Japon İşgali Altında Kore-2: Kore’de Hayat ve Japon Asimilasyon Politikaları

Bir önceki yazımda, Japonların Kore’yi işgaline giden aşamalardan ve yıllar süren çabalarından bahsedilmişti. Bu yazımda ise Kore’yi egemenliği altına Japonların, Kore’de uyguladıkları politikalardan ve Kore’de yaşanan değişimlere değineceğim.

22 Ağustos 1910 tarihinde Kore, bağımsızlığını kaybederek ‘Kore Genel Valiliği’ (Chosen Sotoku Fu) haline geldiğinde, Korelilerin tepkisi çok ağır oldu. On iki yüzyıldır kendi devletlerinin egemenliği altında yaşayan Koreliler, Japon işgaline karşı ayaklanmalar ve bugün bile Kore’de bayram olarak kutlanan milliyetçi hareketler düzenlediler. Milliyetçi hareketlerin, Japon yönetimine boyun eğmemenin önüne geçmek için de Japon İmparatorluğu tarafından sıkı tedbirler ve ağır politikalar uygulanıyordu.

Asimilasyon Politikaları:

 

1910 yılı itibariyle Kore’de şüphesiz birçok değişiklik yaşandı. Toplum, genel olarak Japon askerler tarafından yönetilerek yaşadı. Ekonomi ise Japonlardan önceki döneme göre gelişme gösteriyordu. Ayrıca Kore’de uzun süreli bir egemenlik kuracağını öngören Japonlar işgalin ardından asimilasyon politikaları uygulamaya başladılar. Eğitim ve öğretimin Japon güçlerin kontrolü altına girmesiyle okullarda Japon dili ve tarihi zorunlu hale getirildi. Genel Valilik tarafından konulan bu kurallara uymayanlar ağır bir şekilde cezalandırılıyordu.  Bu ağır cezaların bir sonucu olarak Kore’nin bir Japon kolonisi haline getirildiği dönemin henüz başlarında, 1913 yılında, %0.7 olan Japonca bilme oranı, Japon asimilasyon politikalarının bir sonucu olarak 1940 yılına gelindiğinde  %17.6’ya ulaşmıştı. Fakat Japon yönetimine karşı daha sert bir tavır sergileyen Kore’nin aksine,  aynı dönemde yine bir Japon kolonisi olan Tayvan’da benzer asimilasyon politikaları uygulanmasına rağmen Japonca bilme oranı %57 gibi çok daha yüksek bir rakamla ifade ediliyordu. Bu oranlar göz önünde bulundurulduğunda, Kore’de Japon yönetimini kabullenme oranın diğer bir Japon kolonisi olan Tayvan’a göre daha düşük olduğu ve  Kore’de işgale tepkinin ne kadar sert olduğu görülebilir. Nitekim bir Japon kolonisi olduğu dönemde Tayvan’da hiçbir zaman 1 Mart Hareketi gibi çok sesli  milliyetçi bir harekat görülmemiştir.

İşgalin ilk yıllarında başlayan asimilasyon politikaları, Japon işgalinin son yıllarına gelindiğinde iyice arttı. Çünkü Japonlar tek bir Japonya fikri oluşturarak herkesi Japon İmparatorluğu’na bağlı, onun için savaşabilecek bireyler haline getirmeyi amaçlıyordu. Örneğin, 1936 yılında Genel Valiliğe atanan yine asker kökenli bir Japon olan Minami Jiro, verdiği emirlerle Korelilerin de Şinto tapınaklarında ibadet etmesini zorunlu hale getirdi. Ayrıca Jiro’nın yönetiminde Japon işgaline karşı çıkan, Japonların hoşuna gitmeyecek yazılar yayımlayan bütün gazeteler kapatılıyordu. Basın özgürlüğüne yapılan bu müdahalenin sonucunda sadece Japon yanlısı gazeteler yayın yapmaya devam edebilecekti. Asimilasyon politikalarının belki de en önemli parçası, 1940 yılında çıkartılan bir kanun ile Korelilerin Japon isimleri almasının zorunlu hale getirilmesiydi. Aslında Genel Valilik, Japon ve Korelilerin kaynaşabilmesi için 1939 yılından beri isim değişikliğini tavsiye ediyordu fakat bu uygulamayı bir zorunluluk haline getiren düzenleme 1940 yılında çıkartılmıştı. Düzenlemeye uyarak Japonca isim almayanlar ise okullardan atılıyor, tren ve posta hizmetlerini kullanmaktan mahrum bırakılıyor ayrıca 2. Dünya Savaşı sırasında ancak karneler ile elde edilebilen yiyeceklere ulaşamıyorlardı. Yaptırımlar o kadar ağırdı ki Japon işgali sona erene kadar Kore nüfusunun %86’sı kendi isimlerini bırakarak Japonca isimleri kabullendiler.

Korelilerin bu politikalarının karşısında durabilmek için çeşitli yöntemlere başvurdukları söylenebilir. Örneğin kültürlerini korumak için topluluklar oluşturup gazete yayımlamış, Kore dilinin korunması amacıyla bir sözlük oluşturmuşlardı. Ancak bu sözlük Japon askerlerinin eline geçince  sözlüğü hazırlayanlar tutuklandı hatta aralarında bulunan yazarlardan kimileri ceza evinde hayatlarını kaybettiler. Eserlerinde Japonca kullanmaya yazarlar ve şairler de yine sert bir şekilde cezalandırılıyordu. Fakat Japon işgaline karşı en önemli tepki 1 Mart Hareketiyle gerçekleşti; 1 Mart 1919 tarihinden sonra Japonlar kısa süreli dahi olsa Kore üzerindeki politikalarını yumuşatacaklardı.

