Pek çoğunuz etrafınızdaki insanlardan, gazetelerden veya sosyal medyadan birçok dizi ismini sık sık duyuyor ve görüyorsunuzdur. Eminim son zamanlarda bu görüp duyduğunuz dizilerden bir tanesi de “13 Reasons Why”dır. İlginçtir ki benim için bu durum böyle olmadı. Arkadaşlarımdan birinin “yeni bir diziye başladım, çok ağlattı beni” demesi üzerine duygusal her türlü yapımı seven ben hemen hangi dizi olduğunu sordum ve daha önce adını duymadığım bu diziyi öğrendim. Fakat sonrasında diziden bahsettiğim her insanın bu diziyi daha önce onu duymuş olması da beni şaşırtmadı değil, anlaşılan ben dizi takiplerinde epey geri kalmıştım. Arkadaşımın merak uyandırmada bir hayli başarılı olması sebebiyle eve gider gitmez kendimi dizinin ilk bölümünü izlerken buldum.
Dizi aslında Jay Asher’ın aynı isimli kitabından ekrana uyarlanmış. Kitap Türkçe’ye “Ölmek İçin On Üç Sebep” olarak çevrilmiş. Dizi Clay Jensen’ın okuldan eve döndüğünde üstünde isminin yazılı olduğu bir kutuda birtakım kasetler bulmasıyla başlıyor. Bu kasetler aynı liseye gittikleri, iki hafta önce intihar etmiş olan Hannah Baker tarafından kendisini ölüme sürükleyen on üç nedeni anlatan bir sesli günlük şekilde kaydedilmiş. Biz olayları yalnızca Clay üzerinden izliyoruz, yani kasetleri sadece Clay’in dinlemesini gözlemliyoruz (izlediğim bölüme kadar) fakat Hannah’nın ölümüne sebep olan diğer kişilere de bu kasetleri gönderildiğini ve bu kişilerin birbirinden haberdar olduğunu da biliyoruz, zira bunlardan kimisi Hannah’nın yalan söylediğini iddia ederken kimisi vicdan azabı çekiyorlar. Aslında Hannah’nın intiharı seçmesinin ardındaki sebepleri okuldaki arkadaşları tarafından uğradığı haksız muameleler, tacizler, umursamazlıklar ve zorbalıklar oluşturuyor. Ve bu davranışlarda bulunan kişiler her bir kasetin konusunu oluşturuyor. Her bölümde ortalama 55 dakika olmak üzere bu kasetlerden biri bölümün temasını oluşturuyor. Kasetleri sırasıyla dinleyen kişinin bitirdikten sonra kendisinden sonra bahsi geçen kişiye kasetleri postalaması gerekiyor.
Dizi bir Netflix dizisi olmakla birlikte Türkiye’de yayına bu yıl 31 Mart’ta girdi. Yapımın arka planında kitaptan etkilenen Selena Gomez bulunurken yaratıcı koltuğunda Brian Yorkey var. Başrollerde Hannah rolü ile Katherine Langford, Clay rolü ile ise Dylan Minette yer alıyor. Dizi, toplam on üç bölümde, kasetlerin sona ermesiyle tamamlanıyor.
Ben dizide şu ana kadar altı bölümü izlemiş bulunuyorum. İlk başlarda gençlik dizisi olduğunu fazlasıyla hissettirse de, kasetlerdeki olayların merak edilmesi izlemede devamlılığı sağlıyor. Elbette ki dizideki en büyük merak unsuru Clay’in kasetinin ne zaman geleceği ve o kasette Hannah’nın neler söylediği. Zira aslında Clay ve Hannah’nın arası gayet iyi gibi görünüyor. Bu sebeple dizinin bu merak unsuru üzerinde ilerlemesi güzel düşünülmüş. Dizi hakkındaki yorumlar ise ikiye ayrılmış durumda, kimisi dizinin çok basit ve tamamen gençlik dizisi tadında olduğunu düşünürken, kimisi son derece etkileyici hatta sarsıcı olup, bir gençlik dizisinden farklı olduğunu söylüyor. Şimdiye kadar izlediğim bölümlerde öyle aşırı sarsıcı bir yönünü görmüş olmasam da, merak ettiğim için devamını getirmeyi düşünüyorum, fakat dizide oyunculuklar yönünden başarısızlıklar olduğu herkesin dikkatini çekecektir.
Merak içerinde kısa bir sürede hemen izleyip bitireceğiniz bir diziye başlamak istiyorsanız 13 Reasons Why izlemenizi tavsiye edebilirim, fakat bu dizi yerine izlenebilecek pek çok dizi olduğu da aşikar. Öte yandan dizi Amerika’da çok sık yaşanan, lise dönemindeki öğrencilerin birbirlerine uyguladıkları psikolojik baskı, zorbalık ve tacizleri konu almasıyla bir mesaj verme niyetinde. Belki de bu mesaj Hannah’nın intiharı ile değil, böyle davranışta bulunanlara karşı açtığı davalarla daha güçlü bir şekilde verilebilirdi. Şöyle veya böyle, umarım izlemek isteyenlere küçük de olsa bir fikir verebilmişimdir. Herkese iyi seyirler!
Trailer için: https://www.youtube.com/watch?v=JebwYGn5Z3E
Kaynak : IMBD