Türkiye Büyük Millet Meclisi ve Türkiye Satranç Federasyonu’nun işbirliğiyle düzenlenen TBMM Kupası 17-21 Mart tarihlerinde Türkiye Büyük Millet Meclisi Tören Salonu’nda gerçekleştirildi. Organizasyon tarafından davet edilen aktif ELO listesindeki en iyi 8 erkek ve 4 kadın oyuncunun 60 dakika+30 saniye eklemeli zaman temposunda yarıştığı turnuvada sporcular ilk 3 gün 6 oyuncudan oluşan eleme grubunda tek turlu döner sistemde final grubunda çıkma mücadelesi verdi. Gruplarda ilk 2 sırada yer alan oyuncuların final grubunda eleme usulüyle mücadele ettiği yarı final ve final maçları sonucunda, oldukça çekişmeli geçen finalde Ediz Gürel’i mağlup eden Mustafa Yılmaz turnuvayı kazanmayı başardı. Cem Kaan Gökerkan’ı mağlup eden Işık Can ise üçüncülüğü elde etti.
WIM Sıla Çağlar, GM Mustafa Yılmaz, IM Deniz Özen, IM Cem Kaan Gökerkan, WGM Kübra Öztürk Örenli ve GM Kıvanç Haznedaroğlu’nun yer aldığı 1.grupta, ilk turun en ilginç mücadelesi şüphesiz Sıla Çağlar-Kıvanç Haznedaroğlu oyunu oldu. Yüksek seviyede nadir görülen Alekhine Savunması ile oyuna başlayan Haznedaroğlu karşısında vezir kanadından yarattığı oyunu doğru zamanlı taş kırışmalarıyla destekleyen Çağlar net kazanç bir konum elde ederken, oldukça dirençli bir savunma ortaya koyan Haznedaroğlu tecrübesini konuşturarak oyundan yarım puanla ayrılmayı başardı. Turnuvanın favorisi Mustafa Yılmaz, Kübra Öztürk Örenli karşısında rahat bir galibiyetle turnuvaya başlarken Deniz Özen ve Cem Kaan Gökerkan arasındaki oyun hızlı bir beraberlikle sonuçlandı. İkinci turda da Sıla Çağlar’ı mağlup eden Yılmaz turnuvaya 2’de 2 ile başlarken Haznedaroğlu’na karşı siyah taşlarla Sicilya Savunması’nda ters kanada roklarda agresif oyununun karşılığını alan Gökerkan, 1.grupta turun diğer kazananı oldu. IM Işık Can, GM Vahap Şanal, WIM Gülenay Aydın, FM Bora Yarar, WFM Duru Okuyaz ve FM Ediz Gürel’in yarıştığı, nispeten genç oyunculardan oluşan 2. grupta ilk turda Işık Can’a karşı siyah taşlarla oynayan henüz 13 yaşındaki Ediz Gürel, Sicilya Savunması’nın Taimanov Varyantı’nda rakibinin uzun rok konumuna başarılı bir şekilde saldırarak adından çok söz ettireceği turnuvaya güzel bir galibiyetle başladı. Bu satırların yazarının da favori varyantlarından biri olan Fransız Savunması’nın Rubinstein Varyantı’nı tercih eden Duru Okuyaz’a karşı beyaz taşlarla oldukça agresif bir oyun sergileyen Vahap Şanal da turnuvaya galibiyetle başlarken ikinci turda beyaz taşlarla Viyana Açılışı’nda kusursuza yakın bir oyun sergileyen Işık Can’a karşı aldığı mağlubiyetin, turnuvanın Yılmaz’dan sonra en yüksek ELO puanına sahip Şanal’a küçük çaplı bir şok yaşattığını tahmin ediyorum.