Japonlar tarafından uygulanan asimilasyon politikaları incelenirken özellikle en sert uygulamaların meydana geldiği 1930’lu yılların sonunun 2.Dünya Savaşı’nın hemen öncesine ya da savaş esnasına denk geldiği unutulmamalıdır. Bu zamanlama dikkate alındığında, Japonların neden asimilasyon politikaları yoluyla ‘imparatorluk için savaşacak bireyler’ oluşturmaya çalıştıkları anlaşılabilir.

Ekonomik Gelişmeler

Japon işgalinden önce Kore ekonomisi tarıma dayanmaktaydı. Ama Batıya kapılarını açmış ve modern gelişmelerle tanışmış olan Japonya modern teknolojiyi Kore’ye de taşıdı. Kore’nin ekonomik olarak gelişmesinde Japonların katkısı bugün de oldukça tartışmalı bir konu. Genel olarak Koreliler,  Japon yönetimi olmasaydı dahi Kore’nin ekonomik olarak gelişeceğini, bunun daha çok dönemin şartlarından ve dünyada yaşanan ekonomik gelişmelerden  kaynaklandığını savunuyor ya da ülke ekonomisi gelişmiş olsa da bundan Korelilerin değil sadece Japonların yararlandığını söylüyorlar.

Japonlar tarafından Korelilere ait toprakların alınarak yeniden paylaştırılması da ekonomi başlığı altında incelenmesi gereken bir konu. Kore, Japon egemenliği altına girdikten sonra Japonlar ülkedeki toprakların birine ait olduğunun kanıtlanması için yasal belge düzenlenmesi gerektiğini, yazılı belgelere ihtiyaç duyulduğunu söyledi. Bu aşamada, uygulamadan haberi olmayanlar ya da belge düzenlemek için yeterince bilgiye sahip olmayanların topraklarının sahibi ise Kore Genel Valiliği yani Japonlar haline geldi. Böylece aslında üzerinde Korelilerin yaşadığı ve işlediği toprakların büyük bir bölümü Japonların olmuş oluyordu. Yapılan bu düzenleme sonrasında, Kore topraklarının %40’ı Genel Valilik’e ait hale geldi. Tabi düzenlemeye uyup yasal düzenlemeleri yapan toprak sahiplerinden de büyük oranlarda vergi alınmaya başlandı. 1930 yılı itibariyle ülke gelirinin yaklaşık %45’ini toprak sahiplerinden alınan bu vergiler oluşturuyordu.  Topraklar için yapılmış uygulamanın bir benzeri de ormanlar için uygulandı. Toprak ve ormanlar üzerindeki bu uygulamaların en önemli sonucu ise, Genel Valilik’in sahip olduğu bu kaynaklara Korelilerin aksine Japonların çok kolay ulaşabiliyor olmasıydı. Japonların kaynaklara ulaşması kolay olunca da, yine basit bir şekilde Japonlar Kore toprakları üzerinde fabrikalar açabiliyor dolayısıyla üretim de artıyordu. Yine Kore’nin kuzeyinde bulunan maden yataklarının %80’i Japonlara aitti ve Japonlar tarafından işleniyordu. Buna karşılık maden yataklarının sadece %0.3’üne Koreliler sahipti. Yukarıda bahsi edilen uygulamalara ek olarak Japonlar tarafından Kore’de demiryolu döşenmişti. Ancak burada da amaç halkın ulaşımını kolaylaştırmak değil hammadde ve Asya’ya asker sevkıyatı sağlamaktı.

Kısacası, Kore’nin işgal altında bu dönemde gerçekten ekonomik gelişmeler yaşanmıştı ancak bu ekonomik iyileşme sadece Japonların çıkarlarına hizmet ediyor ve  Korelilerin aleyhine sonuç doğuruyordu. Ya da başka bir ifadeyle, ekonomik iyileşmenin bedelini ödeyen Koreliler oluyordu.

Sonuç olarak, Japonların Kore’de işgale karşı sert tepkilere karşı yine sert politikalar izledikleri, bunlara ek olarak asimilasyon politikaları uyguladıkları anlaşılabilir. Ancak ne asimilasyon politikaları ne de Kore içerisindeki sıkı önlemler Korelilerin Japon işgaline karşı tepkilerini; ayaklanmalar, ülke içinde ya da yurt dışında birleşerek hareketler düzenlemelerine engel olamadı.

  • Korelilerin hem ülke dışında hem de ülke içerisinde düzenledikleri Japon yönetimi karşıtı hareketler serinin bir sonraki yazısındaki anlatılacaktır.

 

 

Kaynakça:

Eckert, Carter J., Ki-baik Lee, Young Ick. Lew, Michael Robinson, and Edward W. Wagner. Korea: Old and New History. Seoul: Ilchokak, 1990. Print.

1, Volume 13 | Number. “NATIONALIST MOVEMENTS IN KOREA AND TAIWAN UNDER JAPANESE COLONIALISM.” SJEAA (n.d.): n. pag. Web. 10 Feb. 2016.

Seth, Michael J. Routledge Handbook of Modern Korean History. Milton Park, Abingdon, Oxon: Routledge, 2017. Print.

Kim, Jinwung. A History Of Korea. Indiana University Press. 2012. Print.

Görsel Kaynakça:

https://minworld.blog/2017/01/27/impacts-of-japanese-occupation-in-korea/

https://static1.squarespace.com/static/570c003e86db43167fa13a61/570d1ecd27d4bdd488f35db9/572a553d40261df8f6a4390b/1462393273889/1-Japanese+language+being+taught+in+Korean+schools+(see+Word+doc+for+source).jpg?format=750w

https://i.pinimg.com/originals/66/b3/8c/66b38c4ef94d3ed4a5ed2216da692cfb.jpg

Leave a Reply