DÜNYA KUPASI SERÜVENİMİZ BAŞLAMADAN BİTTİ

A Milli Futbol Takımımız 24 Mart 2022 tarihinde TSİ ile 22.45’te Portekiz ile oynadığı eleme maçını 3-1 kaybetti ve Dünya Kupası serüvenini başlamadan bitirdi. Portekiz’in golleri 15.dakikada Otavio, 42.dakikada Jota ve 90+4’te Nunes’den gelirken, A Milli Takımımızın tek golü 65.dakikada Burak Yılmaz’dan geldi. Oynanılan bu maçın galibi İtalya – Kuzey Makedonya galibi ile karşılaşacaktı. Bir nevi bu maçın galibi İtalya ile oynayacaktı ancak Kuzey Makedonya 90+2’de bulduğu gol ile Dünya Kupası Elemelerinde son Avrupa Şampiyonunu saf dışı bıraktı. Bu sonuçlarla A Milli Futbol Takımımız, Dünya Kupasına gitmeyi ellerinden kaçırdı.

Kaybedilen maçın hikayesi biraz geri planda kalmıştı aslında. Türk seyirciler için maça damga vuran olaylar Stefan Kuntz’un kararları ve bazı yıldız oyuncularımızın sergilemiş oldukları düşük performans idi. Aday kadro açıklandığında son 3 maçını galibiyetle tamamlamış ve olumsuz havayı yeni teknik patronu ile dağıtmış Milli Takımımız için bir umut doğmuştu bizler için. Birçok genç oyuncu, ilk defa milli formayı giyecek oyuncular ve futbol dünyasının konuştuğu yıldız isimler… Ancak zorlu karşılaşma öncesi teknik adam Stefan Kuntz’dan ilginç bir karar geldi ve 4 oyuncu aday kadrodan çıkarıldı. Bu isimler Süper Lig’de Kasımpaşa formasıyla 14 gol atan ve 7 asist yapan ayrıca gol krallığı listesinde 2.sırada kendine yer bulan Umut Bozok, Adana Demirspor formasıyla çıktığı 31 maçta 17 gole doğrudan katkı sağlayan Yunus Akgün, zaten halihazırda sol bek sıkıntısı olan ülkemiz futboluna umut ışığı olarak doğan Beşiktaş forması giyen Rıdvan Yılmaz ve Antalyaspor forması giyen genç yetenek Doğukan Sinik idi. Eminim ki kimse verilen bu kararı idrak edememiş ve mantıklı bir sonuca ulaşamamıştır.

Portekiz – Türkiye maçında Stefan Kuntz

Kuntz’un tartışmalı kararları maç öncesi ile sınırlı kalmamıştı. İlk 11 tercihi ve kullanılan formasyon da tartışmalıydı. Eleme maçları boyunca 4’lü defans sistemiyle sahaya çıkmış Milli Takım, böylesine önemli bir karşılaşmaya -sanki deneme tahtasıymış gibi- 3’lü defans ile çıkmıştı. La Liga’da gol krallığında Karim Benzema’nın arkasında 2.sırayı paylaşan Enes Ünal, CSKA Moskova’da neredeyse her maç maçın adamı seçilen Yusuf Yazıcı yedekler arasındaydı. Orta sahada adeta 1 kişi eksik oynayan Milli Takımımız ilk yarı boyunca oyuna hakim olamadı ve Portekiz ataklarını bir türlü savuşturamadı. Orta sahanın solunda maça başlayan Berkan Kutlu, Portekiz için adeta bir maden oldu. Defans-Forvet bağlantısını da bir türlü sağlayamayan Milli Takımımız ilk yarıda kalesinde 2 gole engel olamadı ve soyunma odasına 2-0 geride gitti.

Burak Yılmaz’ın attığı gol sonrası gol sevinci

İkinci yarıda ise sahada dağılmış bir Portekiz vardı. 65.dakikada Cengiz Ünder’in harika pasında Burak Yılmaz düzgün bir vuruşla farkı bire indirdi ve Milli Takımımız için bir umut doğdu. Golden sonra Enes Ünal, Yusuf Yazıcı ve Dorukhan Toköz’ün oyuna girmesi maçı hareketlendirdi. 83.dakikada ceza sahası içinde yerde kalan Enes Ünal penaltı olduğundan çok emindi ve arkadaşlarından topu dışarı atmasını istedi. VAR incelemesi sonucunda Milli Takımımız için bir penaltı şansı doğdu. Bütün Türkiye 85.dakikada nefesini tutmuştu. Akıllara bir anda 2008 Çek Cumhuriyeti maçı gelmişti. Topun gerisinde bu maçın öncesinde kullandığı son 17 penaltıyı da gole çeviren Burak Yılmaz vardı. Ancak ne yazık ki Burak baskıyı kaldıramadı ve topu sağ üst köşeden dışarıya attı. Bütün ümitlerimiz o anda tükenmişti adeta. Böylesine önemli bir maçta, maç boyu istenileni veremeyen Burak Yılmaz, Hakan Çalhanoğlu gibi isimler yerine penaltıyı başka bir ismin kullanmasını beklerdim. Fişi çeken gol ise 90+4’te Nunes’den geldi ve Portekiz, Türkiye’yi 3-1 mağlup ederek elemelerde yoluna devam etti.

