ABC’nin ikonik dizisi Desperate Housewives, bir banliyö mahallesinde yaşayan dört kadının yaşamlarını konu ediniyor. Diziye başlarken sıradan insanların gündelik hayatlarını izleyeceğimi düşünmüştüm fakat sonrasında karşılaştığım sırlarla ve komplolarla dolu senaryo diziyi benim için bir heyecan kaynağı kıldı. Diziyi izlerken kendinizi o mahallenin bir üyesi gibi hissetmekten alamıyorsunuz. Gerek yakın arkadaşların birbirinin her daim arkasında durması, gerek çatışmalı ve sorunlu ilişkiler ve sıradan görüntülerinin arkasındaki benlikleri gerçeklik algısını arttırıyor.
Dizi çok yakın olan 5 arkadaştan birinin intihar ederek hayatına son vermesiyle başlıyor. Sonrasında gerçekleşen her gizemli olayı ölmüş karakterin ağzından dinliyoruz, göklerden onları izliyormuşçasına. Aslında bu intihar birçok entrikanın başlamasına veya ortaya çıkmasına sebebiyet veriyor. Bree Van de Kamp, Lynette Scavo, Gabrielle Solis ve Susan Mayer gibi karakterler, kendi iç mücadeleleriyle yüzleşirken, bir yandan da birbirlerine destek oluyor ve ana hikâyenin kendilerine ait kısımlarını özgünlükle dolduruyorlar.
Karakterleri tek tek incelemek gerekirse Susan kızıyla beraber yaşayan ve eski eşi tarafından ihanete uğramış bir anneyi canlandırıyor. Aynı zamanda sakarlığı onun en belirgin özelliği diyebiliriz. Lynette yaramaz mı yaramaz 4 çocuğun annesiyken, başarılı bir iş insanı olmanın yüklerini de omzunda taşıyor. Bree sinir bozucu derecede düzen bağımlısı ve hiçbir dış etkenin onu etkilemesine izin vermemeye çalışıyor. Tabi ki bu da bir noktaya kadar devam ediyor ve etkisini yitiriyor… Gabrielle ise aralarındaki en dişli karakterlerden biri olarak kendisini gösteriyor.
Orijinal konsepti, derin karakter gelişimi ve sürükleyici hikayeleriyle dikkat çeken dizi, yıllar içinde bir dizi ödül kazanarak adını altın harflerle yazdırdı. Desperate Housewives, Altın Küre Ödülleri’nde birçok kez aday gösterilmiş ve kazanmıştır. İlk sezonunda En İyi Televizyon Dizisi kategorisinde aday gösterilen dizi, oyuncularıyla da bu prestijli ödül töreninde boy göstermiştir. Marc Cherry’nin senaryosu, oyuncuların performansları ve diziye teknik anlamda katkı sağlayan ekip, Emmy jürisinin takdirini kazanmıştır.
KAYNAKÇA