Pek çok insanın üst üste 3.defa milli takımlar düzeyinde bir kupayı kazanıp rekor kırmasını beklediği İspanya’da David Villa ve Carles Puyol gibi iki ilk 11 oyuncusundan bu turnuva mahrum kalacaklar. İtalya maçında Puyol’un yerini Ramos’la dolduran Del Bosque, Villa yerinde de formsuzda olsa tecrübesiyle takıma katkı verebileceğini düşündüğü Torres’e görev verecek gibi görünse de, ilk maçta forvetsiz olarak görünen 4-6-0 taktiği ile takımını sahaya sürdü.
Kalede yıllardır değişilmez olan ve formda bir Casillas var. Defansın sağında Ramos’u stopere çektiğinden dolayı Arbeloa’yı gördüğümüz İspanya’da, stoper ikilisi Ramos ve Pique’yi görüyoruz. Sol bek mevkisi Euro 2008’de ve 2010 Dünya Kupasında da takımın en zayıf ve alternatifsiz yeri konumundayken orayı Capdevila ile dolduran İspanyollar, Capdevila artık belli bir yaşı aşıp, formu düştüğü için yeni isimler denemeye başladılar. Hazırlık maçlarından Malaga’lı Nacho Monreal ve Valencia’lı Jordi Alba’yı deneyen Del Bosque en son Alba’da karar kıldı ve İtalya maçındada ona görev verdi. Alba hızı ve atikliğiyle öne çıksa da defansif anlamda biraz zayıf kalır görüntüsü veren bir oyuncu.
İspanya’nın en önemli yeri olan ortasahaya geçtiğimizde inanılmaz ve kaliteli alternatifler görüyoruz. Xavi, Iniesta, Fabregas, Mata, Silva gibi dünyanın en iyi ortasaha oyuncularına sahip olan İspanya, 4-3-3 taktiğine göre dizdiğimizde defansif ortasaha kısmında Barcelona’nın da görünmez görev adamı Busquets’i görüyoruz. Basit futbol anlayışı ile takıma çok katkı veren Busquets, bir yıldız olmasa da kendisinden istenen görevi tam layıkıyla yapan bir oyuncu. Onun önünde ikili olarak Xavi-Xabi Alonso ikilisinde hem fikiriz. Forvette Villa olmuş olsaydı, Fabregas’ın yedek kalma ihtimali doğabilirdi. Villa olduğu takdirde ofansta forvet gibi oynayan Fabregas’a yedek kulübesi görünecekti. Bu oyuncuların yanı sıra yine aynı mevkide oynayabilecek Avrupa Ligi finali oynamış bir Javi Martinez ve Şampiyonlar Ligi kaldırmış bir Mata’da var.
Ofansif kanatlara gelecek olursak, sağ kanatta Manchester City ile Premier Lig Şampiyonluğu yaşamış ve yüksek kalitede bir David Silva görüyoruz. Solda ise Iniesta fırsatcılığı ve tekniği ile golü devamlı arayan bir oyuncu.
Forvette benim öngörüm Fernando Torres’in ilk 11 başlayacağı yönündeydi fakat Del Bosque, Fabregas’ı bir forvet gibi önde oynatarak biraz 4-3-3 biraz 4-6-0 gibi oynadı İtalya maçında.
İspanya’nın bana göre en kilit isimleri, kurtarışlarıyla maçların seyrini değiştirebilecek Iker Casillas, ortasahadaki lider özellikleri ve paslarıyla Xavi ve her an tehlikeli olabilecek, fırsatçı bir Iniesta olarak görünüyor. Tabi ki bu isimlerin yanına pek çok isim yerleştirebiliriz. Ama bana göre en önemlileri bunlar.
Benim öngörüm, İspanya eğer forvetsiz oynamaya, tamamen ortasahalardan kurulu bir kanat ve ortasahayla oynarsa bu turnuvada final göremez. Formsuzda olsa ilerde bir Fernando Torres’in olması veya formda olan Fernando Llorente gibi bir ismin olması İspanyolları ataklar sırasında daha efektif bir hale getirecektir bence. Bu şekilde 4-6-0 oynadığı zaman ortasaha kalabalığı ve pas yönünden efektif olsa da ilerde topu alacak, tutacak, uzun top atıldığında koşacak, rakip defansı yoracak bir isme son derece ihtiyaç olduğu gruptaki ilk İtalya maçında da görüldü. Bakalım, Del Bosque kalan maçlarda bu duruma bir çözüm bulabilecek mi?