Gecenin sessizliğinden değildir korkum,
Karanlığın sensizliğinden olduğu kadar.
Ellerinin soğuk olmasından değildir korkum,
Gözlerinin soğuk olması kadar.
Farklılığından değildir sana korkum,
Farklı hissettirdiğinden, âşık olabileceğimden korktuğum kadar.
Sarılmamandan değildir korkum,
Sarıldığında aslında beni tutmuyor olmandan korktuğum kadar.
Öyle bir zamanda geldin ki sevgili,
Şairin vazgeçmek mümkün olmasın dediği kadar,
Bedeninin yanımda olmaması beni üzemez,
Kalbinin benden vazgeçebileceği fikri kadar.
Hiçbir şeyden vazgeçmemiştim,
Umutlarımdan ve hayallerimden vazgeçtiğim kadar.
Hiçbir şeyi ertelememiştim,
Ruhumu ve kalbimi özgür bırakma fikri kadar.
Öyle bir zamanda geldin ki sevgili,
Hiçbir şeyi bu kadar istememiştim,
Hesaplamadan ruhunu tatmak istediğim kadar.
Kırıldı kalbim duyduğumda ayrılık fikrini,
Kanayan kanatlarımın acıdığı kadar.
Zamanı o anda benim için durdurdun,
Üstüme vurup duran simsiyah bir sarkacın,
Dakikaları asırlara dönüştürmesi kadar.
Hayatın tekrar ılıman bir iklimi olabileceğini düşünmemiştim,
Kollarının arasında olduğum kadar.
Gülümsemenin bu kadar aydınlık olabileceğini düşünmemiştim,
En az benim ruhumun karanlığı kadar.
Işığa ihtiyacım olacağını düşünmemiştim,
Ölüm meleğinin pençesinde kıvranan ruhlar kadar.
Bana yaşamayı tekrar gösterebileceğini düşünmemiştim
Bir çocuğun arkadaşlarından öğrendiği kadar.
Öyle bir zamanda geldin ki sevgili,
Hiç gitme diye sıkıca sarılabileceğim kadar,
Gözlerine bakıp saatlerce dalabileceğim kadar,
Sımsıkı sarıl, hiç bırakma isteyeceğim kadar,
Beni koruyacağına inancım kadar,
Seni incitmekten korktuğum kadar.
Öyle bir zamanda geldin ki sevgili,
Ruhumu dudaklarında alevlendirebileceğim kadar,
Şairin vazgeçmek mümkün olmasın dediği kadar.
Vazgeçmek mümkün değilse sevgili,
Ellerimi hiç bırakma, hayat buna zorlayana kadar.
Kubilay
beni anlaatiyor emegine saglik cok güzel olmuş