Erika Mitchell…

Bu isim hiçbirinize tanıdık gelmemiş olabilir ancak siz Bayan Mitchell’i dünyaca ünlü erotik roman “Fifty Shades of Grey / Grinin Elli Tonu”ndan pekâlâ tanıyorsunuz. Kendisi E.L. James’in ta kendisi!

Geçtiğimiz aylarda basılan kitabı Grinin Elli Tonu’yla “En Çok Satanlar” listesinin bir numaralı ismi haline gelmiş olan Erika Mitchell, romanlarında kullandığı E. L. James lakabıyla dünya çapında bir fenomen olma yolunda hızla ilerliyor. 37 ülkede yayımlanan roman, 50 milyon satış rakamına ulaşıp Harry Potter serisinin son kitabının rekorunu kırmayı başardı ve hala satmaya devam ediyor!

Romandan bahsedecek olursak: Hikâyemiz, yakışıklı ve etkileyici ünlü iş adamı, Christian Grey ve henüz üniversiteden mezun olmuş Anastasia Steele arasındaki ilişkiyi konu alıyor. “İyi ama ben burada ‘en çok satanlar listesi’ne layık bir şey göremedim diyorsanız sıkı durun; çünkü bu ikilinin arasında geçenler hiç sıradan değil.

Anastasia, bu gizemli ama bir o kadar da etkileyici iş adamının büyüsüne kapıldığı andan itibaren kendini karanlık bir dünyada buluyor: Arzu ve ihtiras dolu bir hayat… Bu dünyada, kelepçeler, kırbaçlar, çeşitli seks oyuncakları ve fiziksel şiddet bulunuyor. Bütün bunların olmasının yanı sıra, ikilinin böyle bir ilişkiye başlamadan önce imzalaması gereken kontrat ise okuru şaşırtacak nitelikte.

İlk olarak 19. yüzyıl düşünürlerinden ve “erotik roman” türünün en önemli yazarlarından biri olan Marquis De Sade’le başlayan ve günümüze kadar popülerliğini sürdüren sadizm ve yine o dönemden Leopold von Sacher-Masoch tarafından ortaya atılan mazoşizm, bu kitapta sınır tanımıyor. Günümüzde bu iki ayrı kavram (davranış bozukluğu) aynı patolojik süreçte geliştiğinden ve sık sık birbirinin yerine geçtiğinden sadomazoşizm adı altında birlikte anılıyor ve Grinin Elli Tonu’nda yer alan bu sadomazoşist öğeler farklı farklı tepkileri üstüne çekmeye devam ediyor. Kimi yazarlar tarafından “ahmakça, saçmalık ve üslupsuz” olarak nitelendirilen roman, kimileri tarafından “orijinal ve bambaşka” olarak nitelendiriliyor.

Kitabın filminin yapılacak olması hakkında dönen dedikodular ise süratle devam ediyor. Ünlü iş adamı Christian Grey’i canlandıracak isimlerden biri hepimizin The Vampire Diaries ve Lost dizilerinden tanıdığı Ian Somerhalder; bir diğeri ise White Collar’dan tanıdığımız Matt Bomer. Eğer bu ikiliden biri seçilecekse bu kesinlikle Matt Bomer olmalı diye düşünüyorum. Kitabı okuyan biri olarak, Christian Grey karakterini ancak Bomer’la özdeşleştirebildim.

Kitap hakkında ise şunu söyleyebilirim ki: İçerisinde saçmalık olarak adlandırabileceğim hiçbir şey yok. Başlıca Türkiye olmak üzere cinselliğin tabu olduğu ülkelerde, üslupsuz olarak nitelendirilen bu romanı oldukça gerçekçi ve akıcı buldum.

Günümüzde sıra dışı olarak adlandırılan sadomazoşizmi aşkla harmanlamayı başaran E. L. James bu kitabın devamı olarak iki kitap daha yayımlayacak; Grey ve Steele’in bu sıra dışı ilişkisi bakalım nasıl gelişecek…

Leave a Reply