Merhaba sevgili Güncel Sanat okurları! Finalleri biten arkadaşlarıma geçmiş olsun dileklerimi iletmekle birlikte sınavları henüz benim gibi bitmemiş okurlarıma da tatilimize çok az kaldığını hatırlatmak isterim. Artık son dönemeçteyiz ve sonrasında güzel bir tatili hakettik. Umarım yeni yılınızın bu ilk haftası oldukça güzel geçmiştir. Hedefleriniz için adımlar atmaya başlamışsınızdır. Bu hafta komedi, dram ve korku türlerinde yapımlar vizyona girdi. Özellikle uzun süredir beklentileri artıran ve reklamı oldukça fazla yapılan bir film bu hafta vizyonda. Farklı türlere ait yapımları sizlerle paylaşacağım. Haftaya görüşmek üzere, iyi seyirler!
Arif V 216 (5 Ocak 2018 / IMDB: 8.2 / 126 dk)
Yazımın girişinde bahsettiğim beklenilen yapım, Cem Yılmaz’ın filmi Arif V 216 idi. Fragmanı yayınlandığı zamandan itibaren beklentileri artıran ve özellikle Cem Yılmaz hayranları tarafından merakla beklenen film bu hafta vizyonda. Cem Yılmaz’ın komedi dışında dram alanında da başarılı yapımları bulunuyor ve bana göre ünlü komedyen sinema dünyasının başarılı isimleri arasında yer alıyor. Cem Yılmaz’ın beyazperde ürünlerinin birçoğuna hakim olduğumuzu ve filmlerinin repliklerini uzun seneler geçmesine rağmen hala ezbere bildiğimizi itiraf etmeliyiz. Benim için unutulmazlar arasında yer alan Hokkabaz filmi komedyenin dramla komediyi harmanladığı başarılı eserlerden biridir. Yılmaz, Gora ve Arog filmleriyle de büyük bir kitleye ulaşıyor. Kimyalarının mükemmelliğe yakın derecede tuttuğu oyuncu kadrosu ve uzayla zaman kavramlarına absürt bakış açılarıyla yaklaşması filmlerinin akılda kalıcılığını artırıyor. Gora filmine atıflarda bulunan yeni filmi Arif V 216 diğer yapımlardan aşina olduğumuz karakterleriyle bu haftanın en iddialı komedi yapımı.
İnsan olmak ve aşkını engellere takılmadan yaşamak isteyen bir robot olan 216, kendini gizlemeyi tam olarak başaramayınca zorlu kararlar vermek zorunda kalır. Yapım, dönem filmlerine saygı duruşunda bulunurken robotumuz en yakın arkadaşı Arif ile zorlukların üstesinden gelmeyi başarabilecek midir?
Ölüm Odası (5 Ocak 2018 / IMDB: 4.8 / 92 dk)
Haftanın korku gerilim türündeki filmi Ölüm Odası, sıradan başlayan hikayesi sonrasında gizemli bir hale evriliyor. James Franco‘nun başrolü Francesca Eastwood ve Taryn Manning ile paylaştığı film, sıradan bir banka soygunu olarak başlıyor. Açıkçası korku filmi dalında başarılı yapımlar arasına ismini yazdıramayacağını düşündüğüm film, türün sıkı takipçileri için bu haftanın alternetif seçeneklerinden biri olabilir. Franco’yu Spiderman‘deki performansı ardından komedi ve dram gibi birçok farklı yapımda izledik. Özellikle henüz izlemeye fırsat bulamamış olsam da gerçek bir hikayeden esinlenildiği ve genç bir dağcı olan Aron Ralston‘ın kimseye haber vermeden çıktığı yolculuğunda Utah yakınlarında Moab bölgesinde büyük bir kaya parçasının arasına sıkışmasını ve 5 gün boyunca hayatta kalmak için çok önemli bir mücadele vermesini konu alan film 127 Saat filmi Franco’nun rol aldığı Oscar ve Altın Küre ödülleriyle izlenmeyi hak eden bir yapım.
İki kız kardeş Leah ve Vee, abilerini kurtarmak için bir banka soymaya karar verirler; ancak topladıkları paranın abilerini kurtarmaya yetmeyeceğini anladıklarında bankanın müdür yardımcısı ile bir anlaşma yapıp aşağı kattaki kasaya inerler; fakat, tahmin edemeyecekleri olaylar onları beklemektedir…
İngiltere Benim (5 Ocak 2018 / IMDB: 6.1 / 94 dk)
İngiltere Benim filmi, İngiliz şarkıcı ve müzisyen Steven Patrick Morrissey’in 1970’lerde Manchester’daki gençlik yıllarından, müzik grubu The Smiths’i kurduğu zamana kadarki dönemi konu alıyor. 1982’de Manchester’da Steven Patrick Morrissey ve Johnny Marr tarafından kurulmuş bir İngiliz grubu olan The Smiths’in, pek çoklarınca 80’lerde İngiltere’den çıkmış en önemli alternatif rock grubu The Stone, Radiohead, Oasis ve Roses gibi birçok grubun üzerinde etkileri görülmekte. Grubun isim kaynağı tam olarak bilinmemekle beraber döneminde çıkan uzun ve gösterişli grup isimlerine bir tepki olduğu söylenir. Kimilerinceyse grup üyelerinin tamamının İrlandalı olmasına rağmen, İngilizlere has bir erkek ismiyle yaratılan bir ironiden ibarettir.
Monoton hayatını gerçek tutkusu olan müzikle taçlandıran genç bir adam, sıradanlıktan müzik tarihinin en ünlü yıldızlarından birine dönüşürken hangi zorluklarla başa çıkmak zorunda kalacaktır?
Haftaya görüşmek üzere. 3 2 1 Sahne!
Kaynakça
www.beyazperde.com
www.imdb.com