Suriye’de sular durulmuyor. Bugün yine Cuma çıkışı insanların üzerine ateş açıldığı haberlerini alıyoruz. Öylesine ince bir mesele ki çok dikkatli olmak gerek özelliklede Türkiye. Geçen günlerde Hatay sınırımızdan kaçak Suriyelilerin üzerine ateş açıldı. Başbakan ilk tepkisini Çin ziyaretinde NATO’yu göreve çağırarak verdi ve “Başka ülkelerin tavrı bizi enterese etmez. O ülkeler sınır ihlali konusunda ne tepki veriyorsa Türkiye de aynısını yapar.” dedi. Sonrasında NATO’nun “herhangi bir üyeye yapılan saldırıyı bütün üye ülkelere yapılmış” sayan ifadeyi hatırlattı. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ise net ifadelerden kaçınarak ”Suriye sadece Suriyeliler için değil bizim için de çok önemli bir konu. Dolayısıyla çok da hayati bir mesele. O bakımdan Türkiye bu konuyu çok yakından takip etmektedir” dedi.
Uluslararası arena da hareketli. Amerika baskının artması gerektiği açıklaması yaptı. Tüm bunlardan yola çıkarak olası bir müdahalenin yaklaştığı söylenebilir. Ama hala bunun olmaması gerektiğini düşünüyorum yani en azından Türkiye’nin böyle bir oyuna tek başına kalkışmaması lazım, boyumuzu aşıyor, şimdilik! Bölgeden gelen haberler o kadar karışık ki, beni doğruluyor. Suriye ordusuna düzenli saldırılar oluyor, zaten baştan beri Esad yönetimi uluslararası kamuoyuna bu savunmayı yapıyordu. Hayda şimdi Esad’ı mı savunuyorsun demeyin. Hayır çünkü şunu kabul etmek lazım Suriye asla tam bir devlet olamadı, güvenliğini içindeki “isyancılar”a karşı sağlamak, halkı katletmek korkutmakla olmaz bu ateşi büyütür. Ama Esad halkı katletti ki diktatörlerin yaptığı budur, halkın özgürlüğünü, haklarını kısıtlamak ve seçme hakkını yok etmek. 2007 de Suriye’deydim, sınır askerlerini görseniz zaten nasıl bir ülkeden bahsettiğimizi anlardınız.
Şunu da unutmamak gerekir hala büyük bir kitle Esad’ın yanında ve desteklemeye devam ediyor ama ne kadar sürer orası bilinmez. Müdahale gerekli midir tartışılır, girilse de girilmese de hangisinin iyi olduğu öngörülemiyor. Geçen yazılarımda Türkiye’nin Suriye konuşunda çok dikkatli ve titiz davranması gerektiğini belirtmiştim. Komploların olabileceği ve Türkiye’nin Suriye’ye girmek zorunda bırakılabileceğini anlatmıştım. Bu korkuyu hala taşıyorum özelliklede sınırda yaralanan vatandaşlarımızdan sonra. Yarın sınırda bir Türk askeri vurulur ya da bir köy “yanlışlıkla” bombalanırsa Suriye’deyiz demektir. Şu andan işin ucunu kestirmek çok zor. Hükümet
Suriye konusunda zor bir süreçten geçiyor. Alınacak kararlar ve tedbirler hem bizim hem de sığınmacı Suriyeli kardeşlerimiz için önmeli, yaşayıp görecez.