1468680_10151980059724525_506297562_n

Bütün bir hafta yoğun uğraşlarımız sonucu Galatasaray Liv Hospital antrenörü, son iki yılın şampiyon koçu Ergin Ataman’ı konakladıkları otelde yakalayıp bir röportaj gerçekleştirdik. Son derece sıcakkanlı ve mütevazı duruşuyla lobide karşıladığımız Ergin Ataman,  akşam idmanından önce bizi kırmayarak sorularımızı cevapladı. Yaklaşık 25 dakika süren ve idman saatinin de kaymasına sebep olan bu röportaj için Ergin Ataman’a teşekkür ederek sorularımızı sormaya başlıyoruz.

 

GazeteBilkent: Şu anda Galatasaray takımı çok kritik bir dönemden geçiyor. Sakat oyuncuların fazlalığı sizi zor durumda bırakıyor muhakkak. Kazanmayı seven, hırslı bir yapınız var. Bu nedenle yaptırdığınız ağır idmanların bu sakatlıkları tetiklediğini düşünüyor musunuz?

 

Ergin Ataman: Öncelikle biz sakatlıkları çok kafaya takmıyoruz. Avrupa Ligi’nde yani Euroleague’de olması gereken seviyeyi yakalamak için bütün büyük kulüplerin yaptığı gibi iyi antrenman yapıyoruz. İyi de bir hazırlık dönemi geçirdik, yoğun bir dönem geçirdik ama sakatlıkların antrenman temposuna bağlanması sadece takımın başarıya ulaşmamasını sağlar. Bizim oyuncularımız sakatlanıyor, biz o zaman antrenman yapmayalım ya da hafif antrenmanlar yapalım derseniz sezon sonunda başarıya ulaşamazsınız. Bunlar olağan şeyler, her takımın başına gelen durumlar. Üst üste gelmesi bizim adımıza şanssızlık oldu. Aynı anda bazı kritik oyuncularımızın sakatlanması, Jawai’nin çok ani rahatsızlığı ki bu milyonda bir olabilecek bir durum bir sporcuda ama sıkıntılı bir dönem de olsa önemli olan; bu dönemi fazla kayıp vermeden atlatıp, esas sezonun önemli dönemine diri olarak gelebilmek yani iyi çalışmış ve mücadele gücü kuvvetli bir takım olarak gelebilmek. Bu da bizi bu sezon şampiyon yapacak en önemli faktörlerden biri.

 GB: Peki bu durum takım savunması açısından sizi ne derece etkiliyor. Mesela Arroyo ve Erceg savunmadan ziyade hücumda daha aktif olan oyuncular. Keza yeni gelen Mensah-Bonsu’nun da ikili oyun savunmasında kısalarla beraber etkili olduğunu söylemek zor. Baktığımız zaman Euroleague’de geride kalan 4 maçta ortalama 78 sayı yemiş Galatasaray. Bu oyuncuların savunmadaki dezavantajları ilerisi adına bir handikap oluşturacak mı sizin adınıza? 

Ergin Ataman: Ben basketbolu sadece savunma ya da hücum diye ayırmıyorum. Biz bugüne kadar Euroleague’de bir tane kötü maç oynadık o da Malaga maçıydı ama sonuçta Malaga deplasmanı zaten kazanılması zor bir deplasmandı. Tam da üst üste beş sakatlığımızın olduğu döneme denk geldi. Öte yandan ben Bonsu’nun savunma zaafı olduğunu düşünmüyorum. Son Gora maçında Bonsu’nun son dakika içinde yaptığı bir blokla kazanmayı başardık. Ancak Bonsu uzun zamandır oynamıyor ve geçen yılın büyük bir bölümünü sakat geçirdi. Bu nedenle onun maç temposuna girmesi biraz zaman alacak ama hiç maç temposuna girmeden bile takıma bu denli katkı vermesi bence çok önemli. Diğer oyunculara gelince tabii ki her oyuncunun artı ve eksi yönleri var. Yani Carlos Arroyo ve Zoran Erceg’in çok iyi savunmacılar olduğunu söyleyemeyiz ama bu oyuncular iki sezon üst üste takımlarını şampiyon yaptılar Türkiye’de. Zoran Erceg Beşiktaş’ta, Carlos Arroyo da hem Beşiktaş hem de Galatasaray’da şampiyon oldu. Demek ki bu zaaflar da takım tarafından kapatılabilir diye düşünüyorum. 

