Göktürk Devleti yapısı gereği iki hükümdar, yani kağanlar tarafından yönetiliyordu. Kağanlardan birisi devletin batı kanadını, diğeri ise doğu kanadını yönetmekle yükümlüydü. 6.yüzyılın sonlarında, geneli kişisel nedenler ve yahut devlete tek başına hükmetme isteği yüzünden bu iki kağan anlaşamamış ve Göktürk devleti, Doğu Göktürk ve Batı Göktürk olmak üzere ikiye ayrılmıştır. Batı Göktürk, 659 yılında yıkılarak Çin himayesine girmiştir. Devletin ikiye bölünmesinden sonra Çin’in baskılarına dayanmakta güçlük çeken Doğu Göktürk devleti, Batı Göktürk devleti kadar varlığını sürdürememiş ve 629 yılında yıkılmıştır. Başta Kürşad olmak üzere binlerce Göktürk, Çinlilere esir düşmüş ve başkent Singafu’ya götürülmüşlerdir. Çinlilerin onlara tahsis ettiği bölgede esaret altında yaşamışlardır.
Kürşad, Göktürk hanedanın 10.büyük hakanı olan Çuluk Kağan’ın küçük oğludur. Devletin yıkılmasıyla birlikte o da Çin himayesine girmiştir. Çin hükümdarı, ele geçirilen Türkleri asimile etmek amacıyla birçok faaliyette bulunmuştur. Bunlardan birisi olarak da Göktürk soylularını hassa ordusunda görevlendirmiştir. Hassa ordusunun görevi hükümdarı korumak olduğu için hükümdar, soyluları daima yanında tutarak, Çin usulü geleneklere alışmalarını ve doğal bir asimile sürecinden geçmelerini sağlayacaktı. Bu nedenle Göktürk soylularından bir tanesi olan Kürşad da Çin ordusunda subay olarak görev yapmakta ya da yaptırılmaktaydı.
Göktürkler, Çin’e karşı birçok ayaklanma gerçekleştirmiştir. Bu ayaklanmaların amacı bağımsızlıklarını geri alıp, yeniden bir Türk devleti çatısı altında toplanmaktır. Çin çoğu kez bu bağımsızlık ayaklanmalarını kanlı bir şekilde bastırmıştır. Bu hareketlerin en ünlüsü ve önemlisi, hatta Türklerin içinde bulunan bağımsızlık duygusunu yeniden ateşleyen olay, Kürşad’ın başlattığı ayaklanmadır. Bu mücadele o kadar büyüktür ki Orhun Yazıtları’nda da yer almaktadır.
Esaretin 10.yılında, yani 639 senesinde, durum artık iyice kötüye gitmektedir. Çin amacına ulaşmaktadır ve Türkler, Çin himayesinde gerçekten asimile olmaya yüz tutmuşlardır. Çin ordusunda subay ve Bozkurt soyunun en büyüğü konumunda bulunan Kürşad, duruma el koymanın vaktinin geldiğini düşünmektedir. Bunun üzerine Kürşad ve 39 Türk soylusu ihtilal yapma kararı alırlar. Kürşad ve arkadaşlarının planına göre; Çin hükümdarı Tay T-sung( li-Şih-min) esir edilip Ötügen’e kaçırılacak ve karşılığında, Çin himayesinde bulunan Türk toprakları ve esirleri istenecekti. Esirler arasında bulunan Urku Tigin de yeni kurulacak olan devletin hükümdarı ilan edilecekti. Kürşad bunu bizzat kendisi istemiş, kendisini geri plana alarak yapılan eylemin milli olduğunu vurgulamıştır.
