Fransız Devrimi genelde monarşilere meydan okuyan belirleyici kimliğinin yanında özgürlük, eşitlik gibi kavramların yükselişini anımsatan bir tarihsel olaydır. Dolayısıyla gerek lise, gerek lisans düzeyinde işlenirken de devrimin kendisinden ziyade siyasal sonuçlarına ve devrimi oluşturan koşullara bakmak tercih edilir. Ne var ki Fransız Devrimi’nin başlangıç yılı 1789 ile Napoleon’un iktidara geldiği 1804 arasındaki kamuoyunca az bilinen dönem akıl almaz ayrıntı ve olaylarla doludur. Bu dönemden kişi, olay veya olguları aktaracağım bir yazı dizisi hazırlamayı faydalı görmemin sebebi de budur: O akıl almaz ayrıntıların bir kısmını bilebilmek ve merak uyandırmak. Dizinin ilk yazısını Fransız Cumhuriyetçi Takvimi’ne ayırdım.
Herhangi bir ülke veya bölgede olan devrim niteliğinde değişikliklerin günlük hayatta mümkün mertebe çok alana yansıtılması görülmemiş şey değil. Devrim kadar büyük olaylar bir yana, iktidar veya yönetim değişiklikleri bile kurumlarda değişime yol açar. Yasal sistemin birey ve iktidar değişiklikleriyle sarsılmayacak kadar oturmuş ve köklü yerlerinde bu olmayabilir. Lakin devrim zaten sistemi, paradigmayı değiştirme çabasıdır.
Osmanlı İmparatorluğu yıkıldıktan sonra Türkiye’de de takvim, mesafe ve ağırlık ölçüleri, alfabe gibi alanlarda değişiklik oldu. Ne var ki Türkiye Cumhuriyeti’ni kurarken Mustafa Kemal Atatürk bu değişimleri uyarlama yoluyla getirdi. Yumuşak g (ğ) harfinin yaratılışı ve alfabeye sokulması gibi, Atatürk tarafından düşünülen ve Latin alfabesini Türkçe’ye daha uygun hâle getiren eylemlerde de bulunuldu ancak yeni baştan yaratılan bir sistem söz konusu değil. Öte yandan Fransız Cumhuriyetçi Takvimi, bu yönden çok sıra dışı bir örnek teşkil ediyor.
Cumhuriyetçi Takvim’e göre yıl, gündüz ve gece süresi birbirine eşit olan 23 Eylül gününde başlıyordu. Yıl, her biri birbirine eşit ve 30 gün olan on iki aya bölünmüştü. Artan 5 gün cumhuriyet bayramlarını kutlamak için kullanılıyordu. Buna ek olarak, haftalar da 7 günlük değil 10 günlüktü ve bu 10 gün takımlarına dekad adı veriliyordu.
Ay İsimleri
Sonbahar:
Vendémiere (bağ bozumu ayı)
Brumaire (sis ayı)
Frimaire (don ayı)
Kış:
Nivôse (kar ayı)
Pluviôse (yağmur ayı)
Ventôse (rüzgar ayı)
İlkbahar:
Germinal (sürme ayı)
Floréal (çiçek ayı)
Prairial (çayır ayı)
Yaz:
Messidor (harman ayı)
Thermidor (sıcak ay, hamam ayı)
Fructidor (yemiş ayı)
Gün İsimleri
Primidi (ilk gün)
Duodi (ikinci gün)
Tridi (üçüncü gün)
Quartidi (dördüncü gün)
Quintidi (beşinci gün)
Sextidi (altıncı gün)
Septidi (yedinci gün)
Octidi (sekizinci gün)
Nonidi (dokuzuncu gün)
Décadi (onuncu gün)
Fransız Devrimi sonrasında kralın idam edilmesiyle yaşanan iktidar boşluğunu dolduran pek çok yapılanma olmuştur. Cumhuriyetçi Takvim de, bu yapılanmalardan biri olan ve Fransa’yı 20 Eylül 1792 ile 26 Ekim 1795 yılları arasında yöneten Ulusal Konvansiyon Meclisi tarafından 1793 yılında kabul edilmiştir. Takvimi hazırlayan komisyonda gök bilimciler, matematikçiler ve hatta bitki bilimciler[i] beraber çalışmışlardır.
Böyle bir takvimin oluşturulmasına veya kullanılmasına neden gereksinim duyuldu sorusunun cevabı eşitlikte gizli olsa gerekir. Nitekim yeni takvim dine ve asalete dair etkinin günlük hayatta azaltılmasını amaçlıyordu.
Hristiyan geleneğinde yılın tüm günlerini bir din şehidine adama durumu vardır. Kültürden kültüre, mezhepten mezhebe küçük farklılıklar gösterse de genelde hangi günün hangi aziz veya azizeye ait olduğu Hristiyan aleminde birbiriyle örtüşür. Cumhuriyetçi Takvim oluşturulurken, bu Azizler takvimine de bir alternatif oluşturulmuştu: kırsal takvim. Kırsal takvimde yılın her gününe atanan isim bir azizeye değil, kırsal ekonomiyle alakalı özgün bir terime aitti. Çeşitli bitkiler, tarıma ait araçlar ve benzeri, bu takvimde yer alan gün isimlerinin esin kaynaklarındandır.
Takvim 9 Eylül 1805’te Napoleon tarafından bir yasayla kaldırılana kadar yaklaşık 12 yıl yürürlükte kalmıştır. Kaldırılma sebepleri arasında gösterilen en temel sorun artık yıl üzerineydi. Bu, her yılın tam hangi tarihte başladığına karar vermeyi astronomlara bağımlı kılıyordu. Zira kurucu kararname yıl başlangıcıyla ilgili, “Her yıl, sonbahar ekinoksunun Paris Gözlemevi’ne düştüğü gece başlar.” diye bir tanım içermekteydi. Öte yandan, Fransa’da yılın Eylül ayında başlarken diğer Avrupa ülkelerinde Ocak ayında başlıyor olması iletişim bozukluklarına sebebiyet veriyordu. Dahası ay isimleri Fransa’nın denizaşırı topraklarında farklı mevsimlere tekabül ettikleri için geçersizdiler. Yürürlüğe giriş ve yürürlükten kaldırılış sebepleri ne olursa olsun Cumhuriyetçi Takvim, bir toplumun siyasal hayatındaki değişimin günlük hayata olan yansımalarından belki de en ilgincidir.
[i] Kırsal takvimde günler adlandırılırken botanikçilerden de yararlanılmıştır.
[box_light]Kaynakça[/box_light]
A. Aulard, Fransa İnkılabının Siyasi Tarihi, çev. Nazım Poroy, Türk Tarih Kurumu Basımevi, 1944.
Jean Robiquet, Daily Life in the French Revolution, Weidenfeld and Nicholson, 1964.
Mona Ozouf, Festivals and the French Revolution, Harvard University Press, 1988.