GB: Geçen senenin başında Gordon-Domercant-Hawkins üçlüsü ile kısaların fiziksel üstünlüğünü öne çıkarmaya yönelik bir takım kurmuştunuz ancak sonra Hawkins’in doping olayı, Domercant’ın sakatlığı sizi oyun sisteminde değişikliğe itmişti ve o takım pota altındaki oyuncuların dominasyonu ile sezonu şampiyon tamamladı. Bu sezon ise dört tane iyi dış atıcı ve o atıcıların açtığı alanlarla Jawai’yi kullanma eğilimi içerisindeydiniz. Ancak yine sakatlıklarla karşılaştınız. Bu durumlar sizi yine oyun planında değişiklik yapmaya itecek mi? 

Ergin Ataman: Hayır etmez. Aslında biz Jawai’yi daha kullanamadan kaybettik ama kurduğumuz sistem onun üzerineydi. Jawai’yi pota altında etkili bir şekilde kullanmayı düşünüyorduk. Bu sezon daha çok ikili oyunlarla Bonsu’yu kullanmayı düşünüyoruz. Zaten pota altı rotasyonumuza baktığınız zaman bir önceki sezon şampiyon olan Beşiktaş kadrosundan üç oyuncu var (Ersin – Erceg – Bonsu) bu oyunculara ilave olarak da Furkan Aldemir var. Kaldı ki Furkan çok önemli bir ilave. Onun için pota altında yeni bir sakatlık oluşmazsa ben yine iyi bir üstünlük kuracağımızı düşünüyorum. Belki çok kuvvetli, çok dominant bir pivotumuz yok ama hızlı ve çabuk oyuncularımız var. Bununla beraber geçen seneye göre avantajımız olan atletik ve şutör uzunlarımız var. Bu nedenle pota altında hiçbir takımdan aşağı kalacağımızı düşünmüyorum. 

GB:  Olympiakos maçına değinmek istiyorum biraz da. Sezonun savunma anlamında en sert maçını oynadığınızı düşünüyorum ve Galatasaray ikinci yarıda ikili oyunları ön plana alarak dışarıya açılan Olympiakos savunmasını boyalı alandan vurmuştu. Siz Olympiakos maçının takıma çok şey kattığını düşünüyor musunuz? 

Ergin Ataman:Evet, tabii ki. Biz de onu düşündük. Olympiakos maçı bizim yani Galatasaray takımının son 2 sezonda oynadığı en sert maçtı. Olympiakos çok sert mücadele etti ve bence hakemler de buna müsamaha gösterdi. Tabii ki Euroleague, Türkiye Ligi’ne göre daha sert bir lig ama ben burada özellikle maçın ilk devresindeki hakemlerin müsamahası bizi beklemediğimiz bir maç oynamaya yöneltti ve 15 sayı geriye düştük ve oradan geri geldik. Ancak orada da çok fazla efor sarf ettik bu geri geliş döneminde. Bu geri dönüş döneminde biz o tempoda oynayabileceğimizi gösterdik bir kere. Fakat maça hazırlıksız yakalandık. Olympiakos’un bu kadar sert olabileceğini ve dediğim gibi hakemlerin de buna bu kadar müsamaha göstereceklerini beklemiyorduk. O bizim planlarımızı değiştirdi ve hazırladığımız planda oynayamadık. Maçın sonunda da yorulduk ve maçı kaybettik ama ilerisi için, özellikle de kendi sahamızda oynayacağımız maçlar için önemli bir ışık oldu.

GB:  Jawai’nin yokluğunda Beşiktaş’tan da öğrenciniz olan Mensah-Bonsu’yu kadroya kattınız ve Markoishvili yerine de bir transfer yapmayı düşünüyorsunuz ve Malik Hairston ile görüşme halinde olduğunuz biliniyor. Taraftarlar da çok merak ediyor gelecek oyuncuyu. Son durum nedir? 

Ergin Ataman:Henüz tam bir anlaşma sağlanmadı ve Bayern Münich maçında olmayacak Hairston. Ama listenin birinci sırasında yer alan isim o. Onun da sebebi 3 numara olarak hem daha atletik bir oyuncu olması hem de sahanın her yanını oynayabilen bir oyuncu olduğu için. Hairston’ı biraz Hawkins tarzı bir oyuncu olarak görüyoruz. Markoishvili’nin bizim takımdaki rolü çok büyüktü. Çünkü bizim takımda gerçek anlamda bir 3 numara aslında yok. Bütün oyuncularımız 2.5 numara. Jamont Gordon olsun Markoishvili olsun hatta Jamont Gordon yeri geldiğinde 1 numarada oynayabilen bir oyuncu ama ben Hairston’ı bir 3 numara olarak görüyorum ve bu nedenle onun üzerinde yoğunlaştık. Henüz neticelenmedi. O olmazsa başka bir oyuncu ile mutlaka takviye yapacağız. Çünkü Euroleague’de Top 16’ya kalabilirsek ki kalacağımızı düşünüyorum önümüzde daha yirmi tane maç var. Bu da çok yoğun bir dönem. 