Çin hükümdarının geceleri kılık değiştirerek halkın arasına karıştığı ve sokaklarda dolaştığı haberi Kürşad ve arkadaşları tarafından biliniyordu. Yani hükümdarı esir alıp kaçırmak, ani bir sokak baskını ile gerçekleştirilebilecek kolay bir meseleydi, fakat baskını yapacakları gün hava koşullarının kötülüğü ve sağanak yağmur sebebiyle hükümdar saraydan çıkmamıştır. Bunun üzerine planın ortaya çıkmasından çekinen ve aldıkları kararın arkasında durmak isteyen 40 Türk yiğidi Çin sarayını basmıştır. Amaçları hükümdarı tutsak edip planı uygulamaktı. Cenk daha sarayın kapısına geldikleri anda başladı. Yüzlerce Çin askerini öldürmelerine rağmen verilen şehitler ve sayıca az oldukları için geri çekilmeye başladılar. Geri çekilen grup Kürşad’ın önderliğinde Vey Nehri’ne doğru ilerlemiştir. Amaçları Vey Nehri’ni geçip kutsal başkent olan Ötügen’e at koşturmaktır. Ancak sağanak yağmurdan dolayı Vey Nehri taşmış ve köprü sular altında kalmıştır. Karşıya geçemeyen Göktürk yiğitleri kanlarının son damlasına kadar çarpışmış ve orada şehit olmuşlardır. Bir rivayete göre de Kürşad şehit olduktan sonra elinde kılıcı ile atının üstünden düşmemiştir. Yani ölmüş ama yenilmemiştir.
Bu cesaret dolu davranış karşısında, Çinliler yıllardır Türklere karşı uyguladığı benliklerini yitirtme projesinden vazgeçmiş ve belli bir bölgede dış işlerinde Çin’e bağlı olmak koşuluyla serbest bırakmıştır. Ancak Kürşad ve arkadaşlarının azmini gören Türkler, yıllarca uyutuldukları uykudan uyanmışlardır. Birçok kez ayaklanmış ve bastırılmışlardır. En sonunda tam olarak 53 yıl sonra yani 682 yılında 2.Göktürk Devlet’i kurulmuş ve Türkler özlemini çektikleri bağımsızlıklarına kavuşmuşlardır.
Tarih milletin aynasıdır. Görüldüğü üzere 600’lü yıllarda da 1900’lü yıllarda da Türk milleti dünyaya, hiçbir zaman farklı bir devletin ya da milletin boyunduruğu altında yaşamayacağını büyük bir cesaret, özveri ve inançla göstermiştir. Yüce Başkomutan Mustafa Kemal Atatürk’ün de dediği gibi ihtiyaç duyduğumuz kudret, damarlarımızda ki asil kanda gerçekten mevcuttur.
Kerim metin
Helal yiğidim.
Serdar A.
Kaynaksız bir metin.
Teoman Yalçınkaya
Gerçekten muhteşem bir diriliş. Bozkurtlar (Nihal Atsız) kitabında da ayrıntısıyla anlatılmakta. Beni çok etkiledi.
esra
ders kitaplarında detaylı öğretmezler ama lys de detaylı sorarlar ben yeni öğrendim mesela orhun yazıtlarında yer aldığını
muhterem
Ne kut’lu bi soydan geliyoruz binlercekez Şükürler olsun.
gökbörü
Bozkurtlar ordusu çinde kışlasın.
Adanalı reis
Kürşat kürt ismi değil mi?
KÜRŞAT
DEĞİL!!!
IYI
Yüce başkomutan nedir ya! ne yücesi! Yücelik Allah’a mahsus bir şeydir.
Berkay
Türk’lerin takas savaşı sonrasında İslamiyeti kabul ettiğini varsayarsak Kürşat şehit olamamıştır
Allah için Cenk edenlere şehitlik mertebesi uygun görülür sadece İslamiyete özgü.bir şeydir ozamanlarki inanışları bilmek lazım
Şuan elhamdulillah müslümanız ama bu 750 yılından sonra olmuştur
bakkal
Hayır saf TÜRK ismi !
bakkal
ama kürşad ölüme bile bile giderken kendisini uğurlayanlara ALLAHA EMANET OLUN demişti ve bunu söylediğinde müslüman dı yani kardeşim ALLAHIN İZNİYLE ŞEHİTLİK MERTEBESİNE ERMİŞTİR VE İLK MÜSLÜMAN OLAN TÜRK KÜRŞAD KOMUTAN ı.
Çağrı
Orhun Yazıtları kaynak alınmış ama bir alyuvarsiz adam kaynaksiz diyerek kimliğini ortaya çıkartmıştır.
ufuk han
konu hakkında en yenı ve en sağlam delillerle bilgi veren Tilla deniz baykuzunun Son Bilgiler Işığında Kürşad İsyanı adlı eserini ısrarla tavısye ederım. konu sadece atsız ın muhtesem uyarlanmıs eserındekı bılgilerle bılınıyor oysa bu eser bıldıgınız bütün doğruları alt üst edecek.