Yayınlandığı günden beri çoksatan listelerinin üst sıralarına yerleşen, Paula McLain tarafından yazılmış olan Paris’teki Eş (orijinal adıyla The Paris Wife), edebiyata ilgi duyan herkesi etkileyebilecek nitelikte bir roman. Nisan ayında Remzi Kitabevi Yayınları tarafından Türkçeye çevrilen roman, dokunaklı konusuyla dikkat çekiyor. Roman, 1920’li yılların edebiyat dünyasını kasıp kavuran büyük bir ismin aşk hayatını konu ediniyor: Ernest Hemingway’in.
20. yüzyılın edebiyat dehalarından biri olan Hemingway’in ilk eşi Hadley ile olan ilişkisini ve evliliğini anlatan Paris’teki Eş, Hadley’nin ağzından yazılmış olduğundan dolayı daha ilgi çekici bir hal alıyor.
1920’li yıllarda ülkeler, Caz Çağı adı verilen; müzik, sanat ve edebiyat dünyasında yaşanan yeniliklerle zenginleşmiş bir dönemi yaşamaktaydı. Kızıl saçlı piyanist bir kız olan Hadley ile savaş gazisi, genç ve yakışıklı gazeteci Ernest Hemingway’in Chicago’da bir dost evinde tanışmaları; aşk ve ihanetle örülü ilişkilerinin başlangıcı olur. 29 yaşındaki Hadley, yazma hırsıyla yanıp tutuşan 21 yaşındaki Ernest’le evlenir ve böylece olağanüstü bir aşk hikâyesi başlar. O sıralar sanatın ve edebiyatın kalbi, Paris’te atmaktadır. Genç Ernest geleceğini eşiyle birlikte Paris’te şekillendirmeye karar verir ve böylece yeni evli çift Paris’e taşınır. Önceleri parasızlıktan dolayı türlü sıkıntılar çeken Hemingway çifti, zamanla Paris’in entelektüel çevresine girmeyi başarır. Paris’te yaşayan birçok edebiyatçıyla ve sanatçıyla tanışma ve dostluk kurma fırsatı bulurlar. Bunların arasında başarılı Amerikalı yazarlar olan F. Scott Fitzgerald, Gertrude Stein ve Ezra Pound gibi isimler vardır. Bu sırada genç ve bohem tarzıyla çevresini etkileyen Ernest Hemingway’e kadınların duyduğu ilgi yoğundur. Kendi halinde klasik bir yaşam tarzı sürmekte olan Hadley, eşinin peşinden koşan bu genç, özgür, şık ve zengin kızlarla başa çıkmakta zorlanır.
Uçlarda gezinen, sıradışı ve çılgın ruhuyla edebiyat dünyasına damga vuran Ernest Hemingway’in eşi Hadley’le olan sarsıcı ve tartışmalı ilişkisi edebi bir dille anlatılıyor Paris’teki Eş adlı romanda. 1920’li yılların, Paris’in ve edebiyatın büyüsüne ilgi duyan herkesin beğeneceği bir roman olduğunu düşünüyorum.