GB:  Konuşmak için çok erken, hatta maç maç bakmak gerekiyor ama Euroleague’de önünüze koymuş olduğunuz bir hedef var mı? ”Biz bu noktaya gelince Avrupa’da başarılı olduk” diyebileceğiniz bir konum? 

Ergin Ataman:Galatasaray için gerçekçi hedef ilk 8 olmalı diye düşünüyorum ben. Top 16 dersem şu anda zaten çok ciddi bir avantaj yakaladık. Altımızdaki iki takımı mağlup etmiş durumdayız. Bu önemli bir avantaj. Ancak ben artık Türk Takımları’nın Top 16’ya çıkmasının başarı olarak kabul edileceğini düşünmüyorum. Bu nedenle gerçekçi hedefin, yani Galatasaray’ın Euroleague’de iyi bir sezon geçirdiğinin kanıtı ilk 8’dir. Ondan sonrası gelir mi o dönemki duruma bağlı. Sakatlıklar, momentum.. ama hedef Euroleague’de ilk 8 takım arasına girmek. 

GB: Engin Atsür’ü Malaga deplasmanına götürmüştünüz. Tam olarak ne zaman sahalara dönecek? 

Ergin Ataman:Engin’i Malaga’ya götürmemizin tek sebebi sahaya eksik çıkmamak içindi. Çünkü o dönemde Cenk, Ender ve Furkan’ın hızlı bir derecede tedavileri vardı ama Engin’in sakatlığı zaten uzun bir sakatlık olduğu için Euroleague’in kuralları gereği sahaya eksik çıkmamak için Engin’i götürdük oraya. Engin’in basketbol oynamak için iki haftaya daha ihtiyacı var. Sanırım iki hafta sonra Engin de kadroya girmek için hazır duruma gelecek. 

GB: Bu ligin dinamiklerini en iyi bilen ve en kötü anlarda en doğru hamleyi yaparak şampiyonluğa uzanan, son iki senenin şampiyon Koçusunuz. Bu sezon da ligde sizin gibi önemli koçlar var. Başta Obradovic olmak üzere İtoudis, Oktay Mahmuti de çok iyi antrenörler. Siz bu sezon ligi nasıl değerlendiriyorsunuz?  

Ergin Ataman:Dengeli bir lig olacağını düşünüyorum. Bir de bu sezon federasyonun lig maçlarını, Avrupa’daki maçlardan sonra 48 saat dolmadan oynama kuralı var. Bence bu kural, bir takım sürpriz sonuçlara da gebe olacak. Biz Aliağa’ya kaybettik, Fenerbahçe Tofaş’a kaybetti. Bu tarz sonuçlara gebe olacak Türkiye Ligi. Bu nedenle ligin geçen yıllara göre daha zor olduğunu ve her takımın tehlikeli olduğunu düşünüyorum. Baktığın zaman bugün Karşıyaka özellikle kendi sahasında çok ciddi bir takım. Keza Banvit de çok ciddi bir takım. Öte yandan Türk Telekom’da çok iyi bir kadro var. Her an herkesi yenebilirler. Tofaş aynı şekilde. Ligin şu an son sırasında olan Trabzon’un bile bence çok iyi bir kadrosu var. Beşiktaş yavaş yavaş ısınmaya, daha iyi olmaya başladı. Şu anda ligin normal sezonu için bir sıralama öngörmek çok zor ilk 5 hafta sonunda. 

GB: Ulusal Kanal’da çıktığınız programda Obradovic’in tartışmasız bir numara olduğunu değindiniz. Bu sezon şampiyonluk yolunda da en önemli rakiplerinizden biri olacak. Bu noktada Obradovic’in olması size ekstra motivasyon sağlıyor mu? 

Ergin Ataman:Hayır. Siz Galatasaray’ın antrenörüyseniz hedefiniz şampiyonluk olmalı. Bu nedenle rakip takımın başında kimin olduğu hiç fark etmez. Daha doğrusu rakip takımların başında kimin olduğu. Çünkü bizim tek rakibimiz Fenerbahçe değil. Dediğim gibi birçok rakip var ama kağıt üzerinde Anadolu Efes ve Banvit çok ciddi rakipler. Obradovic’le ilgili söylediklerim tabii ki doğru. Sonuçta kariyer, kazanılan başarılarla, şampiyonluklarla ölçülür. Obradovic de şu anda Avrupa Kupalarında en fazla şampiyonluk kazanan antrenör. Bu bakımdan da Avrupa’nın en kariyerli antrenörü. 

