Fenerbahçe UEFA Avrupa Ligi 3. Ön Eleme Turu ilk maçında Avusturya temsilcisi Sturm Graz’ı deplasmanda 2-1 mağlup ederek rövanş için büyük avantaj yakaladı. Sezonun henüz ilk resmi maçı olmasına rağmen Fenerbahçe’nin oynadığı futbol ve yeni transferlerin takıma adaptasyonu taraftarı umutlandıran gelişmelerdi. Takım kadrosunun tam olmaktan bir hayli uzak olması ve geçen sene bir türlü yakalanamayan takım kimyasının da zamanla Aykut Kocaman sayesinde oturacağı beklentisi gelecek adına ümit verdi. Aykut Hoca’nın geldiğinde de ilk dönemindeki kadar defansif bir oyun oynatmayacağının sinyallerini vermesi ve hareketli bir hücum hattı ile göze hoş gelen bir futbol oynatma amacının olduğunu tahmin edebiliyoruz. Tabii bu amaç doğrultusunda takıma birçok takviye lazım ve saha içindeki rollerin daha keskinleşmesi gerekiyor.

Takımın ihtiyacı olan gereksinimleri ve şimdilik güçlü olan noktalarını irdeleyebilmek için görünen artıları ve eksileri masaya yatıralım. Öncelikle kaleden başlayacak olursak Fenerbahçe’nin yıllardır kanayan yarası olan kaleci sorununu hala çözemediğini görüyoruz. Volkan’ın Graz maçındaki performansı tatmin edici seviyede olmamakla birlikte fazla kilolarından kurtulamaması bu sene de Volkan’ın formundan uzak olacağını gösteriyor. Kameni her ne kadar hazırlık maçlarında büyük bir güven vermese de Volkan’a göre daha iyi durumda görünüyor. Özellikle tecrübesine istinaden Aykut Hoca’nın Kameni’de bir süre ısrar etmesi ve birinci eldiven için nihai kararına bu deneme sürecinden sonra varması doğru olacaktır. Savunma hattında ise Kjaer’ın gidişiyle işler karışmış görünüyor. Geçen sene Fenerbahçe takımının Lens ile birlikte belki de en iyisi, savunmanın bel kemiği Kjaer’ın ayrılması doldurulması zor bir boşluğa işaret ediyor. Her ne kadar Neustadter’in Sturm Graz maçında gösterdiği iyi performans ve Skrtel’in sağlam duruşu sevindirici olsa da üç kulvarda yarışmak isteyen Fenerbahçe mutlaka stoper bölgesine takviye yapacaktır. Bek pozisyonuna geldiğimizde ise sol bekteki eksiklik dikkat çekiyor. Hasan Ali ve İsmail Köybaşı Fenerbahçe’nin oyun seviyesini yukarı çekecek kalitede oyuncular değil. Her ne kadar Hasan Ali savunma anlamında görevini idare etse de hücum katkısı istenen düzeyde değil. Sağ bekte ise Isla ve Dirar transferleri Fenerbahçe’nin elini güçlendirmiş durumda. Görünen rotasyonda Isla’nın bekte Dirar’ın da sağ açıkta değerlendirileceği tahmin edilse de Isla’nın hem stoper hem de ön liberoda oynayabilmesi Dirar’ın da istenildiğinde sağ beke çekilebilmesi kadronun esnekliğini güçlendiriyor. Sturm Graz maçının en iyilerinden Şener’in de iyi durumda olması Fenerbahçe’nin bu sezon sağ bekten yana başının ağrımayacağının sinyalini veriyor.

