Dünyanın en büyük tenis turnuvası, 3.Grand Slam’i Wimbledon’ı geride bıraktık. 2 haftalık tenis ziyafeti oldukça keyifli geçti. Erkekler turnuvası yine büyük bir çekişmeye sahne olurken bayanlar turnuvası Roland Garros gibi büyük sürprizlerle geçti. Zafere ulaşan isimlerse 2011 yılının kazanan isimleri, Djokovic ve Kvitova oldu.
Erkeklerde Nadal’ın artık bir klasik haline gelen Roland Garros’da büyük başarı elde edip 2 hafta sonra başlayan Wimbledon’da erken elenmesi bu sene tam anlamıyla gerçekleşmedi ama yine tat vermedi. Çimde geçen yıllara göre daha sağlam görüntü veren İspanyol tenisçi ilk 3 maçını kazanırken, bu maçların hepsinde rakiplerine 1’er set verdi. 4.tura geldiğinde ise rakip Avustralyalı 19 yaşındaki Nick Kyrgios oldu ve genç raket mükemmel bir oyunla dünya 1 numarasını saf dışı ederek çeyrek finale adını yazdırdı. Kyrgios, Nadal’dan önce de 2.turda 13 numara Gasquet’yi eleyerek sükse yapmıştı. Genç tenisçi çeyrek finalde elendi ama yaptığı büyük sürprizle dünya sıralamasında tam 78 sıra yükselerek 66.sıraya yerleşti. Turnuvanın bir başka sürprizi de şüphesiz senelerdir Grand Slamlerde en az çeyrek final gören 3 numara David Ferrer’in turnuvaya 2.turda veda etmesiydi. Böyle sürprizler yaşanınca Roger Federer’in önü açılmış oldu ve çeyrek finalde Wawrinka dışında onun kalitesine yakın bir isimle karşılaşmadı. Yarı finalde de Raonic’i rahat geçen İsviçreli raket sağlam bir oyun sergilediği turnuvada kendini finalde buldu. Djokovic’in kurası ise daha zorluydu. Önce 4.turda her zaman tehlike yaratabilecek Tsonga ile, çeyrek finalde kendisine ters ve servisleriyle çimde çok etkili olan Cilic ile ve yarı finalde de genç yetenek ve çok formda olan Dimitrov ile karşılaşan Sırp raket; Cilic’e 2, Dimitrov’a 1 set vermesine rağmen finale uzandı ama Federer’e oranla kortta uzun süreler kaldı.
Final maçı büyük bir çekişmeye sahne oldu. İlk 2 seti 2 isim paylaşırken 3.seti tie-breakle kazanan Djokovic, 4.sette de servis kırarak 5-2’yi buldu ve herkes maçın Djokovic lehine bittiğini düşündü. Ancak 33 yaşındaki efsane Federer, turnuvayı ne kadar çok istediğini gösterdi ve 5-2’den gelerek, üst üste tam 5 oyun kazanarak seti 5-7 aldı, maçı son sete taşıdı. Setin sonlarına doğru servisini kırdıran Federer, bu sefer geri dönemedi ve Djokovic 2014 Wimbledon şampiyonu oldu. Sırp raket 3 yıl aradan sonra burayı kazanırken Federer, Grand Slam şampiyonluğu özlemine son veremedi ama gösterdiği performansla büyük alkış aldı. Dünya sıralamasında tekrar 3.basamağa çıktı. Djokovic ise Nadal’dan 1 numarayı aldı.
Bayanlarda ise Serena Williams, Roland Garros’da erken elenmesinin ardından bir şok da burada yaşadı ve 3.turda Cornet’ye yenilerek turnuvaya veda etti. Aynı şekilde 2 numara Na Li’de 3.turda Wimbledon’a noktayı koydu. Turnuvanın yıldızı şüphesiz 20 yaşındaki Kanadalı Eugenie Bouchard oldu. 1.turdan itibaren 6 maçını da set vermeden kazanan genç raket final tecrübesizliğinden ve heyecanından finalde Kvitova’ya kaybetse de kesinlikle geleceğe damga vuracak bir raket olduğunu gösterdi. Dünya sıralamasında 13 sıra yükselerek 7 numaraya kadar geldi. Çek Kvitova ise 3 yıl önce kazandığı başarıyı tekrarladı ve 2.kez Wimbledon şampiyonu oldu. Roland Garros finalisti Simone Halep burada da yarı final oynayarak istikrarını ve başarısını perçinledi. 2 numara Na Li’ye çok yaklaşan Rumen raket, bu sene içerisinde dünya 2 numarası olabilir.