Müziği kriterlerle çerçeveleyen ve bu kriterler doğrultusunda müziğe iyi veya kötü müzik etiketlerini yapıştıran zihniyetin bana anlamsız gelmeye başladığı fikrine kapıldım son zamanlarda. Her ne kadar müziği teknik yönlerinden yola çıkarak objektif anlamda nitelendirebilmemiz mümkünse de nihayetinde bireysel açıdan o müziği “iyi müzik” ya da “kötü müzik” yapan aslında müziğin dinleyicide uyandırdığı duygular diye düşünüyorum. Kendimi düşündüğümde aslında bir müziğin ne kadar iyi ya da kötü olduğu yakınımdaki biri tarafından söylense veya bir müzik eleştirmeninin kaleminden bunu okusam da bir birey olarak buna, o müziğin bende oluşturduğu tepki sonucunda karar verebilirim. Bu bağlamda kişiden kişiye değişkenlik bir yana dursun aslında kimi zaman büyümemiz, tecrübelerimizin artması, fikirlerimizin olgunlaşması ve bunların bir sonucu olarak da müzik zevklerimizin başka noktalara evrilmesiyle bize göre oluşmuş iyi ya da kötü müziğimiz, kendimiz için bile sonsuza kadar aynı kalmayabiliyor.
Bunun hayatımdaki en güzel örneklerinden biri de Kings of Convenience’ın Declaration of Dependence albümü aslında. Bu zamana kadar grubu ya da spesifik olarak bu albümü tavsiye ettiğim bazı insanlardan olumlu bazılarındansa sıradan, sıkıcı yorumlarını aldım. Şu an ayıla bayıla dinlesem de olumsuz tepki alınca kızamadım da. Zira ben de ilk dinlediğim sıralarda yavan bulmuştum grubun müziğini ancak şimdi anlıyorum ki şu an çıkardığım anlamları, bana hissettirdiklerini o zamanlar anlayabilecek durumda değilmişim bu yüzden de ilk dinleyişim doğru bir zaman değilmiş bu albüm için.
Müzikten beklentimin farklılaşmasının da bu fikir değişikliğine etkisi büyük olmuştur. Yaşım ilerledikçe dinlediğim müziğin temposunun düştüğünü, biraz daha yalınlaştığını, beni yormayan şarkıların daha çok ilgimi çeker olduğunu gözlemledim ve böyle bir evredeyken de ilaç gibi geldi bu albüm. Yormanın aksine dinlendiren, 24-25 ile çok üzse de ardından gelen şarkılarla toparlayan ancak içten içe hep huzurlu hissettiren, piyasaya çıkışının 11.yılı olmasına rağmen her anda gideri olan ama kanaatimce en çok sonbahara yakışan bir albüm Declaration of Dependence. Özellikle bu zor süreçte bana hep iyi hissettirdi ve benim iyi müziğim oldu. Belki sizin için de aynı şekilde olur bu yüzden dinlemeyenler için sizi albümü dinlemeye davet edip umarım bir an önce yeni bir Kings of Convenience albümüne kavuşuruz diyerek gidiyorum buradan.