Bu yazı dizisini yazmadan önce aslında “Cumhuriyet Tarihi’nde Gayr-ı Müslimlerin Hazin Hikayelerinden” yalnızca bir tanesine odaklanıp (6-7 Eylül Olayları), onu yazmayı düşünüyordum. Ancak daha sonra gayr-ı Müslimlerin hikayesinin daha uzun ve daha hazin olduğuna, yalnızca 6-7 Eylül Olayları ile geçiştirilemeyeceğine karar verdim. Bu doğrultuda sadece 6-7 Eylül Olayları değil, bu hazin hikayenin diğer boyutlarını da elimden geldiğince anlatmaya çalışacağım.
Yazı dizisine 1934 yılında Trakya’da yaşanan pogrom ile başlamak istedim. (Bunun nedeni Türkiye’deki gayr-ı Müslimlerin Cumhuriyet Tarihi’nde yaşadıkları ilk olay olması değil, tamamen bireysel bir tercih olmasından kaynaklıdır.) 1923’ten 1934 yılına gelene kadar, 20. Yüzyıl’ın başından beri yaratılmaya çalışılan “Türk Milleti” algısı değişik yollarla Müslüman Türklere nüfuz etmiş ve etkisini göstermeye başlamıştı. O yıllarda özellikle gazete ve mecmualarda “Türk Milleti’ni” yücelten ancak aynı zamanda “Türk olmayanı” da yeren (veya hakir gören) yazılar yer almaya başlamıştı. Bu yazıların 1930’lara gelindiğinde özellikle Yahudilere yönelmesi de o yıllarda Avrupa’daki siyasi trend göz alındığında çok şaşırtıcı gelmeyecektir. Özellikle Nazi Almanya’sı etrafında kümelenen anti-semitik düşünce tarzının bir bakıma Türkiye’ye de sirayet ettiğini aslında o dönemki milliyetçi mecmualar ve yayınlarda çıkan yazılardan anlayabiliyoruz.
Anti-semitik düşüncenin Türkiye’deki gayr-ı resmi temsilcisi ise “Milli İnkılap Dergisi” olmuştu. Bu dergi anti-semitik yazılar yayınlamanın yanı sıra, açıktan açığa da Yahudilere karşı olduğunu belirtiyor, bunu gizlemeye çalışmıyordu. Bu gelişmelerin yanı sıra, hükumet de 1934 yılında, Meclis’te kanunlaşmak üzere olan bir yasa tasarısını tartışıyordu. 1934 tarihli 2510 sayılı İskan Kanunu’nun meclisten geçmesi ise Trakya Olayları’na giden süreci hızlandırıyordu. Kanun “ulus devletin inşası” adına bir çok yetkiyi İçişleri Bakanlığı’na veriyor, hatta gerekli görüldüğünde, gerekli kişilerin (casusların vs.) yerlerinin değiştirilebileceğini öngörüyordu. Kanun tasarısının Meclis’ten geçtiği tarih 14 Haziran 1934, yani tam tamına olayların başlangıcından bir hafta önceydi.
Bu ortam içerisinde, Yahudi vatandaşlara nefret ve öfke artıyor, bir yandan da yayınlanan yazılar ve Meclis’ten geçen yasalar da insanlara Meclis de dahil olmak üzere bir çok kimsenin yanlarında olduğu algısını yaratıyordu. Bu gelişmeler doğrultusunda, Yahudi vatandaşlar arasında ise tedirginlik had safhaya ulaşıyor hatta Başbakanlık’tan yardım istemeye kadar gidiyorlardı. Ancak buradan da istedikleri sonuçları alamıyor, belki de hazin tarihlerine boyun eğmek zorunda bırakılıyorlardı.
İlk olaylar 21 Haziran tarihinde Çanakkale’de Yahudilerin çoğunlukla yaşadığı, dükkanlarının olduğu bölgelerde başlıyordu. Burada Yahudilerden alışveriş edilmesi engellenmeye, hatta Yahudilerin yaşadıkları yerleri terk etmelerini istemeye kadar gidiyordu. Olaylar ise gün geçtikçe şiddetleniyor ve Çanakkale dışına yayılmaya başlıyordu. Trakya bölgesinde hemen hemen her yerde Yahudilerin dükkanlarına, evlerine hatta kendilerine saldırılıyor, sonunda göç etmeye zorlanıyorlardı.
Yaklaşık iki hafta kadar süren ve bütün Trakya Bölgesi’ni kapsayan Yahudi pogromunun sonuçları da olayların kendisi kadar acı vericiydi. Bu olaylar sonucunda Yahudiler sahip oldukları dükkanları, haneleri ve malları yok pahasına satarak yaşadıkları terk etmeye başlamışlardı. Ancak sadece 1934 yılında pogrom sırasında değil, daha sonraki yıllarda da Yahudi vatandaşlar birer birer Türkiye’yi terk etmeye başladılar. Özellikle 1948 yılında İsrail’in de kurulması ile birlikte bir çok Yahudi vatandaş Türkiye’yi terk etti. Bu süreç içerisinde Türkiye’de kalan Yahudiler ise bir daha asla kendilerini güvende hissedemediklerinden bahsediyor, bir güvensizlik ortamı içerisinde yaşamlarına devam ediyorlardı.
Diğer bir yandan bu yağma olayları Cumhuriyet Tarihi’ne gayr-ı Müslimlerin yaşadığı ilk pogrom olarak geçiyordu. Ne acıdır ki, gayr-ı Müslimlere yönelik bu 1934 Pogrom’u son olmayacak, ilerleyen yıllarda bu öfke kendini başka yerlerde yine aynı şekilde dışa vuracaktı.
[box_light]KAYNAKÇA[/box_light]
Ayşe Hür, 1934 Trakya Olayları, Taraf Gazetesi
Fotoğraf: http://tr.wikipedia.org/wiki/Dosya:Milli_Olan_Her_%C5%9Eey_Bizimdir.jpg