Golden State Warriors – Bu Heyecan Nereye Kadar?

2007 yılında Golden State Warriors’ın  son sıradan playofflara katılıp Dallas’ı elemesi, NBA tarihinde eşine çok az rastlanır bir olaydı. Son sıradaki takımın ilk sıradakini elemesi dramasından ziyade, Warriors pastasındaki bütün farklı aromalı malzemelerin, kısa vadede iyi bir ürün ortaya çıkarmasıydı. Baron Davis’in belki de en önemli playoff performanslarından birini sergilemesi, Monta Ellis’in ilk ” big bang ” ini bu playofflarda yapması ve  Jason Richardson’un iyi bir atlet olması dışında oyun bilgisini de ufak bir ”demo” halinde izleyicilere göstermesi… Koç Don Nelson’ a da ayrı bir parantez açmak gerekiyor. Çok farklı aromalar da ki ürünleri belli bir kalıbın içine koyup servis etmek yerine, ”blender” a atıp meyveli muhallebi olarak sunmaya karar vermesi, kilit notkta olarak görülebilir. Aslında Don Nelson’un bütün kariyerinde aynı tekrarladığı görebilirsiniz. ” Keep calm and just play ”

Son iki üç seneden beri, Warriors’un kadrosu hem 2007 yılında ki aynı enerjiye sahip ve heyecan verici hem de Bogut ve Iguodala sayesinde daha iyi bir savunma takımı. Peki bu heyecan nereye kadar ? Bu takımın zaafları neler ? Ya da Şampiyonluğun en büyük adaylarından biri mi?

Elbette ki bazı zaaflar var. Görünen en büyük problem, Curry’nin son senelerde neredeyse kronikleşmiş ayak bileği sakatlıkları ki bu sene bu sıkıntı aşılmış görünüyor. Bu seneki istikrarlarının en büyük sebeplerinde biri de zaten Curry’nin şu ana kadar sağlıklı kalmasıydı. İkinci en büyük sıkıntı ise Bogut’un sağlığı. Son üç dört senedir sürekli sakatlanan Bogout’un pota altında şu ana kadar gayet iyi bir form grafiği çizmesi ve sağlıklı olması, Warriors’un da ortalama üstü bir takım savunması olmasının en büyük etkenlerinden. Hatta bu sene üzerindeki kiri pası da atıp, bir kaç jeneriklik smaç ve blok kombinasyonları da var. Gelelim üçüncü ve belki de en önemli probleme. Eğer her şey yolunda gider ve hiç bir sakatlık yaşanmazsa, Warriors’un önünde ki en büyük engel ne?

Curry’nin ve Warriors’un kırılma anlarındaki top kullanma tercihleri ve özellikle de kritik anlardaki top kayıpları, bu takımın çözmesi ve belli bir istikrar sağlaması gereken önemli bir konu. Iguodala’nin son saniyeler de maç kazandıran topları kullandığını gördük. Aynı şekilde Curry’nin de. Öte yandan, Iguodala’nın veya o anda daha sıcak olan bir oyuncunun -misal Klay Thompson’ın- top kullanması için Curry’nin bu yönde bir tercih yapması gerekir. Bu hafta oynadıkları Brooklyn maçının son dakikalarındaki şutlarında isabet bulamayan Curry, son topu da çaldırarak maçın kaybedilmesine neden olmuştu. Ayrıca, maç içinde üst üste çok atış kaçırıp soğuma periyoduna giren Curry’nin ısrarla top kullanmaya devam etmesi,  ”JR Smith mode on” u hatırlattı.

Görünen bu problemin, egosuna hakim olabileceğine inandığım Curry ve NBA in şu anda açık ara en heyecan verici takımı olan Warriors tarafından aşılacağına inanıyorum. Umarım sakatlık problemleri tekrardan göstermeden en azından bir NBA finali görebilirler.

Not: Bu yazıyı yazdığım gün Curry’nin son saniye üçlüğüyle Warriors, Boston maçını kazandı :)

@yvzsft

 

Leave a Reply