GB: Hep söylenen bir söz var. Ergin Ataman dar rotasyon kullandığı zaman çok daha başarılı oluyor diye. Siz genelde eli sıcak oyuncuyu olabildiğince sahada tutmaya çalışan bir antrenörsünüz. Bu görüşe katılıyor musunuz? 

Ergin Ataman:Evet, benim felsefemde o var. Önemli maçlarda ben 9 ya da 10 oyuncu üzerinde oyuncu kullanmam maçın içinde ama benim kadrolarıma baktığınız zaman, bir maçta kadroya girmeyen bir oyuncunun bir sonraki maçta ilk beş başladığını da görebiliyorsunuz. Mesela Sinan Güler. Birçok maçta oynamamasına rağmen son maçlarda ilk beşte oynuyor. Kısacası kim formdaysa benim takımımda o oynar. Bu nedenle maçın içinde herkese dakikaları paylaştıracağım diye öyle bir şey yok. O an için oyunun gidişatına göre takımı yönetirim. Benim için orada tek amaç vardır; o da maçı kazanmaktır. Maçı kazanmam için o gün 6 ya da 7 kişi ile oynamam gerekiyorsa o şekilde oynarım. 

GB: İki sezon önce Beşiktaş’ta lokavt sona erdiğinde Deron Williams, Semih Erden gitti? Şimdi ne olacak gibi eleştirilere maruz kaldınız. Ardından geçen sene Eurocup’tan elendiğiniz ve Hawkins’in doping süreciyle uğraştığınız sıkıntılı bir dönemde de benzer eleştirilere maruz kaldınız ancak iki sezonda da şampiyonluğu elde ettiniz. Sizin bu eleştirilere karşı ekstra motive olduğunuzu düşünüyorum. Siz neler söylersiniz? 

Ergin Ataman:Eleştiri sporda olağan olan doğal bir şey. Sporda sorunlar olduğu zaman eleştiriler de gayet doğaldır. O açıdan benim eleştirilerden beslenmem söz konusu değil ama eleştirileri de her zaman göz önüne alırım. Eleştirilerin de içindeki gerçekçilik payına bakıp, ona göre önlemler, ona göre tedbirler alırım ve eleştiriler karşısında da motivasyonumu kaybetmem. Aksine dediğin gibi eleştiriler fazla olduğunda bunun tersini ispat etmek için daha fazla motive de olabiliyorsun hırsın çok yüksek olduğu için. Bu nedenle eleştiriler de övgüler gibi bizim mesleğimizin bir parçası. 

GB: Sezon başında, Spanoulis dışında kadronuza çok katmak isteyip de katamadığınız yerli veya yabancı bir oyuncu oldu mu?

Ergin Ataman:Açıkçası olmadı. Pivot konusunda çok fazla bir değişikliğe gitmedik. Biz bütün kadroyu da değiştirebilirdik ama şampiyon olan kadrodaki istikrarı korumak üzerine temeli yaptık. Sil baştan kadro kurup da, Euroleague’de Final Four oynayacaksın, şampiyon olacaksın gibi bir şey söz konusu olamaz. Ancak istikrarlı bir kadroya doğru takviyeler yaparsak başarının geleceğini düşündük. Boniface N’dong basketbolu bıraktı, o da kendi kararıydı yoksa biz devam etmek istiyorduk. Bu nedenle biz tercihimizi Nathan Jawai’dan yana yaptık. Kendisi bir numaralı tercihimizdi bizim. 4 numara konusunda birkaç alternatifimiz vardı. Onların içlerinden bir tanesi Kleiza’ydı. Kleiza’yı bize teklif ettiler ama fiyatı yüksekti ve biz Zoran Erceg’i tercih ettik. Bir transfer yapılırken tabii ki yönetimin size sunduğu imkanlar var ama sonuçta global bir bütçe var ortada ve bu bütçenin içinde hareket etmeniz gerekiyor. Bir yere fazla harcarsanız öbür tarafa kısmanız gerekiyor. Biz orada Zoran Erceg’i tercih ettik. O da bizim ilk tercihimizdi. Türk oyuncu konusunda ise birkaç alternatifimiz vardı. Bunların arasından da takım kimyasına daha uygun olduğu için Sinan’ı tercih ettik. 

