Her ne kadar kulübe yakışmayan olaylar yaşansa da sonunda Pereira’dan kurtulduk. Yakışmayan olaylar derken resmen hocayı sopa ile kovalayıp kaçırtmak demek istedim. Bu şekilde olmasını istemezdi kimse ancak o da bunu istedi resmen yaptıkları ile. Yine de Pereira’nın gitmesi Aziz Yıldırım’ın hatalarının üstünü örtemez. Bana göre kendisinin Pereira’yı göndermesinin nedeni; kendisine olan desteğin, kombine sayısının ve forma satış sayısının azalmasıdır. Yoksa memnun olmadığı için gönderdiğine inanmıyorum.
Bir dönemi daha olaylı bir şekilde bitirmiş olduk. Yıllardır olduğu gibi bu sene de hocamız geç geldi ve ilk birkaç haftamız sancılı geçecek. Öyle ki bu gün Avrupa Ligi maçındaki kadroyu yeni teknik direktörümüz sahaya sürmeyecek henüz takım hakkında bir bilgisi olmadığından dolayı. O yüzden şimdilik onun hakkında konuşmak yersiz yensek de yenilsek de. Yine sahaya kadroyu çıkaracak yardımcı hakkında da bir şey konuşmak bize pek bir şey kazandırmayacak. Onun yerine ise diyorum ki son 1 senedir gördüğümüz kadro faciasının üstüne umarım sahaya gerçekten futbol olarak bize zevk verebilecek bir kadro çıkar.
Grasshoppers hakkında ise pek fazla bir şey söyleyemeyeceğim çünkü eğer biz düzgün bir kadro ve motivasyon ile çıkarsak maça onların nasıl bir futbol oynadığı bizi pek ilgilendirmeyecektir. Her ne kadar eskiden İsviçre’yi domine eden bir kulüp olsa da son dönemlerde bu görüntüden çok uzaklar. Zaten şu an kendi liglerinde de 4 maçta sadece 1 galibiyetleri bulunmakta ve Avrupa liginde daha önceki zayıf rakiplerini tek skor farkla elemişler. Beni heyecanlandıran yanları ise stadlarının 26 bin kişilik çok şık bir stad olması. Bu seviyede bir kulüp için gerçekten güzel bir stad.
Fenerbahçe’ye dönersek medyada olası bir diziliş ve 11 görüyorum son günlerde. 4-3-3 dizilişinde Topal-Ozan-Salih ve önlerinde Emenike-Fernandao-Persie bulunmakta olası kadroda. Orta saha konusunda zaten şu an yapılabilecek en iyi orta saha tercihi bulunmakta. Ozan ne kadar eleştirilse de milli takımda birçok futbolcudan daha üst düzeydeydi. Zaten yıllarını boşa harcamaya alışkın bir kulüp olarak Salih ve Ozan’ı deneyerek bir yıl harcasak bir şey kaybetmeyiz. Üstüne belki yıllarımızı kurtarabiliriz ikisinden de bir yıldız çıkararak. Bunun için yeni teknik direktöre güvenim sonsuz. Bildiğiniz gibi kendisi gittiği yerlerden yıldız genç oyuncu çıkarmasıyla ünlü birisi.
Orta saha beni ne kadar heyecanlandırsa da forvet hattı bir o kadar heyecanımı söndürmekte. Şu an formda olan tek futbolcu belki de taraftarın çoğunun sevmediği birisi: Emenike. En iyisi Persie ise sürekli sakatlık bahanesiyle takımdan uzak kaldı. Belki Pereira’nın gidişi ona bir motivasyon kaynağı olur da eski Persie’yi izleriz. Fernandao’ya ise denecek hiçbir kelime yok. Bir sene önce bu kalıpta ne kadar korumuş vücudunu dediğimiz futbolcu bu sene emekli baba göbeği ile kampa geldi. Böyle profesyonel olmayan futbolcuların takımda tutulmasına kesinlikle karşıyım. Milyon eurolar alıyorlarsa eğer her daim hazır olacaklar. Bu nedenle de ben sahada sağ forvette veya sol forvette Fernandao görmek yerine, veya Persie’nin kanat oynaması gibi daha da kötü bir senaryoyu görmek yerine Stoch’u orda görmeyi tercih ederim.
Defansımız ise geçen seneye göre daha iyi durumda. Özellikle geçen seneye oranla stoper ve sağ bekte oldukça gelişme var ancak Caner’in yeri ne İsmail ile ne de Hasan Ali ile dolabilir. Son dönemde düşüşte olsa da iyi bir teknik adamla eski günlerine dönebilirdi.
Ben yine de medyada konuşulan kadro çıkarsa da rahat bir galibiyet alacağımızı düşünüyorum. 5 defanslı bir taktik ancak çok büyük bir takımla oynuyorsanız işe yarayabilir. Bu gibi durumlarda biraz defanstan ödün vermek zorundayız. Bu akşam sahada yeni teknik direktöre kendini göstermek isteyen futbolcuların olacağını düşünürsek eğer maç gerçekten kolay geçecektir, geçmeli de.