F1 fanları olarak 2018 boyunca yarışların nabzını tuttuk. Hamilton fanları için kötü başlayıp güzel biten bir sezon olurken, Vettel fanları bunun tam tersini yaşadı. Bana sorarsanız neredeyse 2014 yılından beri izlediğim en keyifli sezondu diyebilirim. Yaz arasına kadar şampiyonluğun tam beş kez el değiştirmesi heyecanın ve rekabetin ne derece olduğunu gösterir nitelikte. Bu kapışmada neredeyse F1 kariyerinin en iyi yılını yaşayan Hamilton galip gelip şampiyon oldu. Şimdi gelin yeni sezon başlamadan, 2018’de diğer alanlarda en iyi olanlara bir bakalım.

Yılın pilotu, kazandığı 5. şampiyonluk ile izleyenlere ve F1 takımlarına yeteneğinin ve hedeflerinin ne kadar büyük olduğunu ispatlayan Hamilton oldu diyebiliriz. Sezon sonunda herkesin kafasında oluşan tek soru şuydu: Hamilton mı kazandı, Vettel mi kaybetti? Evet ortada Ferrari ve Vettel kaynaklı bir çok hata var. Fakat bunlar Hamilton’ın hiçbir şey yapmadan şampiyon olması anlamına gelmiyor. Ortaya konmuş çok büyük bir efor, Vettel’e göre az yapılmış hatalar ve sonucunda da yakalanan büyük fark ile kazanılmış bir şampiyonluk… Tamamen yerini bulmuş.

Bir takımın lokomotifi, takım adına alınması gereken büyük kararların sahibi ve biraz da perde arkasında kalan kişi çoğumuzun bildiği gibi pilotlar değil de takım patronları aslında. Yılın takım patronu, sezonu şampiyonlukla taçlandıran Toto Wolff oldu diyebiliriz. 2018 Wolff için mükemmel bir sezondu. Eski takım pilotu Nico Rosberg’in yerini, Hamilton ile daha iyi bir uyum sağlayan Bottas’ın almasıyla Wolff’un sırtlandığı yük de nispeten azalmış oldu. Artık koordineli bir şekilde takımı daha da ileriye götürmek için yollar arayan Wolff sergilediği liderlik ile yılın takım patronu olmayı hak etti diyebiliriz.

Bu yıl en iyi geçişi sergileyen isim, Çin GP’sinde liderliği kazanmak için 45. turda yaptığı atak ile Daniel Ricciardo’ydu. En iyi motora sahip olamadıkları için Red Bull’da stratejiler biraz da frenleme ve geçiş esaslarına kayıyor. Bu şekilde, motorlar arasındaki fark ve DRS kaynaklı geçişler ikinci planda kalıyor. Otomobili sanki bir eliyle kahvesini yudumluyormuş gibi kullanan Ricciardo aslında beklenmedik anlarda yaptığı acımasız ataklarla bizi şaşırtıyor. Bu ataklardan birini Çin GP’de birincilik için atarken yılın en iyi geçişine de imza atmış oldu.

Sıralamaların en iyisi, kazandığı 83. pol pozisyonu sonucu Michael Schumacher ile olan farkı 15’e çıkaran Hamilton oldu. Cumartesi günlerinde ortaya çıkardığı hakimiyet ile sezon boyunca 11 pol pozisyonunun sahibi olan Hamilton, bu polleri yalnızca saliselik farklarla değil de attığı büyük farklarla da elde etti. Sıralama turlarında üzerindeki büyük baskıya rağmen hatasız ve hızlı gitmesi ve yağmurlu havalarda edindiği dominasyon fırsatları Hamilton’a has özellikler haline geldi artık. Son derece agresif ve hassas sürüş yeteneğiyle 11 kez yakaladığı ilk çizgi avantajı sayesinde pol pozisyonlarında da şampiyon olan isim Hamilton!

Bu yıla damgasını vuran en iyi otomobil diğer yıllarda olduğu gibi Mercedes takımınındı: Mercedes W09. Sezonun başında Ferrari otomobilinin üstünlüğü, Mercedes’in yeni stratejileriyle son buldu. Mercedes’in daha önceki sezonlarda sunduğu üstün motor gücü, Ferrari’nin daha fazlasını yakalaması ile geride kaldı. Her ne kadar geride görünseler de işin mutfak kısmının şefleri diye tarif edebileceğimiz mühendisler, Mercedes’in atağa geçmesini sağladı. Yeni tasarlanan arka jantlar hava akışını iyi bir şekilde yönetecek biçimde tasarlandı ve aynı zamanda güç ünitesi artırımına da gidildi. Hâl böyle olunca sezonu sonlandıran en iyi araç da Mercedes W09 olmuş oldu ve Mercedes turbo hibrit dönemini domine etmeye devam etti. 

 

 

Gelelim en iyi pit ekibine. Bir pit ekibini en iyi yapan tabii ki onun hızlı ve hatasız olmasıdır. İstatistiksel olarak en iyi pit ekibini yine Mercedes’te görüyoruz. F1 sadece aracı kullanan pilotların kapışması değildir, aynı zamanda takım mekanikerleri de büyük bir iş sırtlanırlar. Öyle ki bir aracın kaza yapıp yarış dışı olması ile bir mekanikerin bijonu takamaması aynı etkiyi yaratır. Her zaman hız konusunda üst sırada olmasa da hatasız bir performans sergileyen Mercedes ekibi en iyi pit ekibi olmayı başardı ve en iyi pit stopu 2.15 saniye ile yakaladılar.

En iyi kapanışı yapanın önemli olduğu gibi en iyi startın sahibi de oldukça önemli. Verstappen, en uzun mesafeli start düzlüğüne sahip olan Rusya, Soçi GP’ de 3. viraj öncesinde 19.luktan 15. sıraya çıkarak tam dört sıra birden yükseldi. Yarış sonunda da aynı etkiyi sürdürerek 13 sıra yükselmiş bir şekilde yarışı sonlandırdı. Yarışın başlangıcı olmak üzere gösterdiği ekstra performansla yılın en iyi startı Verstappen’in olmuş oldu.

En iyi isimleri tespit ederken aklımıza gelen bariz soru gelecek sezon işlerin ne kadar değişeceği. Evet işlerin ne ölçüde değişeceği oluşacak rekabet ve heyecan oranını da etkilemiş olacak. Bakalım gelecek sezonda hangi takım ve isimler büyük değişimlere imza atıp fark yaratırken, kimler yerinde sayacak.

 Görseller

tr.motorsport.com

           

                         

Leave a Reply