3.turda bütün maçların beyazların galibiyetiyle sonuçlandığı 1.grupta Mustafa Yılmaz Kıvanç Haznedaroğlu’na karşı rakibin piyon zayıflıklarının bulunduğu bir konumu üstün tekniğiyle kazanca dönüştürürken, Sıla Çağlar’ın şah kanadı zayıflıklarını iyi kullanan Deniz Özen ve Kübra Öztürk Örenli’ye karşı oldukça güçlü bir oyun sergileyen Cem Kaan Gökerkan da turdan tam puanla ayrılmayı başardı. 1.grupta 4.turda da aynı şekilde berabere görülmedi ve oyunlarını kazanan Mustafa Yılmaz ile Cem Kaan Gökerkan final grubuna çıkmayı garantilerken kötü bir turnuva geçiren Kıvanç Haznedaroğlu da ilk galibiyetini aldı. 2.grupta ise 3.turda Ediz Gürel’e karşı beyaz taşlarla oynayan Vahap Şanal, rakibinin açılıştan itibaren kuvvetli oyunu karşısında kötü bir oyunortası konumunu savunmak durumunda kalsa hafif üstün bir finale girmeyi başardı ve taraflar puanları paylaştı. Gülenay Aydın’a karşı siyah taşlarla oynayan Işık Can ve Duru Okuyaz’a karşı beyaz taşlarla mücadele eden Bora Yarar agresif oyunlarıyla deyim yerindeyse rakiplerini açılıştan çıkarmadı ve 2 puanla zirvede olan Ediz Gürel’e katıldı. Gruptaki tün oyunları beyazların kazandığı 4.turda Ediz Gürel ve Işık Can rakiplerini Fransız Savunması’nda rahat denilebilecek şekilde mağlup ederken Vahap Şanal’ın vezirlerin henüz 4. hamlede değişildiği oyunda rakibini konumsal olarak alt etmesi izlenmeye değerdi. 4 oyuncunun gruptan çıkma ihtimali olan son turda, Ediz Gürel ve Işık Can oyunlarını hızlıca berabere yaparken Bora Yarar’a karşı siyah taşlarla oynayan Vahap Şanal kazanarak 3.5 puanlı Ediz Gürel ve Işık Can’a yetişmesine rağmen averajla gruptan çıkamadı. Turnuvanın Mustafa Yılmaz’dan sonra en büyük favorisi henüz grup aşamasında elenirken genç oyuncular bu başarılarının tesadüf olmadığını final grubunda gösterecekti.
1. grubun birincisi Mustafa Yılmaz’ın 2. grubun ikincisi Işık Can’la, 2.grubun birincisi Ediz Gürel’in ise 1. grubun ikincisi Cem Kaan Gökerkan’la eşleştiği final grubunda oyuncular önce 2 tane ağır parti oynarken eşitlik durumunda kazanan hızlı ve yıldırım partilerle belirlendi. İki eşleşmede de ilk oyunlar eşitlik fazla bozulmadan beraberlikle sonuçlanırken Işık Can’ın Mustafa Yılmaz’a karşı siyah taşlarla uzun süreli bir hafif üstünlük elde etmesi dikkate değerdi. Cem Kaan Gökerkan’a karşı ikinci oyunda bu turnuvada başarıyla kullandığı Taimanov Varyantı’nda uzun bir teorinin ardından ulaşılan, fil çiftine sahip olduğu konumu mükemmel biçimde işleyen Ediz Gürel adını finale yazdıran ilk isim oldu. Siyah taşlarla Sicilya Savunması’nın Najdorf Varyantı’nı tercih eden Mustafa Yılmaz oyunortasında bir kez daha kötü konumda kalsa da dirençli oyunuyla maçı eşitlik bozmalara taşımayı başardı. Ancak eşitlik bozmaların ilk oyununda beyaz taşlarla oynayan Işık Can, İspanyol Açılışı’nın Değişmeli Varyantı’nda zaman sıkışmasında mükemmel biçimde oynayarak güçlü rakibini mağlup etmeyi başardı ve final için avantaj elde etti. İkinci oyunda siyahlarla açılıştan hafif kötü pozisyonda çıkmasına rağmen aktif oyunuyla konumu berabereye getirmeyi başaran genç yetenek, zaman sıkışmasında doğru hamleleri bulamadı ve oyunsonunda avantajını kazanca dönüştüren Mustafa Yılmaz maçı yıldırım partilerine taşıdı. Bu mağlubiyetle adeta moral olarak çöken Can, yıldırım partilerinde yine zamanı kötü kullanarak varlık gösteremedi ve iki oyunda da oldukça kuvvetli bir oyun sergileyen Yılmaz, finalde Ediz Gürel’in rakibi oldu.
