalışma niteliği kazanmakta. Dikkat çekilmek istenen birçok fikirden ise benim için en etkileyici olanı: bataklığa ne kadar saplanmış olursak olalım, çevremizde hiçbir çıkar yol göremesek bile inançla bir kurtuluş yolu bulabileceğimiz. İnancımızı ve kendimize olan güvenimizi hiçbir zaman kaybetmemeliyiz.

Biz ne kadar şanslıyız ki büyük şehirlerde bizlere gerçekten değer veren; tercihlerimizi ve fikirlerimizi önemseyen ailelerin çocukları olarak dünyaya geldik. Seçimlerimizi özgürce yapabilmekteyiz. Peki Mustang filminde yalnızca çok küçük bir kesite ışık tutan ve daha niceleri olan; acıyla, hüzünle ve umutsuzlukla savaşmaya çalışan diğer yüzlerce genç kız? Toplumun kanayan yarası haline gelmiş konuları dünya çapında gözler önüne sermiş yönetmen Deniz Gamze Ergüven başarılı bir esere imzasını atmış. Farkındalığımızı artırmak ve herhangi bir şekilde ilaç olabileceğimiz hayatlara dokunmamız için harekete geçirici nitelikte olan Mustang filmini izlemenizi şiddetle öneririm.

Leave a Reply

1 comment

  1. ülker altay

    Lâle kalemine sağlık Gözlemlerine ortak oldum Var ol Hep gül