Aykut Kocaman orta sahada devrim niteliğinde bir değişime giderek taraftarın iki senedir şikayetçi olduğu Josef-Topal ikilisini bir arada oynatma geleneğinin dışına çıkacakmış izlenimini verdi. Görünen o ki Josef ve Topal’ın birlikte oynaması ikisinin de birbirlerinin performanslarını aşağıya çekmesine sebep oluyor. Sturm Graz maçında tek ön libero olarak oynayan Josef’in kusursuza yakın performansı ve Mehmet Topal’ın da tek ön libero olarak daha rahat bir görüntü çizmesi Aykut Hoca’yı bu ikili arasında bir seçim yapmaya itecekmiş gibi gösteriyor. Çift ön libero düzeninin bozulması Ozan’a da yaramış gözüküyor ki asıl mevkii olan orta sahanın ortasında Graz maçında gösterdiği üzere daha kendine güvenen ve sağlam bir görüntü çizdi. Ozan’ın da Mehmet Ekici ile rotasyona girebileceği düşünüldüğünde Fenerbahçe yedek kulübesinin de orta saha anlamında güçlü bir görüntü çizeceğini tahmin etmek zor değil. Gelelim Fenerbahçe’nin en sorunlu yeri olan forvet arkası veya on numara pozisyonuna. Burada şimdilik Valbuena’nın değerlendirilmesi doğru tercih gibi görünüyor fakat Valbuena da Fenerbahçe’nin ihtiyacı olan yaratıcı ve kilit ‘‘10’’ numara olmaktan çok uzak. Olası bir Lucas Lima transferi veya ihtimali daha düşük görünse de Ben Arfa takviyesi Fenerbahçe’nin yıllardır ihtiyacı olan bu pozisyonu kağıt üzerinde doldurmasına yeterli olacaktır. Kanatlara baktığımızda bu sezon Alper’in kanatta görev alması durumunda olağanüstü bir etki yapacağını düşünüyorum. En son Ersun Yanal döneminde kanatta kullanılan Alper’in patlayıcı hızını ve çabukluğunu kullanabilmesi için kenarda oynaması şart görünüyor. Çünkü Alper’in topa hakimiyette yaşadığı sıkıntı onun on numara bölgesinde çabukluk ve dikine dribbling özelliklerini kullanamamasına yol açıyordu. Kanatta ise Alper dribbling özelliklerini daha verimli kullanacak ve Graz maçının en iyisi olduğu gibi sezon içinde de Fenerbahçe’nin hücum karakterini belirleyecektir. Sağ kanatta ise şimdilik Dirar kullanılacak gibi görünse de 10 numara transferinin gerçekleşmesiyle Valbuena’nın sağ açığa çekilip Lima veya Ben Arfa’nın 10 numara pozisyonunu alacağını düşünüyorum. Bu durumda Dirar ise sağ kanatta Fenerbahçe’nin daha defansif oynamak istediği maçlarda kullanabileceği bir rotasyon oyuncusu görevini alabilir. Bunun dışında Lens’in geri dönmesi gerek takım dinamiklerini bilmesi gerek de geçen sezon harika bir performansla kendini ispatlamış olması bakımından Fenerbahçe’nin kanat bölgesine yapacağı en iyi transfer olacaktır.

Santrafor bölgesinde sorun büyük gözüküyor. Fenerbahçe’nin bu kanayan bölgesini kapatması ve kanamayı acilen durdurması için iyi bir santrafor takviyesi şart. Fenerbahçe’nin elindeki forvetlerden Van Persie’nin de Fernandao’nun da sezon içindeki performansları tam bir belirsizlik olarak görünüyor. Çünkü bu iki oyuncunun da sık sık sakatlanması hücum bölgesinde güvensizlik yaratıyor. Bu ikilinin sakat olmadığı durumda da forvet transferi yapılması gerekiyor. Sakatlık faktörünü de devreye sokunca Fenerbahçe’nin iki santrafor transferi yapması beklentisi hiç de gerçek dışı değil. Sturm Graz maçında forma giyen genç Ahmethan’a gelince gösterdiği performans tatmin edici düzeydeydi. Gerek oyun içinde aldığı pozisyonlar ve gerek yaptığı koşular gelecek adına umut verici bir görüntü çizdiğini gösteriyor.

Leave a Reply