Kaçan penaltı sonrası Burak Yılmaz

Eğer ki o penaltı gol olmuş olsaydı belki de Milli Takımımız o heyecanla 1 gol daha bulacaktı ve bir sonraki maçta beklenenin aksine Kuzey Makedonya ile oynayacaktı. 84 milyonun Dünya Kupası hayalleriyle oynamak bu kadar kolay olmamalı ve bu mağlubiyetin sorumluları gerekeni yapmalı. Son dakika penaltısını gole çeviremeyen Burak Yılmaz, maç sonunda Milli Takım kariyerini noktaladığını açıkladı. Çok üzgün olduğu görülen Burak, maçtan sonra yaşadıklarını şöyle anlattı:

“Arkadaşlarım, hocamız bana çok destek oldular. Bana sarıldılar, ben de duygu patlaması yaşadım. Çok üzüldüğüm için onlar da sarıldı. ‘Bizi buraya kadar sen getirdin’, dediler kesinlikle öyle bir şey yok ama ‘Sen bu takımın kaptanısın ezilmedik’ dediler. Benim yanımda oldular, hala benim yanımdalar, bazı arkadaşlarım da burada. Allah razı olsun ben onların üzerinde iyi etki oluşturduğumu düşünüyorum. Futbolda bu tabire inanmıyorum, abilik, ben onlara kaptanlık yapmadım, abilik de yapmadım, sıradan bir takım arkadaşıydım. Bana hiç saygısızlık yapmadılar. Ben de onların kalplerini kırdıysam haklarını helal etsinler. Bu vesileyle bunu da buradan çok uzatmadan söyleyeyim, bugün benim son maçımdı. Bugün milli takım kariyerime son noktayı koyuyorum. Çünkü bir bayrak değişimi gerekiyor. Bakıyorum, Enes, Umut, Serdar Dursun, Halil, Cenk, Kenan Karaman… Biz bu işi nasıl biz devraldıysak, ben de onlara bu formayı bırakıp dışarıdan destek vermek istiyorum. Üzüntülü bir maçtan sonra bırakmak istemezdim ama böylesinin doğru olduğunu düşünüyorum. Herkesten tekrar özür diliyorum. Bu formayı şeref ve namusla taşıdığımı düşünüyorum. Bütün hocalarıma teşekkür ederim. Dediğim gibi benden bu kadar.”

Teknik direktörümüz Stefan Kuntz’un maç sonu açıklamaları ise şöyleydi:

“İlk 20 dakika oyuncularımızın, sanki bu galibiyete inanmadıklarını gördük. İlk golden sonra değiştiğimizi düşünüyorum, o golden sonra maçı kazanabileceğimize dair izler geri geldi.

İkinci golde bir dikkatsizliğimiz oldu. Aslında çok çalışmıştık ama rakibe yakın oynamalıydık. Devre arasında Letonya ve Karadağ maçlarını hatırlattım, tekrar geri gelebileceğimizi anlattım.

Onlara, ‘Portekiz’e karşı pozisyonlar buluyorsunuz, onları yenebileceğinize inanıyor musunuz? diye sordum. Hepsi, ‘Evet’ dedi. Ben de ‘Çıkın sahada gösterin’ dedim.

İkinci yarı takımımla gurur duydum. Portekiz’e top oynatmadık. Ancak bazen de biraz şans lazım.

Burak’a, ‘Gurur duymalısın çünkü bu takımın kaptanısın’ dedim. Letonya karşısındaki penaltısı olmasa, bu takım burada olmazdı. Bazen de şansa ihtiyacınız olur.”

Yorum yapmak gerekirse o şans bizim ayağımıza kadar gelmişti. Maç öncesinde verilen kararlar, ilk 11 ve formasyon tercihi, değişiklik yapmama ısrarı elenmemize sebep oldu. Açıkçası Ronaldo’ya son Dünya Kupası mücadelesini ellerimizle vermiş olduk.

Leave a Reply