Mohaç Savaşı: Kısa Sürede Kazanılan Büyük Bir Zafer

Mohaç-3-

wikipedia.org

İnsanlık var olduğundan beri bir sürü savaş tarihsel kayıtlarda bulunmaktadır ama bu savaşlardan bazıları büyük öneme ve etkiye sahiptir. Sadece iki saat süren Mohaç Savaşı bunlardan bir tanesidir. 29 Ağustos 1526 yılında Osmanlı ve Macaristan arasında yapılan bu meydan muharebesinde Osmanlı’nın başında Kanuni Sultan Süleyman, Macaristan’ın ise 2. Lajos vardır. Ayrıca, Balkanlarda bulunan ve zorlu bir arazi olan Mohaç Ovasında gerçekleşen savaş, Kanuni Sultan Süleyman’ın padişah olduktan sonra Macaristan’a yaptığı ikinci sefere tekabül etmektedir.

Mohaç Seferi’nin tarihsel arka planına bakılacak olursa, Kanuni’nin Macaristan’a yaptığı ilk sefer olan Belgrad Seferi göze çarpacaktır. Mohaç Savaşından dört yıl önce gerçekleşen Belgrad Savaşı, Osmanlı’nın Belgrad’ı fethiyle sonuçlanır. Öyle ki, alınıp tahkim edilen Belgrad Kalesi, Osmanlı’nın batıya yapacağı seferler için önemli bir üs konumuna gelir. Belgrad’ı alan Osmanlı, artık askeri ve stratejik açıdan daha üstün konumdadır. Bu üstünlüğün Mohaç Muharebesinde alınan zafere etkisi çok büyüktür.

Bu seferin yapılmasının altında birçok neden yatmaktadır. İlk olarak bu seferin öncesinde Alman Kralı Şarlken’in giderek Avrupa’yı etkisi altına aldığı görülür. Ayrıca Macaristan Kralı ile Şarlken’in giderek yakınlaştığı göze çarpmaktadır. Öyle ki Alman desteğini arkasında bulan Macaristan, Eflak ve Boğdan Beylikleriyle Osmanlı’ya karşı anlaşma yapmıştır. Doğal olarak Osmanlı bu yakınlaşmaları kendisine bir tehdit olarak görmüştür. Bu yüzden Kapanşahin’in de açıkladığı gibi Osmanlı’ya karşı yeni bir haçlı seferinin ortaya çıkma olasılığının artması, Kanuni’yi Batıya karşı askeri seferleri yeniden başlatmaya sevk etmiştir.

Mohaç Seferinin altında yatan sebeplerden ikincisi çok ilginçtir. Öyle ki, Fransa Kralı, Alman Kralı Şarlken’in elinde esir düşer. Fransız Kralının annesi ise çareyi, İstanbul’a bir elçi göndererek, Kanuni’den yardım istemekte bulur. Zaten Alman Kralı Şarlken’in güçlenmesi Osmanlının aleyhine olacak bir durumdur. Bu yüzden Kanuni Sultan Süleyman Fransız Kralı’na yardım etmeyi kabul eder.

Bunlara ek olarak İlber Ortaylı’ya göre, Osmanlı XIV. ve XV. Yüzyılda bir balkan imparatorluğu olarak doğup gelişir ama şunu söylemek gerekir ki Osmanlı’nın doğusunda da İran vardır. Aslında Mohaç Seferinin düzenlemesindeki sebeplerinden bir diğeri ise Osmanlı’nın doğudaki komşusu İran’dır. Kanuni ile arası zaten gergin olan İran Şah’ı Tahmasb, Macar ve Alman İmparatorluklarına ittifak olma önerisinde bulunur. Böyle bir ittifakın oluşması Osmanlı’yı hem doğuda hem de batıda çok zor bir duruma sokacaktır. Yapılan Mohaç Seferi bu sorunun çözümü için stratejik bir öneme sahiptir.

Bunlara ek olarak Muharebenin detayları da ilgi çekicidir. Macaristan seferine bir an önce hazırlanmaları için Rumeli Komutanlarına, Anadolu Beylerbeyi’ne, Kırım Hanlığına ve Bosna Beylerbeyi’ne emir verilir. Bunun yanında Osmanlı İmparatorluğu sefere yaklaşık olarak 60.000 kişilik güçlü bir ordu ve 300 tane top ile çıkar. Mohaç Meydan Muharebesi gerçekleşene kadar, yolda Petervaradin, Ujlak ve Eszek kaleleri fethedilir. Eszek kalesi alındığında, orduya hedeflerinin Macaristan’ın başkenti olan Budin olduğu talimatı gelir.

Hedefini belirleyen Osmanlı ordusu öncelikle Draca Nehir’ini aşar. Öyle ki, bu nehri geçmek için inşa edilen köprüler nehir geçildikten sonra yıkılır. Aslında bu durum da Osmanlı’nın geri dönmeyi düşünmediğini ve bu savaştan sadece zaferle ayrılmak istediğini gözler önüne sermektedir. Zaten Drava Nehri aşıldıktan sonra Macaristan ordusunun ordugah kurduğu Mohaç Ovasına yaklaşılmıştır. Betimlemek gerekirse bu ova, bir yanı bataklık ve diğer yanı dağlık olan zorlu bir arazidir.

