25bac869868c0a2095824a.L._V203731925_SX200_

William Golding

Medeniyetin sahteliğinin en sert kanıtıdır Sineklerin Tanrısı. Var olan din, kültür, ahlak, gelenekler, kurallar hepsi birden çöküverir ve siz kitabı bitirdiğinizde o enkazın altında kalırsınız. Pencereden sokağı izlemek kadar katlanılmaz bir şey yoktur artık sizin için. Güven sorunun tavan yaptığı 21. Yüzyılda okumanız gereken son kitaptır Sineklerin Tanrısı. Bir şeylere tutunmak, hayatta kalmakla eş değerdir çünkü biz modern çağ insanları için. Aileye bağlanmak, çocuğa tutunmak, kurallara kendini adamak, kitaplarla yaşamak hepsi sadece varoluş mücadelesidir. Sevgi sanılan şey var olamamak korkusundan gelen içgüdüdür sadece. Golding, bunu İkinci Dünya Savaşı’nın ardından, Sineklerin Tanrısı’yla dile getiriyor.  Çocuklar ıssız bir adaya düşse ölene kadar oyun oynamazlarmış demek ki, yemek bulur, sığınak yapar, lider seçer ve cinayet işler. Biz gerçekten ne yaparsak onu yapabilirmiş demek ki aklı hiçbir şeye ermediği sanılan çocuklar. İçgüdülerin, betona hapsedilmenin önüne geçebileceğinin en acı kanıtıdır çocukların işledikleri cinayetler.

Canlı bir şeyleri egemenliği altına alınca, mutluluğu aşan bir duyguya kapıldı. Bu küçücük yaratıklarla konuşuyor, onları yüreklendiriyor, onlara buyruklar veriyordu. Suların yükselmesi yüzünden geri çekildiği, yaratıklar da ayak izlerinin bıraktığı küçük koyların içinde mahpus kaldığı sırada, kendini ayrıca üstün sandı Henry.’

lof5Ah canım Henry, nasıl bir duygu olduğunu bilmen güzel, çünkü  burada bu duygu bize çok uzak.  Yönetme hırsının kaynağıdır belki Henry’nin tutkusu. Beelzebub denir İbranice’de Sineklerin Tanrısı’na, cehennem meleklerinden birisidir.  Cehennem hırsın diğer adı mıdır yoksa? Kana ve güce susayan çocuklar bize bunu mu anlatmaya çalışır yoksa?  Bomboş bir adada meyvelerin  keyfini sürmek varken, küçük çocuklara eziyet etmek nedendir?  Çocukların bu soruyu cevaplayamayacağını düşünürüz  değil mi? Cevabın uzun ve ağır olması gerekir. Ama çocukların verdiği ‘Çünkü eğlenceli.’ cevabı, sayfalarca cevaptan daha vurucudur. İçgüdülerimiz bastırıldıkça acımasızlığa dönüşür ve var olmak, yok olmaya yakınlaşır.

Leave a Reply