Galatasaray uzun süre sonra ilk kez bir senesini kupasız şekilde kapattı, ama bugün umutlar hiç olmadığı kadar yüksek. Fatih Terim’in 4. kez takımın başına geçmesiyle beraber taraftar nezdinde şampiyonluk artık daha mümkün. Peki Terim ne yapacak, nereden başlayacak? Spor Toto Süper Lig’de 17 maç sonunda 35 puanla 2. sırada bulunan, lideri sadece 1 puan geriden takip eden Cim Bom’a gelin beraber bakalım.
Önce filmi biraz geriye sarmak lazım. Galibiyet serisi ile lige başlayan Tudor ve ekibi, Fenerbahçe maçından 1 puan aldıktan sora inişli-çıkışlı bir grafik seyretmeye başladı. Deplasman karnesi gittikçe kötüleşen takım bir anda kendisini ikincilikte bulunca, yavaş yavaş “Tudor istifa” sloganları dillere dolandı tribünlerde. Sonraki hafta yeniden lider olsa da takım, burada uzun süre tutunamadı ve yine liderlik koltuğunu kaybetti ─Tudor da. Zaten psikolojisi bu ağır baskıdan zarar görmüş bir Tudor’la yönetim de çalışmayı düşünmüyordu artık. Sonunda yönetim kurulu toplanarak hem Tudor’un görevine son verdi hem de olağanüstü ve seçimli bir genel kurul kararı aldı. Kısa süre sonra da Fatih Terim göreve getirildi.
Ocak ayında yapılacak olan seçimin iki başkan adayı var: Dursun Özbek ve Mustafa Cengiz. Bu adaylar ile ─her ne kadar Terim’in bu seneki sözleşmesi sembolik bir ücret içerse de─ seçim sonucu ne olursa olsun Fatih Terim koltuğunda kalacak diyebiliriz. Dolayısıyla bu sezon Galatasaray için önemli olan aslında seçim sonucundan çok Fatih Terim’in performansı.
Terim seneler sonra geri döndü, fakat Galatasaray’dan ayrıldığı gün ile bugün arasındaki fark bariz. Daha ilk günlerde Florya’dan sızan haberleri dile getirmesi de bunun bir göstergesi. Ama şu da bir gerçek, Aysal döneminden çok daha fazla yetkiye sahip olacak bir teknik direktör profili karşımızda. Çalışmalara şimdiden başlayan ‘İmparator’ Hakan Balta’yı takıma geri döndürecek, Fernando Reges’in sakatlığı ile De Jong’a da kadro yolu gözüktü. Ek olarak en az iki transfer hedefleyen Terim’in hedefinde önemli bir sol bek transferi var, Asamoah ve Evra isimleri gündemde. Ayrıca Milli Takım’dan tanıdığımız Fortuna Düsseldorf’lu savunma oyuncusu Kaan Ayhan ve sürpriz bir forvet transferi de konuşuluyor. Bunlarla beraber asıl önemli olan nokta, mevcut oyuncuların performanslarını yukarı çekmek. Son maçlarda zaten iyi bir oyun ortaya koyan Yasin’e ek olarak Sinan Gümüş ve Selçuk İnan’ın takıma olan katkısında artış olması muhtemel. Muslera’ya da ayrı bir parantez açmak lazım, geçen sene baba olan yıldız oyuncunun performansındaki düşüş ─eğer Taffarel de geri dönerse─ kısa süre içinde yok olabilir, bunu zaman gösterecek.
Son olarak kısa bir değerlendirme ile yazıyı tamamlayalım. Ligin yeni ama güçlü ekiplerinden Göztepe ile olan maçta gördüğümüz, bir Fatih Terim klasiği olan ‘comeback’ senaryosu ilerideki zor maçlarda da elbet yaşanacaktır; hatta kimi zaman ‘kaza’ diyebileceğimiz mağlubiyetler de olabilir. Fakat kısa bir hesap yaparsak ikinci devredeki 17 maçta toplam 10 puandan fazla kaybeden bir Galatasaray sürpriz olacaktır. Bunda en büyük etmen fikstürde Kadıköy dışında deplasman derbisinin kalmaması. Son zamanlarda görülmemiş bir şekilde çekişmeli olan bu lig maratonunda 80 puan barajını aşacak takımın bulunması da güç olmakla beraber, bunu başarmak için görünen en büyük aday ise Terim’li Aslanlar.
*Kapak resmi ve ilk resim cnnturk.com adresinden, diğer resimler sırasıyla twitter.com/galatasaraysk ve webaslan.com adreslerinden alınmıştır.