Mohaç-2-

wikipedia.org

En nihayetinde Osmanlı ve Macaristan orduları Mohaç ovasında karşılaşır. Macaristan ordusunun saldırıya geçmesiyle de savaş başlar. Savaş esnasında merkezde bulunan Osmanlı askerleri, kanatlara çekildikçe Macaristan askerleri top ateşleriyle karşı karşıya kalmıştır. Bunun yanında yeniçerilerden gelen ateşler ile Macar ordusu iyice yıkılır. Bu sırada Macarların bir kısmı da kaçacak başka bir yer bulamayıp bataklığa batar. Hatta bunların içerisinde Macaristan Kralı 2. Lajos da bulunmaktadır. Yani, sadece iki saat içerisinde Mohaç Meydan Muharebesi Osmanlı İmparatorluğunun mutlak galibiyetiyle sona ermiştir. Savaştan galibiyetle ayrılan Osmanlı ordusu bir kaç gün sonra Budin’e doğru ilerler.

Zaten Budin’de soylulardan ve Macarlardan olan herkes şehri terk eder. Şehirde sadece Yahudiler kalır ve onlar da Budin Kalesinin anahtarını Kanuni Sultan Süleyman’a rahatça teslim ederler. Artık Budin bir Osmanlı toprağıdır. Bütün bunlara ek olarak, Mohaç Savaşının bu şekilde yapıldığını anlatan tarihsel kayıtlar mevcuttur. Örneğin, XVI. Yüzyılda yaşadığı bilinen Şair Mahremi’nin 260 beyitten oluşan bir fetihnamesi vardır ve bu fetihnamede Mohaç Muharebesi bütün detaylarıyla anlatılmaktadır.

Konuya dönülecek olursa başta Budin olmak üzere alınan bu topraklar birkaç eyalete bölünür ve 150 yıl Osmanlı yönetiminde kalır. 1683 yılında ki Viyana bozgunundan üç yıl sonra, 90 bin kişilik haçlı desteğiyle gelen Avusturya tarafından işgal edilir. Yeniçeri ocağında yetişen, Arnavut asıllı Abdurrahman Ali Paşa Budin’in son valisidir. Öyle ki, Budin’i savunurken şehit olur. Yıllardan beri süregelen “Cephane tutuştu aklımız şaştı, Selatin camiler yandı tutuştu, hep sabi sıbyan ateşe düştü, aldı nemçe bizim nazlı Budin’i” dörtlükleri de Budin’in kaybetmenin Osmanlı’yı ne kadar yaraladığını gösterir.

Mohaç

http://bursagocmuzesi.com

Mohaç Savaşının sonuçları da dikkat edilmesi gereken bir konudur. Öncelikle bu savaşın sonunda Macar Krallığı artık bağımsız bir krallık statüsünde değildir. Bunun yanında Budin’in alınmasıyla, Osmanlının Orta Avrupa ve Balkanlardaki yerini iyice sağlamlaştırdığını söylemek yerindedir, çünkü Budin konumu gereği Orta Avrupa ve Balkanlar arasında bir köprüdür. Bunlara ek olarak Mohaç Savaşı sonucunda, Fransız Kralının azat edilmesi uluslar arası alanda Fransız Osmanlı yakınlaşmasını başlattığı söylenebilir.

“Osmanlı İmparatorluğunun Avrupa’daki kısmı, gerek doğası gerekse kökleri ve genel yapısıyla Avrupa’daki diğer devletler topluluğundan farklı bir dünya düzenine aittir” der ünlü tarihçi Zınkeisen. Bundan dolayı Avusturya, Osmanlının Avrupa kıtasının ortalarına kadar gelip kendisiyle komşu olmasını hiç hoş karşılamaz. Bu yüzden, Mohaç Savaşı ile beraber yıllarca sürecek Osmanlı-Avusturya mücadelesi başlar. Bunun yanında Mohaç Savaşı sonrası tedirgin olan tek taraf Avusturya değildir. Bu savaşın sonucunda Kutsal Roma İmparatoru V. Charles bütün dini örgütleri ve kurumları Türklere karşı birlik olmaya davet eder.

Aslını söylemek gerekirse, Mohaç Meydan Muharebesi uluslar arası ilişkiler bağlamında da Avrupa’daki dengeleri değiştirdiği için etkili bir savaştır. Ayrıca, bu savaşın kısa süren büyük bir başarı örneği olduğunu söylemek mümkündür. Bu tip başarılar, insanların çabaladıkları zaman hayatlarının her alanında başarılı olabileceklerine örnek teşkil eder. Bunun yanında, Mohaç Muharebesinde kazanılan zafer ve daha nice zaferler bu milletin ne kadar başarılı olduğunun ve olacağının birer kanıtıdır.

    
   Kaynakça

 

Danişmend İsmail Hami (2011), İzahlı Osmanlı Tarihi Kronolojisi, (2), Istanbul, Doğu Kütüphanesi Yayınları

 

Kapanşahin, Muhittin (2000), Kanuni’nin Batı Politikası, İstanbul, Titiz Yayınları

 

Leave a Reply