GB: Gelecek 3 numara ile kadronuz 9 yabancı oyuncu olacak. Bilindiği üzere Macvan’ın lig lisansı yok keza Jawai yerine de Bonsu’ya lisans çıktı. Gelecek oyuncu için de lisans çıkacağını kesin olarak söyleyebiliriz. Peki 3 ay sonra Markoishvili geri döndüğünde nasıl bir yol izlemeyi düşünüyorsunuz?

Ergin Ataman:Öncelikle joker hakkımız var. Markoishvili ve Jawai’nin sakatlıkları uzun süreli sakatlıklar olduğu için federasyonun yeni yönetmeliğinin joker hakkı var. Bir dönem için o oyuncu hakkımızı kullanacağız ya Bonsu’ya ya da yeni gelecek oyuncu için. Markoishvili 3 ay sonra da dönebilir veya uzayabilir de. O döndükten sonra onun forma girmesini bekleyip, maç oynayacak duruma geldiği zaman da önümüze bakıp karar vereceğiz hangi oyuncularla ligin son bölümüne devam edeceğimiz konusunda ama şu anda benim Play-Off’ları düşünmem mümkün değil. Bahsettiğim gibi Top16’ya kalırsak Markoishvili olmadan birçok maç oynayacağız. Bu kadar yabancı oyuncuyu getirmeyi ben de istemem ama başka çaremiz yok. Şimdi Türkiye’de serbest olan veya Markoishvili’nin yerine başka bir takımdan transfer edebileceğim bir Türk oyuncu var mı? Yok. Hiçbir takım Türk oyuncusunu vermez. Kendi takımımızdaki oyuncuların hepsinin de rolleri belli. Aynı şey Jawai için de geçerli. Bu sakatlıklar ve Jawai’nin hastalığı bizi böyle bir duruma itti. Açıkçası Jawai’nin bu sezon dönebileceğini düşünmüyorum. O açıdan orada Bonsu devam edecek ama Markoishvili geldiği zaman da bir tercih yapacağız.

GB: Söylediklerinizden yola çıkarak Federasyon’un yabancı sınırlaması hakkındaki düşünceleriniz nelerdir? Serbest kalmalı mı sizce? 

Ergin Ataman:Kesinlikle serbest olmalı. Zaten çok yakın bir gelecekte, iki sene içinde Euroleague’in NBA tarzı bir lig olacağı söylendi. Kapalı bir lig olacak. Şu anda da serbest, orada da tamamen serbest olacak. Tabii ki tamamen serbest olsun demiyorum Türkiye Ligi’nde ama Avrupa’da, FIBA’ya bağlı, Euroleague organizasyonuna bağlı bütün kulüplerin eşit olması gerektiğini düşünüyorum. Türkiye’deki bu sistem; Türk Takımlarını dezavantajlı bir hale getiriyor. Bu sistem Türk oyuncuların yetişmesi için kuruldu deniyor ama bunun sonuçları Milli Takım’a yansımıyor. Aksine ters bir etki yarattığı gözleniyor. Ben bu fikrimi çok uzun yıllardır söylüyorum. Avrupa’nın en kariyerli koçu Obradovic geldi, bir ay sonra o da söyledi Türkiye’deki sistemi görünce. Sanırım basketbol federasyonu da bizlerin sesine kulak verir diye düşünüyorum ve önümüzdeki sezondan itibaren bu değişikliklerin olacağını ve bu değişikliklerin de Türk Basketbolu’nu hem kulüpler bazında hem de Milli Takım bazında olumlu etkileyeceğini düşünüyorum. Aynı zamanda Beko Basketbol Ligi kadar ikinci ligin de daha kaliteli hale gelmesini, Türk oyuncuların daha iyi yetişmesine katkı vereceğini düşünüyorum.

GB: Son iki sezonda göstermiş olduğunuz performans ile Milli Takım Antrenörlüğü’nü en çok hak eden kişiydiniz. Bu dönemde size bu konu hakkında herhangi bir teklif geldi mi veya gelirse siz kabul eder misiniz? 

Ergin Ataman:Hayır, hiçbir teklif gelmedi ve benim gündemimde Milli Takım yok. Benim gündemimde sadece Galatasaray’ın Türkiye Ligi Şampiyonluğu ve  Euroelague’de alacağı başarılar var. Bu nedenle gündemimde olmayan bir konu hakkında artık çok fazla yorum yapmak istemiyorum.

GB: Bize zaman ayırıp, sorularımızı cevapladığınız için çok teşekkür ediyorum hocam.

Ergin Ataman: Ben teşekkür ederim.

@cantuysuz

1456585_10151980746109525_1581904088_n

 

Leave a Reply