Adına yakışır bir mücadeleye sahne olan finalde Kabul Edilen Vezir Gambiti’ne transpoze olan ilk oyunda beyaz taşlarla izole piyona sahip olan Yılmaz, konumun ruhuna uygun olarak e5 karesine atını yerleştirip f4-f5 hamleleriyle şah kanadı atağı arasa da rakibinin tehditlerini başarılı bir şekilde savuşturan Gürel bazı yerlerde hafif üstünlük dahi elde ederken siyah taşlarla oyundan yarım puanla ayrılmayı başardı. İkinci oyunda Mustafa Yılmaz uzun zamandır başarıyla uyguladığı Najdorf Varyantı’nda genç rakibine fazla üstünlük şansı vermedi ve beraberlikle sonuçlanan oyunun ardından eşitlik bozmalara geçildi. Eşitlik bozmaların ilk oyunu da oyunsonuna kadar dengeli biçimde giderken ulaşılan kale file kale at ve dörder piyonlu oyunsonunda rakibin şah kanadı piyonlarına saldırmayı başaran beyaz taşlarla oynayan Yılmaz bir anda iki piyon üstün kazanç bir duruma ulaştı. Ancak rakibinin ilk hatasını değerlendiren Gürel bir anda teorik berabere bir kale+file karşı kale finaline geçmeyi başarırken kurallar gereği 50. hamleden itibaren isteyebileceği berabereyi muhtemel heyecan ve tecrübe eksikliğiyle istemeyi unuttu ve rakibinin kalesini düşürmesi sonucunda oyunu terk etti. Beyaz taşlarla kazanmak zorunda olan genç oyuncu, Yılmaz’ın Zehirli Piyon Varyantı’na karşı elinden geleni yapsa da oyundan beraberlikle ayrılan Mustafa Yılmaz TBMM Kupası’nın galibi ve 30.000 TL’lik para ödülünün sahibi oldu. Karşılıklı kazanılan ağır partilerin ardından hızlı oyunlarda rakibi Cem Kaan Gökerkan’ı iki oyunda da mağlup eden bir başka genç yetenek Işık Can ise üçüncülüğü elde etti.
Öncelikle turnuvanın başından sonuna kadar istikrarlı bir performans sergileyen ve haklı bir şampiyonluk elde eden Mustafa Yılmaz’ı tebrik etmek gerekiyor. Türkiye’nin en yüksek reytinge sahip oyuncusu ve milli takımın da bir numarası durumunda bulunan büyükustamız, kuvvetli oyununun yanında kötü konumlarda sergilediği dirençli savunmalarla ve özellikle yarı finalde Işık Can karşısında turnuvaya devam edebilmek için kazanmak zorunda kaldığı durumun altından kalkmasıyla psikolojik olarak da ne kadar güçlü olduğunu bir kez daha gösterdi. Turnuvanın yıldızı ise hiç şüphesiz genç ustamız Ediz Gürel’di. Vahap Şanal’ın bulunduğu gruptan birinci olarak çıkan ve yarı finalde tecrübeli Uluslararası Usta Cem Kaan Gökerkan’ı eleyen 13 yaşındaki yetenek, finalde beraberlik isteyebileceği hızlı partide heyecanının kurbanı olmasa şu an çok farklı şeyler konuşuyor olabilirdik. Yaşının oldukça ötesinde olgunlukta bir oyun sergileyen Gürel, bu hızla gelişmeye devam edebilirse ülkemizden çıkacak ilk 2700 oyuncu olmaya aday gibi görünüyor. Bu noktada en büyük görevlerden biri ise Türkiye Satranç Federasyonu’na düşüyor; federasyonumuzun Ediz Gürel gibi gelecek vaat eden oyunculara uluslararası turnuva desteği ve dünya çapında antrenörlerle çalışma olanağı sağlaması gerekiyor. Federasyonun bu konunun üzerine titizlikle eğilmesini ve erken yaşta parlamasına rağmen belli bir seviyede takılan birçok yetenekli oyuncumuzun aksine Ediz Gürel’in dünya çapında bir oyuncu olacak seviyeye çıkmasını ümit ediyorum.